Birsen GÜRDİL / Almanya’da yoğun ve renkli bir seçim kampanyası sonrası halk 12. Cumhurbaşkanlarını olaysız bir şekilde seçerek Türk dostu bir hariciyeciyi ülkelerinin başına getirmişlerdir. Mart ayı içinde şimdilik Cumhurbaşkanlığı görevini yürütmekte olan Joachim Gauck’tan alacak olan Frank Walter Steinmeier, Başbakan Angele Merkel’in partisi SPD’de eski Dış İşleri Bakanı olarak görev yapıyordu. 61 yaşındaki politikacı Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyen önemli isimlerindendi. Sinema oyuncuları, müzisyenler, spor dünyasının ünlülerinin de desteklediği Steinmeier, aldığı 931 oyla daha ilk turda kazanarak kariyerinin en büyük başarısını göstermişti. 18 Mart’ta resmen Almanya Cumhurbaşkanı olarak bu koltuğa oturacak olan yeni başkan ülkesinde ve batı âleminde ilimli, özgürlükçü ve demokrasi taraftarı olarak tanınmaktadır. Daha ilk günlerde Alman basınında hakkında yer alan makale ve haberlerde müşterek kanı Steinmeier’in mükemmel bir Cumhurbaşkanı olacağı belirtilmiştir. Politik hayatında nezaketi, kibarlığının yanı sıra mütevazı davranışları ile de tanınan yeni Cumhurbaşkanı, yine Türkiye hayranı eski Başbakan’lardan Gerhard Schröder’in önemli danışmanlarından biri olarak da tanınmaktadır. 2009 seçimlerinde partisi SPD’nin başbakan adayı olması sonucu 23 oyla büyük bir hezimete uğraması üzerine siyaseti bırakma kararını, 2013’te Başbakan Merkel’in ısrarı üzerine büyük koalisyon hükümetinde yeniden dış işleri bakanı olarak politik hayatına devam etmiştir. Sert ifade kullanmaktan kaçınan, oldukça soğukkanlı kişiliğiyle Steinmeier, iyi ve fedakâr bir eş olarak da Alman halkının gönlünü kazanmıştır. Halen Almanya’da idare mahkeme yargıcı olarak görev yapan eşi Elke Büdenberger’e 2010 yılında bir böbreğini vererek siyasi kariyerine, fedakar, gerçek bir eş unvanını da eklemiştir. Esasen Steinmeier’ler Almanya’da her sınıf halka kendilerini sevdirmiş bir aile olarak oldukça saygın bir çifttir. Yeni Cumhurbaşkanı Steinmeier, 1956 yılında Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin ufak bir köyü olan Brakelsiek’te dünyaya gelmiştir. Aile ikinci dünya savaşının zor geçen şartları içinde Polonya’dan Almanyaya kaçarak bir nüfuslu Brakelsiek’e yerleşmiş hayatlarını çiftçilik yaparak sürdürürken, marangoz bir babanın tarım işçisi bir annenin ilk çocuğu olarak hayata gözlerini açan Frank, ailesinin bulunmasına rağmen anavatanı olan Almanya’da ilk lise tahsilini yerleştikleri bu köyün lisesinde yapmıştır. Giessen Üniversitesinde hukuk eğitimi de alan genç Steinmeier, doktora tezi olarak evsiz ve barksızların sorunlarını ele almış ve bu tezi ile ayrıca mezun olduğu üniversiteden kendisine bir başarı belgesi de verilmiştir. Genç Steinmeier, 24 yaşına geldiği günlerde gözlerinde beliren bir görme bozukluğu nedeniyle çok riskli bir ameliyat geçirmiştir. Yapılan operasyon sonunda kör olmaktan kurtulan Steinmeier’in ne var ki sarı saçları bir gecede bembeyaz olmuştur. Politikaya atıldıktan sonra siyasi hayatında hızlı bir çıkış gösteren genç diplomatın, 14 yıl Gearhard Shröder ile çalışması onu başarıdan başarıya taşıyan bir çalışma dönemi olmuştur. Siyaset bilimcisi Michael Broening, yeni Cumhurbaşkanı için görüşünü su sözlerle belirtmiştir. “Dışişleri Bakanı olduğu dönemde ayrılıkları birleştiren mantığın sesi oldu. Bu nedenle kendisini anti Trump olarak ortaya koyması sürpriz olmaz.” Steinmeier, Türkiye ile AB arasında üyelik müzakerelerinin başlatılmasında önemli rol oynadığı bilinmektedir. Yasa gereği eşi Elke, bu ay içinde yargıçlık görevinden istifa etmiş olacaktır.