Mehmet Necati GÜNGÖR Yurtdışı seyahatinden elemsiz kedersiz, kazasız belasız yurt toprağına döndük. Çok şükür. Döndüğümüzde aldığım ilk sevindirici haber, Ergenekon kumpası nedeniyle 10 yılı aşkın bir zamandır İngiltere’de yaşayan değerli insanımız ve politikacımız Dr. Turhan Çömez’in yurda dönüyor olmasaydı. Bu habere çok sevindiğimi söylemeliyim. Türk siyasi hayatı büyük bir değerini yeniden kazanma imkânını bulacak. Darısı bütün mazlumların başına. Sayın Çömez, kendine uygun bir siyasi partide yeniden milletine hizmet etme zevkini yaşayacak. Çünkü, ben kendisini halk hizmetten zevk alan bir milletvekili olarak tanımıştım, öyle de olacak inşallah. Yurt dışında hazin duygulara kapıldım. Önemlle kaydetmeliyim ki; islâmiyetin bütün güzellikleri oralarda yaşatılıyor. İnsan ilişkileri, devlet sistemleri mükemmel. Keşke bu anlayışlar bize de gelse diye hayıflandım. Her yer pırıl pırıldı. Sadece bir yerden geçerken, içilmiş meyve kutularının sokağa atılmış olduğunu görünce şok oldum. Yanımdakilere burası Türklerin meskûn olduğu bir yer mi? Diye sordum. Nereden bildiğimi sordular, ben de sokağa atılan kutulardan anladığını söyledim, doğru dediler. Orada gördüğüm başka şaşırtıcı gerçeklerden birisi de, her türlü canlıya verilen önem, gösterilen sevgi ve saygı idi. Adamlar köpekler için bile şehir meydanlarına tuvalet yapmışlar. Bizde klozetleri kaldırtıp, kendi anlayışlarına göre tuvalet taşları dizdiren zihniyete acımayıp da ne yapalım? Yurda dönüşte ilk karşılaştığım siyasi sima, İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı, eski Bayındırlık Bakanı Koray Aydın’dı. İstanbul’dan Ankara’ya dönüştü uçakta yan yana oturduk. Kendisiyle yol boyunca İyi Parti’yi konuştuk. İyi Parti çok iyi muhalefet yapıyor. Hele Meral hanım, mesajlarını o kadar güzel bir ambalajla ve ses tonuyla konuşmalarına serpiştiriyor ki, O’nun muhalefetini rahmetli Demirel’in muhalefetini benzettiğimi ve çok beğendiğimi söyledim. Meselâ, “Bu kadar ok Malazgirt Savaşında bile atılmadı” sözü herkesin dilinde. İyi Parti’nin bu ülkeye lâzım olduğunu, daha da iyileşmesi gerektiğini anlatmaya çalıştım kendilerine. Hak verdi ve ileriye dönek çalışmaları hakkında bilgiler verdi: Sayın Koray teşkilâtlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı. Kasım ayından itibaren il divanı toplantıları ağırlık kazanacak. Parti köylerde ve mahallelerde de teşkilatlanacak. Bir nevi toplumun kılcal damarlarına yerleşmeyi hedefliyorlar. Koray bey, parti teşkilâtlarını bundan böyle nefes nefese koşturmaya hazırlanıyor. İyi Parti’ye mesafe aldıracak planlardı bunlar. Başarılar diledim. Uçakta eski AKP Erzurum milletvekili Ömer Özyılmaz’la da karşılaştım. Ayrıca eski Adalet Bakan Bekir Bozdağ’la selamlaştık. Fikirlerimiz ayrı da olsa medeni ölçüler içerisinde konuşmak, tokalaşmak, selamlaşmak ne güzel diye düşündüm. Sağ yanımda bir genç oturuyordu. “Genel Müdür müsünüz?” diye sordum, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Diş Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü olduğunu söyledi. “Dışarıdan para bulabiliyor musunuz?” diye sordum, Her şeyin yolunda olduğunu söyledi. Son günlerde, daha yeni 8 Milyar dolar bulmuşlar. Damada rağmen her şey yolundaysa bunu o bakanlıktaki iyi tahsil yapmış genç bürokratlara bağlamak lâzım diye düşündüm.