Birsen GÜRDİL  Tarihi Haydarpaşa Garı, bir süredir tren seferlerine kapatılmıştı. Yapılması düşünülen yenilikler gereği gar ve çevresinde yeni tesisler inşa edilecek, daha doğrusu İstanbul’un en muhteşem bu köşesi ona, buna peşgeh çekilecekti. Özelleştirilecek olan gar ve çevresinde lüks oteller, hatta AVM merkezleri yapılacaktı. Alınan bu karara karşı, Haydarpaşa gönüllüleri her vesile ile karşı çıkmış, Haydarpaşa’nın gar olarak kalmasını istemişlerdi. Avrupa Birliğinin raylı sistemdeki ortak projesi ve bu projeyi Ulaştırma Bakanlığının tanıtmış olmasıyla başlayan kaygılar son günlerde daha da artmış ve geçtiğimiz hafta içinde kaderine terk edilmiş tarihi garın sakin salonlarında Haydarpaşa gönüllüleri yine slogan atarak “Haydarpaşa gardır. Gar kalacak” 2018’de hızlı tren seferleri için eski rayların yerine yenilerini monta edilecek. Bu arada Sultanbeyli’de yeni gar yapılıp inşası hızla süren yeni havaalanının Anadolu’ya bağlanması sağlanacak. İstanbul’un dünyaca ünlü Sirkeci Garı ise Avrupa’nın ana garı olarak işlevini sürdürecektir. Avrupa Birliğinden sağlanan kredi ile Halkalı-Kapıkule hattı, Türkiye’yi Avrupa’ya bağlayacaktır. Bu kararların uygulanmasını sabırsızlıkla bekleyen Haydarpaşa gönüllüleri, Anadolu’nun dünyaya açılan bu tarihi yapını tekrar canlanmasını bekleyeceklerdir. Haydarpaşa, ülke insanının yaşamında ayrı yeri olan bir mekândır. Yeşilçam filmlerine, TV dizilerine dekor olarak görüntü vermesinin ötesinde, pek çok insanımızın his dünyasında da yeri vardır. Oğlunu askere uğurlayan annenin sevinçle karışık hüznü, sevgilisini bekleyen genç kızların heyecanı, büyük ümitlerle Anadolu’dan kalkıp gelen genç üniversitelilerin idealleri, İstanbul’un taşı toprağı altındır hayaline kapılıp bahçesini kapıp gelen işsizler ilk kez İstanbul’u ve denizi görmenin şaşkınlığını yaşadığı bu yer, yani Haydarpaşa Garı, 1906 yılında yeni Rönesans Alman mimarisinin bir örneği olarak Otto Ritter ve Helmut Conu adlı iki Alman mimarın eseridir. Temel atılmadan önce her biri 21metre uzunluğundaki 1100 kazık denize çakılmış Hereke’den getirilen pembe granitlerle temel inşa edilmiştir. İtalya’dan gelen taş ustaları binanın yüzünde kullanılan Lefke taşlarını işlemiş, 6 dönemin ünlü Alman sanatçısı O. Linneman, modern sanat akımını yansıtan vitrayları sayesinde binanın içine süzülen gün ışığına ayrı bir canlılık vermiştir. 19 Ağustos 1908’de hizmete sokulan Haydarpaşa Garı, savaşlar görmüş, cepheye taşınan askerler, silahlar, mektuplar, yükler, acılar, sevinçler, göçler görmüş İstanbul’dan Anadolu’ya, Anadolu’dan, İstanbul’a gelen ve gidenlerle günün 24 saati hareketli yaşamı ile şiirlere, resimlere, romanlara, filmlere konu olmuştur. Haydarpaşa o yıllarda elektrik olmadığı için kömürle çalışan lokomotiflerin bacalarından çıkan kara dumanlarla kaplanan gökyüzü kimine sevinç, kimine hüzün vermiştir. Muhteşem Garın kaderinde kötü günlerde bulunmaktadır. Anadolu’ya götürülmek üzere gara getirilen cephanenin patlaması sonucu, 1979 yılında İndependanta adlı petrol tankerinin patlaması ve yangının etkisiyle bu kez garın vitray camları paramparça olmuştur. İndependanta ise aylarca garın önünde yanmaya devam etmiştir. Onarılan gar yine hizmet sunmaya devam ettiği 2010 yılında, bu kez yine onarım sırasında çatıda çıkan bir yangın sonunda binanın üst katı tamamen kül olmuştur. Uzun süren tetkikler sonunda çatıdaki iki kulesi ise sessizliğe bürünen tarihi garın bugün yolcuları olmamasına rağmen yeni evlilerin fotoğraf çektirmek için burayı tercih ettikleri bilinmektedir. Koca garın mermer merdivenlerinde oturup Avrupa yakasında, Topkapı Sarayını, Süleymaniye Camii’ni, Galata Kulesi’ni izlemenin zevkini çıkartanların yanı sıra, yine yıllardan beri burada hizmet veren tarihi lokantada yine doyumsuz İstanbul Boğazının panaromik görüntüsüne dalıp yemek yemek, dostlarla hafif birer kadeh içki almak, insanlara yaşamanın ne kadar anlamlı olduğunu göstermesi bakımından bu yerin İstanbullular için ne kadar değerli bir yapı olduğunu anlamakta zorluk çekmediğimiz bir gerçektir. Mamafi yinede Harem dahil bazı bölgeler turistik açıdan değerlendirilerek hizmete açmanın planları hazırlanmıştır. İstanbul’a hoş geldiniz diyen bu yer, nihayet otel olmaktan kurtulmuştur.