Mehmet Necati GÜNGÖR / 16 Nisan bize altın bir fırsat sunuyor. “Hayır” diyenler terörist muamelesi göreceğine göre biz evet cenahında yerimizi alalım. Evet dersek, dünyanın en bilge liderine sahip olacağız. Türkiye, dünya devleri arasına karışacak. “Borç yok, dert yok” moduna geçeceğiz. Esnafsak işlerimiz açılacak. İşçilerimizin yüzü gülecek. Memurlarımıza ikramiye verilecek. Emeklilerimize gün doğacak. Gençlerimiz iş bulacak. Dünyaya meydan okuyacağız. Müthiş icatlarımız olacak. Bir vatandaşımızın facedeki paylaşımından anlıyoruz ki, düğmeye basınca okyanus ötesini vuracak bir tankımız yapılmış bile. Artık, şehit cenazeleri gelmeyecek, zira robottan askerlerimiz olacak. Prototipleri yapılmış bile. Jöleli kardeşimiz ekonomiyi yönetecek, Ekonomimiz hızla özlediğimiz rakamlara ulaşacak. Bir dolar bir lira olacak. Döviz saklayan cümle vatandaşlarımızın eli yanacak. Herkes elini çabuk tutup, döviz bozduracak. Af kanunu çıkacak, cümle suçlular salıverilecek. Bitkici profesör sağlık bakanı olacak, kansere çare bulunacak. Cümle alem sıraya girip bu ilaçtan alacak. İlacın sırrı bizde olacağına göre, kimseye formül verilmeyecek, parası olan sıraya girsin denecek Böylece hazinemiz sadece bu buluştan dolup taşacak. Tankımızı ve robot askerlerimizi kimseye göstermeden vurucu güç olarak kullanacağız. Dünyanın en büyük havaalanına sahip olacağız. Herkes dinini inancını istediği gibi yaşayacak, kimse inancından dolayı kınanmayacak. Başkanımızın ifade ettiği 36 etnik gruba sınırsız özgürlükler tanınacak. Başkanımızın iki grup danışmanı olacak. Biri “istişare heyeti”, öteki “istihare heyeti” şeklinde. İstişare heyetinde, üniversiteden kovulmamış bilginler yer alacak. İstihare heyetinde ise önemli alimlerimiz. Bilginlerimizin kestiremediği geleceği, alimlerimiz rüya aleminde görüp, yolumuzu aydınlatacaklar. Buna tabiat bile sevinecek. Dağlarda baharın çiçekleri açacak. Hadi sandığa.