Utku ŞENSOY Seçim, yeni sistem derken yoğun bir iç siyaset dönemi geçirdik. İç siyaset; özellikle bize özgü bir biçimde siyaseti “ömür boyu meslek edinenler” ve hararetli destekçileri/ yandaşları için “safların sıklaştırılması” ve besin kaynakları olan “adrenalin pompalaması” açısından yaşamsal olmasına rağmen, aş iş koşuşturmacasında yaşam mücadelesi veren sıradan insanlar için hayli yorucu ve sıkıcıdır. Seçim gibi tansiyonun yükseldiği dönemlerde kendi dünyamıza gömülüp o kadar kabuğumuza çekiliriz ki, etrafımızda neler olup bittiğinin farkında bile olamayız. Zaten bunun için son 16 yılda 13 kez sandığa gitmekten çoğumuzun başı döndü. Bırakın binlerce kilometre uzaklarda, dünyanın öte yanındaki gelişmeleri anlayıp onlardan bazı dersler çıkarmayı, burnumuzun dibinde, hemen yanı başımızdaki bölgelerde olup bitenleri bile algılamakta hayli zorlanıp, “olayları ıskalar” hale geldik. Diplomatlar ve diplomasi muhabirliği kökenliler için bu pek de kabul edilebilir bir durum değildir. Zira içerideki hataların telafisi birkaç ay en çok bir kaç yılda mümkün olabilirken, dışarıdauluslararası düzeyde yapılanhatalar, olayları yanlış okuma sonucuatılan yanlış adımların onarımı çoğu zaman çok uzun yıllar alır. Bazen de telafisi mümkün olmayan derin yaralar açabilir ve bunun vebalini tüm yurttaşlar birlikte ödemek zorunda kalırız. Bu nedenle yıllarca TRT’de yaptığımız işin gereği çoğu zaman etrafımızda dış dünyamızda olup biteni geniş kitlelere duyurmanın çabası içinde olduk. Yoğun iç siyaset dönemlerinde “bakın etrafımızda da bunlar yaşanıyor”, “biz bunu tartışırken, el alem şöyle, şöyle işlerle meşgul”! türündenyayınlar yapmaya özen gösterdik. Sıklıkla başvurduğumuz bir yöntemdi ufuk turu! Yine böylesi bir dönemdeyiz ve şüphesiz içeride onlarca yüzlerce çözüm bekleyen sorunlarımız var. Ama dünya dönüyor ve dışarıda olup biteni “ıskalama” lüksümüz de yok! Bakın sınırlarımızın ötesinde neler oluyor, adamlar neleri tartışıyor; AB-ABD: Trump yönetimindeki Washington, ek gümrük tarifesi uyguladığı ürün yelpazesini geliştirme çabası içine girmesi Avrupa Birliği kulislerini harekete geçirdi. Brüksel ABD’ye karşı misilleme hazırlığı içinde. AB, ABD'nin ilave gümrük tarifelerini başka ürünlere de yayması halinde misilleme kapsamına alınacak malları içeren 50 sayfalık bir liste hazırladı. “Ekonomik savaş” anlamına gelen bu listede, şaraptan parfüme, soyadan, bademe ve yer fıstığına kadar yüzlerce kalemden oluşan malların toplam ticaret hacmi 300 milyar doları buluyor. KÜBA: Komünizm ile özdeşleşen Küba, anayasasından Komünizm kavramını çıkarıyor. Artık Küba'nın yeni anayasasında komünizm yer almayacak. Özel mülkiyete izin verilen yeni anayasa tasarısında, ekonomik reformlar doğrultusunda küçük işletmelerin hukuki statüsü güçlendirilecek. Yeni anayasa, Komünist Parti'nin önderliğini garanti altına alınırken, komünist toplum yaratmak yerine sosyalizmin oturtulmasına çalışılacak.Sosyalist ekonomik sistemin gevşetilmesinin öngörüldüğü yeni anayasa tasarısında, devlet başkanına yaş haddi getirilirken, görev süresi de iki dönemle sınırlanacak. Küba Devrimi'nin efsanevi lideri Fidel Castro rahatsızlığı nedeniyle2006 yılında devlet başkanlığını geçici olarak kardeşi Raul Castro›ya devretmişti. 2008 yılındaresmen devlet başkanlığına seçilen Raul Castro’dan boşalan koltuğa ise, geçtiğimiz Nisan ayında Miguel Diaz-Canel oturmuştu. ABD ile yakınlaşma sürecinin yaşandığı 2016 yılında Barack Obama Küba’ ya resmi ziyarette bulunmuş, ancak bu yakınlaşma Donald Trump döneminde sekteye uğramıştı. AFGANİSTAN: Yıllar önce Afganistan’daki kirli savaşın en tatsız yıllarında Mezar-ı Şerif kentinde görmüştüm Özbek kökenli bir doksanlık babayiğit Raşid Dostum’ u. Tacik, Özbek ve Türkmenlerin desteklediği Dostum’ a Peştun kökenliler öteden beri pek sıcak bakmazlar.Zaten bu nedenle sürekli savaş suçu ve insan hakları ihlalleri gerekçeleriyle sert eleştirilerin hedefindeydi.2014 yılındaki seçimin ardından Afganistan Cumhurbaşkanı Yardımcısı görevine getirilen Raşid Dostum, son dönemde siyasi rakibine işkence yapmak ve cinsel istismarda bulunmakla da suçlanınca çareyi 2017 yılı Mayıs ayında çok sevdiği Türkiye’ye sığınmakta buldu. Bir yılı aşkın süredir Türkiye'de bulunan Afganistan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dostum'un ülkesine dönüşünde Kabil havaalanında intihar saldırısı yaşandı.Ölen ve yaralananların olduğu saldırıda Dostum ve konvoyundakilere bir şey olmadı. 53 yaşındaki eski genelkurmay başkanı-siyasetçi olan Dostum’ a, Temmuz 2017'de ülkesine dönerken uçağının Afganistan'a inmesine izin verilmemişti. ALMANYA: Bedelli askerliğin gündemde olduğu ülkemizde zorunlu vatani görevini yapmak üzere sırasını bekleyen “asker fazlasını” “ekonomik kazançla” eritme çabasındaki Türkiye’nin aksine Almanya’nın başı “askerlik yapacak adam bulamamakla” fena halde dertte! Evet yanlış okumadınız, Alman Silahlı Kuvvetleri yıllardır eleman sıkıntısı çekiyor ve personel açığını diğer Avrupa Birliği ülkelerinden “asker transferi” ile kapatmayı planlıyor! Alman ordusunun öncelikli olarak yurtdışı misyonlarda görev yapması siyasi tartışmayı da beraberinde getirdi. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) üyesi, Almanya’nın ilk kadın Savunma Bakanı Ursulavon der Leyen, yeniden yapılanmaya gidilmesini ve değişen güvenlik koşulları nedeniyle, ordunun ''eşit oranda'' ülke savunmasına da ağırlık vermesini istedi. Ne diyelim hayırlı olsun, artık Alman ordusu, ulusal güvenlik önlemleri alanında üzerine düşen görevi yeni transferleriyle yerine getirmeye başlayabilecek!