Para kazanmanın yanı sıra, geri dönüşüme katkı sağlayan mezatlardaki ürünler, yurtdışı, diğer pazarlar ve ihtiyaç fazlası objelerini elden çıkarmak isteyenlerden alınıyor. “Herkesin evinde eski bir obje olmalı” diyen Asaf Antik’in işletmecisi Kara, kadınların mezatlara daha fazla ilgi duyduğunu aktarıyor. Mezat Cihangir’in işletmecisi Özcan ise mezatların yeterince ilgi görmediğine dikkat çekip tanıtım konusunda çalışmalar yapılması gerektiğini söylüyor

[caption id="attachment_175585" align="alignright" width="398"] Özkan Özcan[/caption] Melike Ceyhan / İSTANBUL - Antika severlerin ilgi odağı olan mezatlar, İstanbul’un çeşitli semtlerinde haftanın en az iki günü yapılıyor. Mezatlarda, eskiden günümüze kadar gelmiş yüzlerce obje, meraklılarıyla buluşturuluyor. Porselen vazolardan, el dokuma halılara, taş plaklardan daktilolara kadar pek çok eşya açık artırma usulüyle satışa sunuluyor. Katılımın ücretsiz olduğu mezatlarda teklif usulü ile birçok eseri uygun fiyata almak mümkün. Ayrıca mezatlara katılan herkes, küçük bir komisyon karşılığında evindeki ihtiyaç fazlası ürünleri getirip burada satabiliyor. Para kazanmanın yanı sıra, geri dönüşüme katkı sağlayan mezatlar, insanların sosyalleştiği ve kültürel alışverişte bulunduğu, sanatseverlerin bir araya geldikleri yerler olarak da biliniyor. Porselenler, kahve fincanları, bakırlar… İstanbul’un tarihi semti Balat’ta bulunan Asaf Antik’in işletmecisi Faruk Kara, 2014 yılında katıldığı bir mezat sonrasında bu işi yapmaya karar verdiğini söylüyor. Kara, ürünlerinin bir kısmını yurt dışından, bir kısmını ise pazarlardan temin ediyor. Bazen de ihtiyaç fazlası objelerini elden çıkarmak isteyenlerden alıyor. Asaf Antik’in müşterilerini, daha çok yerli ve yabancı turistler oluşturuyor. Kadınların mezatlara daha fazla ilgi duyduğunu aktaran Kara, porselen, kahve fincanları, bakır ve minyatür objelerin en çok satılan ürünler arasında yer aldığını belirtiyor. “Herkesin evinde eski bir obje olmalı” Kara, mezat yapmaktaki amacını şu sözlerle anlatıyor: “Herkesin evinde eski bir obje olmalı. Ürünü biz perakende ya da internetten de satabiliriz. Ancak insanların hafta içi yaşadığı stresten bir nebze kurtulmasını, hafta sonlarını eğlenceli vakit geçirmesini istiyoruz. Biz işimizi severek keyifle yapıyoruz. Gelenlerin de keyif alması için sunumlar yapıyoruz.” “Geri dönüşüme katkı” Beyoğlu’nda bulunan Mezat Cihangir’in işletmecisi Özkan Özcan ise, haftanın iki günü mezat düzenliyor. Müşterilerinin daha çok çevredeki esnaftan oluştuğunu söyleyen Özcan, “Bazı müşteriler, buradan aldıkları ürünleri başka platformlarda satıyor. Bazıları ise kıyıda köşede kalmış eşyalarını değerlendirmek için gelip ihtiyacı olan başka ürünler alıyor. Bir bakıma geri dönüşüme katkı sunuyoruz. Bu da iyi hissettiren bir duygu” diye aktarıyor duygu ve çalışmalarını. “Hak ettiği kitlelere ulaşamadı” Mezatların yeterince ilgi görmediğine dikkat çeken Özcan, sözlerini şu şekilde sürdürüyor: “Maalesef bizim işimizi yapanlar reklam konusuna önem vermiyorlar. Reklam için de bütçe ayrılması gerekiyor ancak bu iş kıt kanaat yapıldığı için bu pek mümkün olmuyor. 8 sene önce bu işe başladım. O günden bu yana mezat sayısında artış yaşandı elbette. Ancak hak ettiği kitlelere ulaşmadı. Mezatlardan haberi olmayan çok sayıda insan var. Haberdar olmayan insanlara ulaşmalı.” “Daha çok tanıtımı yapılmalı” Tanıtım konusunda çalışmalar yapılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Özcan, “Sosyal medya aktif kullanılmalı. Gerekirse kapı kapı dolaşarak insanların kullanmadığı ihtiyaç fazlası ürünlerini mezatlarda değerlendirmesi için çalışmalar yapılmalı. Böylece kişiler kullanmadıkları ürünleri kendi biçtikleri fiyata satabilirler. Kendi aile bütçelerine katkıda bulunabilirler” diyerek herkesi mezatlara daha fazla katılmaya çağırıyor.
Editör: TE Bilisim