Bir Tebessüm için…

İstanbullu üç genç, Türkiye’nin her yerinde bulunan elverişsiz köy okullarında çeşitli faaliyetlerde bulunarak minik kalplere dokunuyor, şehirli üniversite öğrencilerinin Anadolu köylerindeki halkla bir araya gelmesini sağlıyor

DİCLE KAVAK EKMEKCİ (ANKARA) - Burak Savaş, Denise Kazado ve Mert Taslı, Eylül 2017 tarihinde, içinde bulundukları fanusu kırıp Türkiye gerçeklerini tanıma arzusuyla yola çıkıyor. Anadolu şehirlerini, tarihi ve kültürel dokusuyla gezmek ve yerel halkla tanışarak onların yaşantısını öğrenmek için ilk olarak Ordu’ya gidiyorlar. Ordu’da bulunan bir köy okulunun çıktıkları yolun gidişatını değiştirdiklerini belirten gençler, bu tarihten itibaren gittikleri her şehirde bulunan elverişsiz köy okullarındaki eksikleri gidermeye ve çocukların ihtiyaçlarını karışılamaya çalışıyorlar. Bu aşamadan sonra yolculuklarına minik hayalperestleri mutlu etmek üzere devam ediyorlar. “Bunca kirlilik içinde temiz kalan insanımızın yüzünde oluşan tebessüm ışığı bizi öylesine aydınlatmıştı ki, artık duramazdık. Zaman kaybetmeden ikinci köyümüze doğru yola çıktık” diyorlar. Ülkemizin hiçbir bölgesinde tebessüm etmeyen çocuklar kalmasın diye de yola ediyorlar. “Birbirini tanımayan insanların birbirine en yakın olabilecekleri an, karşılıklı tebessüm ettikleri andır” Yolculuklarını bir sivil toplum kuruluşu olarak sürdürerek daha fazla insana ulaşmayı amaçlayan gençler “Bir Tebessüm İçin” derneğiyle yola devam etmeye başlıyorlar. Dernekleşmenin ardından ağırlıklı olarak İstanbul’un iyi üniversitelerinde okuyan ve daha elverişli hayat standartlarıyla büyütülmüş 18-24 yaş arası metropollü gençlerden oluşan 40 kişiyle projeye devam ediyorlar. Bir Tebessüm İçin adlı sosyal sorumluluk projesinin kurucularından Savaş gazetemize yaptığı açıklamada, “Amacımız şehirli bu gençleri sıcacık evlerinden çıkarıp, sobasız Anadolu köylerinde halkın sıcaklığıyla ısıtmak. Amacımız aynı topraklar üzerinde farklı hayatlar yaşayan insanların bir tebessümde buluşturmak. Amacımız güzel ülkemizin dağlarında, bayırlarında ve hatta en ücra köşelerinde kendi kendine açıp solan çiçek bırakmamak” diyor. Bu amaç doğrultusunda her ay 18-24 yaş aralığındaki gönüllü ekiple Türkiye’nin farklı bir bölgesinde seçtikleri bir şehre giderek yaklaşık 3-4 gün süren gezilerde şehirleri her haliyle tanımak için tarihini araştırıyor, şehrin kültürel ve doğal miraslarını geziyor ve geri kalan günlerde de, buldukları köye gidip oradaki yerel halkın gündelik yaşantısına katılarak gençler için interaktif bir gözlem ortamı oluşturuyorlar. Dernek yönetimine göre, köye giden gençler yalnızca köylü halkı tanımakla kalmıyor, bu tanışmayı işteş bir hale getirerek kendilerini tanıtıyor ve sürdürülebilir bir iletişimin temelini atıyorlar. Şüphesiz buradaki temel unsur, günden güne ayrışan kutuplardan ikisinin birbirine karşı geliştirdikleri önyargılarını kırmaları ve huzurun egemen olduğu ortak bir gelecek imkânının farkına varmaları. Savaş “Önyargılar kırıldıktan sonra köyde yaşadıklarımız o kadar samimi bir hal alıyor ki… Yeri geliyor kendimizi tarlada ürün toplarken, yeri geliyor bir köy kahvesinde hararetli bir tartışmanın ortasında kıtlama çay içerken buluyoruz. İşin en güzel kısmı ise tüm bunların spontane yaşanması” diye konuşuyor. Tüm bunların yanı sıra, özellikle okulu olan köyler seçilerek köyde geçen günlerin büyük bir kısmını da köy okulundaki çocuklarla gelecek adına hayaller kurdukları, onların hayal güçleriyle kurgulanan aktiviteler yapıyorlar. “En büyük hayaliniz ne?”, “Sizi en mutlu eden şey ne?” Okullara gidince ilk olarak çocuklara kim olduklarından bahsettiklerini söyleyen Savaş, Kazado ve Kaslı, “Çocukların bizimle rahat bir şekilde vakit geçirebilmeleri için onlarla oyun oynamak için gelmiş büyümüş çocuklar olduğumuzu gösteriyoruz ve hayallerimizi paylaşmaya başlıyoruz. Aslında günlük hayatın içindeki koşuşturmadan kendimize sormayı unuttuğumuz iki soru üzerinde duruyoruz; “en büyük hayaliniz ne?” ve “sizi en mutlu eden şey ne?” Sonra miniklere götürdüğümüz boya kalemleriyle bu soruların cevaplarını, kafalarında somutlaştırmaları için birlikte resimler çiziyoruz. Çocuklarla kaynaşabilmek ve alıştıkları dışında faaliyetler yapabilmeleri için spor malzemeleri ve yapbozlar götürüyoruz” açıklamasında bulunuyorlar. Hayalperest Odalar Kırtasiye ürünlerinden spor malzemelerine kadar götürdükleri hiçbir şeyi yardım olarak görmediklerini vurgulayan Bir Tebessüm İçin projesi, çocuklara topla oynanabilecek oyunları öğretirken onların da kendilerine hiç bilmedikleri sokak oyunlarını öğrettiklerini söylüyorlar. Köy okullarında uygun sınıf varsa miniklerin içinde bulundukları koşullardan soyutlanarak sınırlardan uzak hayaller kurabilecekleri “Hayalperest Odalar” yapan dernek üyeleri, her hayalperest odaya başka bir konsept kuruyorlar. Çocuklar bir odada okyanusların derinliklerine dalarken, bir diğer odada ormanı keşfe çıkıyor ya da Küçük Prens’in büyülü evreninde geziyorlar. Bir Tebessüm İçin projesi kurucuları, “İçinde mutlaka bir kütüphane ve hayal güçlerini geliştirecek oyun ve oyuncaklar olmasına çok önem veriyoruz ki kendilerini tanıyabilsinler ve hoşlarına giden şeyleri keşfetsinler” diyorlar. Bir Tebessüm İçin Siz de elinizi uzatmak isterseniz… Bir yılda Ordu, Bilecik, Bursa, Yalova, Adana, Balıkesir, Kars, Sivas, İzmir, Çanakkale ve Van’da bulunan köy okullarına projeler yapan Bir Tebessüm İçin, “Bu 13 projede miniklere götürdüğümüz bütün hediyeleri ve tasarladığımız Hayalperest Odaların bütün giderlerini bireysel destekçiler ve bağışçılarla karşıladık. Bunun dışında, şehirlerarası ve şehir içi ulaşımımız ile konaklama giderlerimizi –üniversite öğrencisi olmamıza rağmen- tamamen kendimiz karşıladık” diye konuşuyorlar. Yüzlerce çocuğun ihtiyacını karşılamanın yanı sıra, yardımları bırakıp dönmüyor, çocuklarla zaman geçirerek onların hayallerini dinliyorlar. Şüphesiz bu durum bazı gönüllülerin saha çalışmalarına katılmasını zorlaştırırken, projeye gelen gönüllülerin de sırtında ekonomik bir yük oluşturuyor. Bu durumu çözmek adına, Anadolu projelerine katılan gençlerin şehirlerarası – şehir içi ulaşım ve konaklama masraflarını azaltacak sponsorlar ve destekçiler arıyorlar. Bireysel bağışçıların içinde en yoğun destek aldıkları kişinin 20 yaşında bir genç olduğunu belirten Savaş, “Bu durum bizim için çok özel çünkü önyargıları kırmaktan bahsediyorsak burada da bir önyargının paramparça olduğunu görüyoruz. Umut olmak, ışık olmak isteyen gençlerin maddi destekçisinin de bir genç oluşu bize yüksek bir motivasyon sağlıyor açıklamasında bulunuyor. Emekli öğretmenden kimisi orta yaşta bir beyaz yakalıya kadar her yaştan ve her meslekten gönüllülerin de olduğu projede, hiç görmediği, Türkiye’nin bambaşka bir köşesinde bambaşka imkanlar içinde yaşayan akranları için boya kalemi toplayan altı-yedi yaşında şehirli çocuklar da yer alıyor. Bir Tebessüm İçin adlı sosyal sorumluluk projesi için gönüllü olmak isteyen herkes, www.birtebessumicin.org adresinden ve ya Instagram üzerinden destek olabilirler.
Editör: TE Bilisim