Gürsel Tekin’in basın toplantısından öğrenmiş olduk. Bir şehit cenazesi sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğılu’nun ayağına kurşun bırakan tetikçi, kendi ifadesiyle emniyette bir süre misafir edildikten sonra Belçika’ya sıvışmış. Sorgu yok, tutuklama yok, pasaportuna el koyma yok. Suç işliyor, elini kollunu sallayarak ülkeyi terk edebiliyor. Ölümle tehdit edilen adam bu ülkenin ana muhalefet partisinin lideri. Siyasi protokolde iktidar partisi liderinden, yani başbakandan sonraki gelen adam. Nasıl olur? diye sormuyoruz. Oluyor işte. FETÖ’nün Hava Kuvvetleri imamı denen adam da darbeden hemen sonra yakalanıp serbest bırakılmıştı. Adam, halâ aranıyor, bulunamıyor. Belki, o da yurt dışına kaçmıştır. Kim bilir, daha nelerle karşılaşacağız! Meselâ; otobüsteki şortlu kıza inancı adına tekme attığını söyleyen adam. İşte bu mahlûk, genç bir kadının şort giymesini uçan çifte (hayvan tekmesi) ile protesto ediyor. Şikâyet üzerine yakalanıyor, Belki de bir süre “misafir” edildikten sonra salıveriliyor. Suç yok, ceza yok! Şu soru aklımıza takılıyor: FETÖ unsurları halâ iş başında mı? Allah’tan, sosyal medya diye bir ağ var. Buradaki protestolar, kınamalar dikkate alınmış olmalı ki, bir savcı çıkıp o mahlûku yeniden içeri tıkmış. Mahkeme safahatını merak ediyoruz doğrusu. İnsan, ister istemez soruyor: Nasıl bir ülkede yaşıyoruz? Suçluları ağırlayan polisler Fetö örgütüne mensupsa niçin haklarında bir işlem yok? Birçok çelişkinin şaşkınlığını yaşıyoruz. Böyle bir ülkede şaşırma özgürlüğü de suç haline gelirse şaşmayalım.