Son Dakika

Darbeci üsteğmenden itiraf: Yerde yatan Halisdemir'e iki el ateş ettim

Abone Ol
"Yüzbaşıdan, Zekai Paşanın emrini aldım" Darbe girişiminden habersiz olduğu için gelişmelere anlam veremediğini savunan Atmaca, daha sonra Ahmet Kemal isimli bir yüzbaşı ile telefonda görüştüğünü söyledi. Bu görüşme esnasında Binbaşı Fatih Şahin, Mehmet Ali Çelik ve Albay Ümit Bak'ın hain olduğunu, onların derdest edilmesi gerektiği yönünde Yüzbaşı Ahmet Kemal'den talimat aldığını aktaran Atmaca, telefon görüşmesini şöyle anlattı: "Fatih Şahin, Mehmet Ali Çelik ve Ümit Bak'ın hain olduğunu, 'paketleyip derdest edin, zorluk çıkarırlarsa bacaklarından vurun' diye Tümgeneral Zekai Aksakallı tarafından emir verildiğini illeti. Bana bu şahısların hain olduklarını söyledi. Sonrada en güvendiğim İsmail Çınar başçavuşa Ahmet Kemal yüzbaşından aldığım emri ilettim. Sonra yanıma silah kullanma becerisine güvendiğim Ahmet Muhammet Demirci ile Ali Güreli'yi de çağırdım. Onları yanıma aldım ve Mehmet Ali Çelik yarbayı yakalamak için karargah binası içerisine girdik. Mehmet Ali yarbay ile karşılaştık. 'Komutanım bizimle geliyorsunuz, Zekai Paşanın emri' diyerek kendisini karargah binasının dışına çıkartacağımız söyledik. Silahın almak için elini beline attı. Ancak bizden iki kişi silahını doğrulttuğu için cesaret edemedi." Söz konusu yarbayı teslim aldıktan sonra cuntacı ekipte yer alan Albay Ümit Bak'ı da derdest etmek için çalışmalarına devam ettiğini belirten Atmaca, karargah binasında Bak'ın emir astsubayı Nedim Şahin ile karşılaştığını ondan, kendisini Albay Bak'a götürmesini istediğini söyledi. Atmaca, Ümit Bak'ın odasında çıkan arbede sonunda söz konusu emir astsubayın öldürüldüğünü söyledi. Atmaca, şöyle devam etti: "İsmail Çınar ilk önce odaya girdi ben de arkasında girdim. En arkada Nedim başçavuş vardı. Onun belinde silahı vardı. İsmail Çınar, Ümit Bak albaya 'komutanım bizimle geliyorsunuz' dedi. Bu arada ben de Nedim başçavuşu emniyete almak için yüzümü ona doğru döndüm. Benim elimde uzun namlulu silah vardı. Bunu doğrultmak isterken Nedim başçavuş silahımı iki eli ile tuttu. Aramızda bir boğuşma çıktı, elimdeki silahı çekmeye çalışıyordu. Tüfeğim ateş aldı, mermiler Ümit Bak'ın bulunduğu yerdeki duvara doğru gitti. Bak, masanın altına saklandı. Bu arada Nedim başçavuş tabancasını çıkardı, boğuşmamız devam etmekteydi. Boğuşma esnasında her ikimiz de yere düştük. Düşerken Nedim başçavuşun üzerinde kaldım. İsmail Çınar o esnada yanımıza geldi. Beni yana doğru çekti ve tüfeğini Nedim başçavuşun göğsüne dayadı ve silahını ateşledi. Ben kalktım ve belimdeki tabancamı çıkardım ve yerde yatan hain olduğunu öğrendiğim Nedim başçavuşa iki el daha ateş ettim. Bunun gören Ümit Bak albay masanın altında çıkarak 'tamam' diyerek teslim oldu."