Ayhan AYDEMİR Malum; ekonomi tıkırında değil… Döviz kuru düştü ama vatandaşa yansıyan yanını henüz göremedik… Halkın temel ihtiyaçları ortada… Raflardaki ürünlerin fahiş fiyatla...

Ayhan AYDEMİR Malum; ekonomi tıkırında değil… Döviz kuru düştü ama vatandaşa yansıyan yanını henüz göremedik… Halkın temel ihtiyaçları ortada… Raflardaki ürünlerin fahiş fiyatları hala değişmiş değil… Otomotiv de düşmüşmüş… Vatandaş pek o kalemde değil… Geçim derdinde… xxx Büyüklerimiz tasarruf diyor… Ama kendileri uymuyor… Üç beş yerden maaş alanlar v.s… Bunları anlatacak değilim… Eskiden TRT’de program yapan duayen Gazeteci Nurzen Amuran her hafta yazılarını benimle de paylaşır… Diyor ki… -Böyle sıkıntılı dönemlerde Meclis’e düşen görevlerden biri de halka umut vermek, sıkıntıları paylaşmak değil midir? Tarihten örnek veriyor… Ben de sizinle paylaşayım… -1929 Dünya ekonomik krizinin sarsıntılarının ülkemize yansıdığı yıllarda, alınan önlemler devlet aklının nasıl kullanıldığının en büyük göstergesidir… 7 Mart 1931 yılında “Meclis üyeleri, ülkenin içinde bulunduğu ağır ekonomik krizi göz önüne alarak, 9 ay önce 500 liraya yükseltilen maaşlarını yüzde otuz oranında indirerek 350 lira yapmaları ve bu kararı iki gün önce aldıkları ‘yeniden seçim’ kararına rağmen almaları” devlete duyulan güveni artırmıştı… Bu karar, fedakarlığın kimlerden başlaması gerektiğinin en çarpıcı örneğidir… Atatürk’ün o dönemde: ‘Vekil maaşları, öğretmen maaşını geçmesin’ dediği hep anlatılır… Cumhurbaşkanı 1 Mart 1931 günü TBMM’de yaptığı konuşmada şöyle diyor: “…Cihanşümul buhranın tesirlerine karşı her yerde yeni vergilerle tedbir aranırken, Türkiye Büyük Millet Meclisi bilâkis bazı vergileri indirmek gibi fevkalâde cesurane bir harekat ihtiyar etti.” xxx O döneme bakar mısınız… Halkı doğrudan etkileyen kimi vergiler indirilmiş, kamu kuruluşlarında çok ciddi bir tasarruf hamlesi başlatılmış… Meclis’in her zaman her alanda öncülük etme görevi vardır… O hamleyi görmek isteriz… Kim istemez ki… Bilemedim.