Mehmet Necati GÜNGÖR Karadeniz’in dalgaları hırçındır. Onunla oyun oynamaya gelmez. Karadenizli de öyledir. İnsana insanca yaklaşır da; bu sınır aşıldığında muhatabını doğduğuna pişman eder. “Yunan” dediler, “Pontus” dediler; milli duyguları, vatanseverlikleri tartışılmaz olan bu insanları çileden çıkardılar. İmamoğlu’nun Karadeniz gezisindeki muhteşem karşılamalar bunun en kestirme cevabı oldu. Karadeniz’in yiğit insanları, kendilerine bulaştırılmak istenen lekeleri ellerinin tersiyle terslediler. O muhteşem görüntülerde Karadeniz halkı şunu söyledi: “Bize öyle mi diyorsunuz, alın cevabınızı!” “Evlâdımızı size yem etmeyeceğiz!” “O’nu size yedirmeyeceğiz!” Umarız, bu insanca, bu delikanlıca haykırış muhataplarının akıllarını başlarına getirmiştir. İstanbul’da milyonlarca Karadenizli yaşar. Yaptığınız o insafsız yakıştırmalara en etkili cevabını oylarıyla verecektir! Çirkin yakıştırmalarınızla kendi safınızdakileri bile İmamoğlu’nun safına çevirdiniz. Seçimin sonucu o gezide sanki de ilan edilmiştir. Karadenizli, “Karadeniz geçilmez!” “Hırçın dalgalarımıza tersine kulaç atılmaz!” Demiştir. Orada bir de vali var. O valiyi dolduruşa getiren bir de bakan. Seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanını, kanuni hakkı olmasına rağmen VİP’e sokmayarak suç işlediler. Bu intikamcı, çocuksu davranışlarla bir yere varılamaz. Her şey milletin gözü önünde cereyan ediyor. Bırakın oyun oynamayı da gerçeği görün ve o gerçeğin mesajına saygı duyun. İmamoğlu, merkezi çevreden kuşatarak yeni bir siyasi taktik geliştirmiştir. Sadece İstanbul değil, Bütün Türkiye İmamoğlu diyor. İmamoğlu, Türkiye’nin ve demokrasinin kaderini inşa ediyor. Halk, buna tüm sevgisi ve coşkusuyla katkı veriyor. Otobüste halay çeken o genç adama dikkat edin! O kıpır kıpır adamla kolay kolay başa çıkılmaz! Karadenizliyle oyun oynanmaz!