Emel ZALALTUNTAŞ Dünyaya kim olduğunu bilerek gelen fakat rüya alemi denen dünyada kim olduğunu unutan yolcular; kiminin yolu uzun, kiminin kısa, kiminin yolu düz, kiminin yolu eng...

Emel ZALALTUNTAŞ Dünyaya kim olduğunu bilerek gelen fakat rüya alemi denen dünyada kim olduğunu unutan yolcular; kiminin yolu uzun, kiminin kısa, kiminin yolu düz, kiminin yolu engebelerle dolu…Öyle bir alem ki yolcuya verilen süre belli, amaç belli, yolu ne şekilde yürüyeceği ve hangi sapaklara girmeyi tercih edeceği ise sadece ona bağlı. Yolda karşımıza bizim gibi yolcu olan birçok insan çıkar; ilk çıkan yolcular annemiz, babamız ve varsa kardeşlerimizdir. İnsan kendine yapacağı yolculukta 1 yaşından sonra deneyimlediği olaylar karşısında özünde gerçekte kim olduğu bilgisinden giderek uzaklaşır. Sosyal bir varlık olan insan, karşılaştığı her insan veya olay karşısındaki duruşu ile seçimleri ile ruhsal anlamda ciddi bir dezenformasyona maruz kalır. Buradaki seçimler çoğunlukla öğretilmiş veya zorluktan kaçınmak amacıyla, gerçekle yüzleşmeyi reddeden seçimler olur. İnsanın kendine yolcuğunda, yoluna çıkan her bir yolcu çok kıymetlidir. Bu yolcular önce aile, akraba, eş, dost, arkadaş ve daha önce hiç tanımadığımız fakat zamanın bir diliminde bize eşlik eden ve ne olursa olsun yaptığı iyilikte olsa, kötülükte olsa senin sen olmana sebep olacak katkılar sunmaktadır. Esasen bakıldığında bizler kötü diye adlandırdığımız deneyimlerden geçerken bazen düşerek, bazen kalkarak ,bazen koştuğumuzu fark etmeden yorgun düşerek, bazen isyan ederek en büyük katkıyı alırız da bunun farkında olmayız. Bu sebeple nerde zorlandıysan oralara bir bak; yoluna dahil olan yolcular kim, onlarla ne yaşadın, ne hissettin ve kime dönüştün? Kendine mi yaklaştın, yoksa kendinden mi uzaklaştın? Bu aşamada en önemli soru yolda geçirdiğin süreç hakkındaki düşüncelerin; sancılı geçen bir süreçten geçiyorsan, zamanında sen anla diye gönderilen kişileri ve olayları doğru yorumlayamamış olabilirsin ve seni sana götüren mesajları alamamış olabilirsin; hayat bunu sana tecrübe ettirerek, seni köşeye sıkıştırarak öğretmek zorunda kalmış olabilir. Bizlerin yaptığı en büyük hata kişilere ve olaylara anlam yükleyerek, bu olayların bizde oluşturduğu duygu ve düşünceyi sorgulamak yerine yaşananı bir talihsizlik, şansızlık olarak algılamak veya bu bir kişi ise o kişiyi kötü, art niyetli gibi sıfatlarla etiketlemektir. Oysa yolcular çok çeşitlidir ve karşına çıkan, hikayesi senin hikayenle bir noktada olsa da kesişen her bir birey senin için çok kıymetlidir. Her biri sana hizmet eden birer elçidir, tıpkı senin de bir başka insana katkıda bulunduğun gibi. Yolcular sana ayna tutan, ipucu gösteren, kimi zamanda rehberlik eden idrak seviyesi yüksek insanlardır. Senin idrak seviyen arttıkça, yoluna çıkan yolcuların niteliği ve niceliği de değişmektedir. Hayatta karşına kim çıkarsa çıksın, sana ihtiyacın olanı göstermek üzere gelmiştir. Yolcuyu ve getirdiği mesajı kabul etmeme şansın olsa da kabul etmediğin her bir mesaj, başka olasılıklarla veya başka yolcularla sen mesajı alana kadar yani kendinle yüzleşme cesaretini bulana kadar karşına çıkacaktır. Yoluna çıkan yolcuyu egonla değil, özünle karşılamayı denemelisin. Egon seni yanıltmasın çünkü sistem egona değil, özüne hizmet etmek üzere çalışır. Yüksek egoya sahip insanlar özüne en uzak olan insanlar olmakla birlikte, ruhsal boyutta en huzursuz olan insanlardır. Öz, insanın evidir sadece içinde kendisinin yaşadığı, rol yapmadığı çabasızlık içeren rahat ettiği yerdir. Burada olan zaten senin nüvende olandır, seni zorlamayan, bunaltmayan, sana iyi gelen özelliklerindir. İşte amaç içerdeki senin kim olduğunu anlaman içindir çünkü sen o halinle bu hayatın içinden kolaylıkla geçebileceksin ve var olan sisteme en üst düzeyde katkı sağlayacaksın. Yolda karşılaşacağın her bir yolcu kıymetli olmakla birlikte, sana rehberlik edecek insanlarla karşılaşman ve bunu ıskalamaman, senin hayrına olacak olan en güzel şeydir. Ben bu insanları evrenin sana gönderdiği hediyeler gibi olduğunu düşünüyorum. Rehberler yolu kolaylaştıracak mesajlar getirir, tabi fark edersen. Seni kendine yaklaştıran, gizlenme ihtiyacı duymadığın, özündeki seni kabul ettiğin ve reddedilmekten korkmadığın için yanlarında huzurlu hissettiğin, güvendiğin, sevildiğini ve değerli olduğunu hissettiren ve sana yolunu güzelleştirecek bilgece mesajlar getiren insanlardır. Evrenin sana gönderdiği mesajları sevgiyle kabul et, unutmaman gereken şey kapına sadece ihtiyacın olan gelir. Gelenin boyutu, içeriği, kimle ve ne şekilde geldiğini belirleyen siteme direnmenin bir faydası yoktur. Seçimlerini yaparken ve karalarını verirken egonla değil özünle harekete geç. İçerde bir hesap yoksa ve huzur içinde yapılan bir seçim varsa bu doğru yolda olduğunu gösterir.