1983 yılında Turgut Özal tarafından kurulan hükümetin Milli Eğitim Bakanı idi Vehbi Dinçerler.. Meclisin en renkli ve hoş sohbet bakanlarından idi. Her soruya iyi veya kötü bir cevap verir, basın mensupları ile konuları tartışmayı severdi…
1985 yılında Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili bir konunun TBMM Plan Bütçe Komisyonunda görüşülüp kabul edilmesinden sonra, Ankara Öğretmen evinde komisyon üyelerine bir resepsiyon veriliyor.. Resepsiyona gazeteciler de davetli. Dinçerler gazeteciler ile sohbet ederken, kulislerde dolaşan, Dinçerlerin nakşibendi olduğuna ilişkin sözleri bir gazeteci arkadaşımız soru olarak dile getiriyor. Bu soruya Dinçerler “ sen ne kadar AİDS li isen ben de o kadar nakşiyim” diye yanıt veriyor… Verilen bu cevap ertesi gün gazeteler de yer alıyor.. O günde akşam saatlerinde Bakanlar Kurulu toplantısı var… Vehbi Dinçerler suratı biraz asık vaziyette başbakanlıktan ayrıldıktan sonra, toplantı bittiğinde Vehbi Dinçerlerin görevden alınıp Devlet Bakanlığına getirildiğini yerine ise Metin Emiroğlu’nun geldiğini öğreniyoruz..
Basın mensuplarıyla sohbeti seven bir bakanın apar topar ayrılmasından sonra kendisinin Afyon Sandıklı ilçesindeki kaplıcalara gittiğini öğreniyoruz..
Foto muhabiri Bülent Hiçyılmaz’ la birlikte Sandıklı’ya gidiyoruz. Amacımız Vehbi Dinçerleri bulup görüşmek ve işin aslını öğrenmek.. Biz Sandıklıdayken Hürriyet gazetesinden Saygı Öztürk ile Mustafa Bozdemir’de oraya geldi..
Vehbi Dinçerler belediyeye ait evde kalıyordu.. Evin önüne geldiğimizde kendisini balkonda gördük ve “sayın bakanım” diye seslendik. Bize hiçbir şekilde cevap vermeden eve girdi ve bir daha kendisini hiç göstermedi… Bizler de on gün kadar kapının önünde bir umut bekledikten sonra ellerimiz boş olarak Ankara’ya döndük…
Vehbi Dinçerler’i takip sırasında vakit buldukça birlikte gittiğimiz kaplıca ve altı arkadaş birlikte yediğimiz yemekler yanımıza kar kaldı…