Kısa zamanda üne ve servete kavuşan pek çok tanınmış sanatçı topluma, özellikle onları adım adım izleyen hayranlarına iyi örnek olmaları gerekirken bazı oyuncu ve ses icracısı yetenekler kendilerine bilerek veya bilmeyerek bir takım hiçte hoş olmayan skandalların yaratıcısı yapmaktadırlar. Özentili yaşama ayak uydurmaktan zevk alan gençlerimiz Mustafa Ceceli’nin saç stilinden; Galatasaraylı ünlü futbolcu Wesley Sneijder’in dövmelerine kadar her gördükleri değişikliği kendi üzerlerinde denemekten zevk almaktadırlar. Bu çeşit alışkanların ötesinde asıl sorun genç kız ve erkeklerimizin ünlü isimlerin skandal nitelikteki yaşantılarıdır. İşte bir örnek pek çok dizide ve sinema filminde başarılı çalışmalar yapan Şebnem Bozoklu, tanınmış mimarlarımızdan Emre İzer ile altı yıl önce evlenmişlerdir, son aylarda aralarında süre gelen gerginlik sonucu konuyu mahkemeye taşımak zorunda kalmışlardı. İşte bu süreç içinde oyuncu Şebnem Bozoklu, gönlünü genç bir delikanlıya kaptırmış, kaçamak yaptıkları Bodrum’da tanınmış oyuncu ile genç sevgilisi hiçte hoş olmayan görüntüler sergilemekle kalmamışlar, sabahın erken saatlerinde Şebnem, iç çamaşırları ile denize girerek hararetini söndürmek istemiştir. Şebnem’in bu tarz denize girişi bize ünlü İtalyan yönetmen Fellini’nin Dolca Vitatatlı Hayat filminde o devrin ünlü İsveçli sinema oyuncusu Anita Ekberg’in Roma’nın dünyaca ünlü Trevi Çeşmesi’ne çıplak girdiği sahneyi hatırlatmıştır. 1960 yılının bu beyazperde skandalı hem Anita Ekberg’i, hem de Fellini’yi ve de aktör Marcello Mastroianni’yi uluslar arası üne kavuşturmuştur. Şebnem belki böyle bir filmi ve de dünyaca tanınmış Anita Ekberg’i bilmeden sabahın seherinde, Bodrum’un ılık sularına kendisini bırakmıştır. Bu davranışı belki o kişi veya bu tarz hayata alışık olanlara normal gelebilir ama bizim örf ve adetlerimizle bağdaşmayan ve de oldukça çirkin davranışlar olarak kabul edilmektedir. Evlilik beraberliği sürerken bir başka erkekle olmak bence hoş olmayan bir davranıştır. Ne var ki sonrasında 6 yıllık beraberlik Küçükçekmece Adliyesi’nde görülen dava sonunda taraflar tek celsede boşanmışlardır. Artık meydan senin oyuncu Şebnem, istediğin gibi yaşamak hakkındır. Gençlere kötü örnek olan bir başka ünlü ise Ebru Şallı’dır. Müzisyen şarkıcı olan ilk kocasından olaylı bir şekilde boşandıktan sonra bir iş adamı ile hayatını birleştiren ve çocuk sahibi olan Şallı, bu evliliği de yürütememiş soluğu mahkemede almıştı. Boşanmanın ardından genç şarkıcı Sinan Akçıl’la beraber olmaya başlamıştı. Medyanın gündeminden hiç düşmeyen bu çiftin bir barışıp bir küsmeleri ülke genelinde tiksinti yaramıştı. Kısa bir sessiz dönemin ardından Ebru Şallı, Bodrum’da ünlü komedyen Cem Yılmaz’ın kanatları altında görünmeye başlaması ile çeşitli dedikodular ortalığa yayılmakta gecikmemişti. Umumiyetle Şallı’nın yeni oyuncağı Cem Yılmaz oldu denilirken, Cem Yılmaz, Tarkan’ın Harbiye Açıkhava’daki konserine eski eşi Yağtu ile gitmesi ortalığı iyice karıştırmıştır. Pusuda bekleyen Şallı, bu hoş olmayan yaşantısı ile ne yazık ki genç nesillere kötü örnek olmaktadır. Şöhret sahibi olup da sadece gönül ilişkileri ile gündeme gelmeyen pek çok sanatçının özel hayatlarında yapmamaları gereken hareketleri vardır. İşte oyuncu Tolga Sayışman, Range Rover marka aracını pak yasağı olan bir yere bırakması, trafik polislerinin ceza kesmesine sebep olmuştur. Ya Kıvanç Tatlıtuğ, tanınmış aktör geride bıraktığımız hafta içinde yanında eşi Başak Dizer ve yine kendisi gibi ünlü bir oyuncu olan Çağatay Ulusoy, olduğu halde sosyetenin ve sanatçıların uğrak yeri olan Beyoğlu’ndaki Soltu House’ta yenen akşam yemeğinden sonra mekândan ayrılan Çağatay Ulusoy, aracının otel dışında olması nedeniyle, dostlarından ayrılarak evinin yolunu tutarken Kıvanç, özel aracının otelin kapısına getirilmesini istemiş ve bu konuda ısrarını bir süre sürdürmüştür. Güvenlik nedeniyle böyle bir isteğe cevap veremeyeceklerini söyleyen yetkililerde uzayan münakaşa geç vakte kadar sürmüşse de sonunda kuralları çiğneyen Kıvanç’ın aracı ayağına kadar getirilmiştir. Çocuğunun annesi Asena’dan ayrıldıktan sonra kısa bir bocalama dönemi yaşayan milli takımımızın ünlü oyuncusu Fenerbahçe ile ipleri kopardıktan sonra İtalya’da İnter’e kapağı atmak istemişse de araya giren oyuncu Şükran Ovalı aşkı ünlü futbolcunun bütün programlarını allak bullak etmiştir. Neticede Türkiye’de kalmak zorunda kalan Caner, bu sezon Beşiktaş forması ile sahalara çıkarken evlenip tekrar yuva kurmanın hazırlıkları ile meşgul olmaktadır. Eski eşi Asena, Caner’den ayrıldıktan sonra elindeki servet değerindeki parasını har vurup harman savururcasına harcamış. Bir TV kanalındaki başarısız çalışması ve modaevi projesi genç kadının elindeki parayı su gibi çekip bitirmiştir. Artık medyanın da ilgi odağı olmaktan çıkmış olan bir dönemin skandal kadını şu günlerde ruhsal yapısının pek yerinde olmadığı söylenmektedir. Bu şaka Kibariye’ye hiç yakışmadı Ben Kibariye’yi sevenler listesinde bulunanlardan biriyim, onu tabi halleri, dobra dobra sözleri, sesi, okuyuşundaki canlılık ile Kibariye’yi bugün pek sevmeyeni yoktur. Okuma- yazmayı bilmediği yıllarda mikrofonlara çıkıp ben buyum diyecek kadar kendinden emin olan ünlü sanatçı, gazino kültürünü canlandırmak amacı ile İstanbul Küçükçiftlik’te düzenlenen gecede sahne alan sanatçının herhalde dili sürçülisan etmiş olmalı ki “Ben üç aylık hamileyim” demiştir. Kendisinden 20 yaş küçük bir erkekle evliliğini sürdüren üstelik çocuk sahibi de olan Kibariye’nin bu açıklaması hem tıp dünyasında ve de hem sanatçının sevenleri arasında şaşkınlık yaratmıştır. 56 yaşındaki sanatçı gelen tepkiler üzerine bu kez de “Hamile değilim” diye bir açıklamada bulunmuştur. Pek çok yayın organı şarkıcının bu davranışını “Yalancı Kibariye” diye değerlendirerek sevilen sesi yerden yere vurmaya başlamışlardır. Her ne kadar çok çirkin bu davranışlar toplumun önünde bulunan insanların çok dikkatli olmaları gerektiğini bir kez daha doğrulamaktadır.