Güray SOYSAL / 53 yıllık spor yazarlığımın büyük kısmında onunla irtibat halindeydim. Zaman zaman tartışır, “Ne seninle, nede sensiz olmuyor” diyerek fırsat buldukça bir araya geldiğimizde birbirimize sitem ederdik. Hiç unutmam, şu andaki Beştepe’deki tesisler yapılırken, Atatürk Orman Çiftliğinin 300 metre karelik arazisine izinsiz antrenman sahası yaptırmıştı. Bunun sıkıntıları ortaya çıkınca, zamanın Bakanı rahmetli Refaiddin Şahin ile görüşmek istemişti. O günlerde Tarık Daşgün’de Fenerbahçe’ye transfer olmuş ve Gençlerbirliği kasasına 100 milyar lira girmişti. Başkan Cavcav ile Rahmetli Refaiddin Şahin’e birlikte gidip, ortaya çıkan problemi halletmiştik. O günden sonra bana bakış açısı çok değişmiş ve her fırsatta “Senin gibiler yok artık” der dururdu. Maçlarda çoğu kez beraberdik. 82 yıllık hayatının büyük kısmını Gençlerbirliği’ne sarf etmiş ve bu takımı amatör kümeden alıp, Süper Ligin borçsuz kulüplerinin başında yer almasını sağlamıştı. Kasasında her daim milyonlarca dövizi vardı. Ancak bu parayı titizlikle korur, fuzuli harcamalar için izin vermezdi. Son bir yıl içinde sağlık problemleri nedeniyle kulüple pek ilgilenmiyordu. Ama kurduğu sisteme göre, ondan da habersiz kimse bir şey yapamıyordu. Vefat etmeden birkaç gün öncede veliahtı olarak oğlu Murat’ı ilan etmişti. Gözlerini kapattığında, oğlu Murat Cavcav, iyi yetişmiş bir tüccar olarak babasının yolunda gideceğini açıklamıştı. Artık futbolun temel direklerinden, İlhan Cavcav yok.Ancak unutulmaması gereken İlhan Cavcav, futbol piyasamıza her zaman mührünü basmış bir kişiydi.Oğlunun, babasının yolunda gideceğine de kalıbımı basarım. Bir kulübün nasıl yönetileceğini, dostu ve düşmanına kabul ettiren Cavcav, artık futbol piyasasında olmayacak. O şimdi oralarda un ve futbolcu fiyatı için pazarlıklara çoktan başlamıştır bile. Cavcav abim, şimdi oralarda Süleyman Seba, Orhan Şeref Apak, Kemal Kaya, Ekrem Üstündağ ve Halim Çorbalı gibi isimlerle bir araya gelip, futbolu ve hele hele Gençlerbirliği’ni kesinlikle konuşmaya başlamıştır... İnanın, içimde tuhaf bir duygu var. İlhan Cavcav’ı sonsuzluğa uğurlarken, değişik duygular içindeydim. Sanki yıllar önce vefat eden babamı kaybetmiş gibiydim. Onu her zaman anacak ve Türk futbolunun büyükleri arasında tutacağım. Lafı daha fazla uzatmadan, İlhan abimin Cebeci Asri mezarlığında rahat uyumasını Allah’tan dilerim. Her fırsatta kabrini ziyaret edip, dualarımı eksik etmeyeceğim.