Yazar-çizer kimselerin Türkçe'yi doğru konuşup yazmaları gerekir. Çünkü milyonlarca kişi onları takip ediyor. Bunun yanı sıra her ulusun doğru konuşup düzgün yazmayı öğrendiği, sonuçta yaygınlaştırıp güzelleştirdiği ve kavramları eksiksiz ifade ettiği bir dili olmalı. Türkçe'de konuları-edebiyatı hoş ve yalın bir şekilde anlatıp topluma ve karşı tarafa yansıtabilmek çok mu zor?

Abdullah Cenkciler

Türkçe'ye olduça hâkim olduğunu düşündüğüm tanınmış bir iletişim uzmanı, YouTube yayınlarındaki konuşmalarının bir yerinde daima "Şimdi beni altını çizerek dinleyin!" cümlesini kuruyor. Daha iyi vurgulamak ve önemini belirtmek amacıyla bir yazıda "altını çizerek okuyun" denebilir ama bir söyleşi sırasında "şimdi beni altını çizerek dinleyin" demek de ne oluyor? Dinlemenin altı çizilebilir mi? Bunun yerine "şimdi beni daha dikkatlice dinlemenizi istiyorum" dese çok daha şık ve anlamlı olmaz mı?

Aynı şekilde; başta yazar-çizerler, TV programcıları, spiker ve muhabirler olmak üzere iki cümlenin sonuna "vesaire vesaire" lafı sokuşturuluyor. "Topluma sevgiyi, saygıyı, hırsız olmamanın erdemlerini aşılamak lâzım vesaire vesaire" demek yerine, "Topluma sevgiyi, saygıyı, hırsız olmamanın erdemleriyle buna benzer olumlu davranışları aşılamak lâzım" dense daha güzel olmaz mı?

Diğer taraftan eskiden beri kullanılan "desteklemek" yerine Frenkçe'den araklanan "sübvanse etmek" gibi yabancı kelimelerin güzel Türkçemize sokuşturulmasına artık alışmıştık. Şimdilerde de "yorum yapmak, üzerinde durmak" gibi kelimeleri kullanmak yerine "speküle etmek" çıktı. Yani İngilizce'deki "speculate" sözcüğü kastediliyor. Ne var ki Fransızca'da "sübvanse etmek" diye bir fiil yok! İngilizce'den hareketle aynı sözcükler, başka anlamlara gelen Fransızca'dan aktarılıp, Türkçe'ye sokuşturulunca acayip bir dil ortaya çıkıyor.

Hocaların hocası, bugüne dek tanıdığım en bilgili ve kalite insanlardan Prof. Dr. Mümtaz Soysal'ın da belirttiği üzere: ''Genellikle İngilizce, daha doğrusu -Türkizce- konuşmaya meraklı 'münevver'lerimiz, Türkçe'ye giren 'sübvansiyon'la İngilizce'deki 'subsidize' fiili arasında bağlantı kurmak dilimizin yapısına göre kolay olmadığı için 'sübvanse etmek' uydurmacasıyla işin içinden çıkıvermişlerdir.''

Tüm bu anlatılanların yanı sıra, "cankurtaran, kaptıkaçtı" gibi öz Türkçe sözcükleri bırakıp "ambulans, steyşın'" diyen zihniyet de gün geçtikçe gülünçleşiyor...

Sonuç olarak, Fransızca'daki anlamına uygun olarak(!) "speküle" edilmesi, yani "derinlemesine düşünülmesi" gereken şey yukarıda anlatmaya çalıştığımız durumdur.