İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, 3 Mayıs Türkçülük Günü dolayısıyla ATO Congresium'da düzenlenen programa katıldı.

Dervişoğlu, "Büyük Türk Milletinin fazilet sahibi fertleri! Sizlere sesleniyorum. Biz diyoruz ki: Bu ülkede eşitliğin yegâne ölçütü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti yurttaşı olmaktır. Doğulusun, batılısın, kuzeylisin, güneylisin fark etmez. Kadınsın, erkeksin, Türkmen’sin, Kürt’sün, Alevi’sin, Sünni’sin... Fark etmez! Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı mısın? 1923’te bu ülkeyi kuranlardan mısın? İşte o yeterlidir. Bu kimlik oyunu artık bitmelidir" dedi.

Dervişoğlu, şunları söyledi:

"Anayasa’yı fiilen askıya almış, olağanüstü hali olağanlaştırmış bir iktidardan bahsediyorum. Onun gayrimeşruluğunu onaylayarak, onun yerine iktidara gelebileceğini zannedenlerden bahsediyorum. Dahası, 50 bin insanın katilini Meclis’e davet edebilme cüretinden, 4 Mayıs’ta Malazgirt’te PKK’ya kongre toplamayı önerebilenlerden bahsediyorum. Bu ihanetlerini Türk milletine izah edemeyip, Müsavat Dervişoğlu ve İYİ Partililere, Milliyetçilik dersi vermeye kalkanlara sesleniyorum; İşte bugün 3 Mayıs. Onlar neredeler, bilmiyorum ama ben verdiğim sözü tuttum ve buradayım. Bugün, yüreklerimizde, damarlarımızdaki o asil kanın yüklediği heyecan var. "

CHP'nin boykot sitesine bir kez daha erişim engeli!
CHP'nin boykot sitesine bir kez daha erişim engeli!
İçeriği Görüntüle

"Milletin yeniden egemenliği, gücü saraydan geri almaktan geçer"

"Bir vatan meselesi olarak, Anadolu’yu kaybediyoruz. Siyaseti saraya, özgürlükleri mahpusa, insanımızı da beton kafeslere hapseden zihin, aynı zihindir. İşte bu yüzden bu topraklara yeniden kök salmalı, yerleşmeli ve imar etmeliyiz. Nasıl ki bu millet, kurtuluş savaşı verirken maarif kongresi toplamıştır, ben de aynı şeyi öneriyor ve hatırlatıyorum. Nüfusumuzun selameti, topraklarımıza yeniden egemen olmaktan geçer. Milletin yeniden egemenliği, gücü saraydan geri almaktan geçer. Çünkü 'Türk irfanı serbest bir toprakta parlar.' Fert olmadan, millet kalamayız. Hürriyeti savunmadan, Cumhuriyeti koruyamayız."

"Cumhuriyet, şahıslardan kurtarılmadıkça tekrar hayat bulamaz"


Bugün diplomalara el konuluyor, tapulu mallara çökülebiliyorsa; mühürsüz oylar geçerli sayılıp; mazbatalara kağıt parçası muamelesi yapılıyorsa, bu sadece hukuksuzlukla açıklanamaz. Bu, sadece kanunsuzlukla tanımlanamaz. Bu, Türk vatandaşının, artık bu devletin paydaşı olmadığının, bu devletin de artık Cumhuriyetle idare edilmediğinin kanıtıdır. Çünkü şahsi olan, millete ait olamaz. Millete ait olan da bir şahsa ait olamaz. Ve bu Cumhuriyet, şahıslardan kurtarılmadıkça tekrar hayat bulamaz.

"Türkiye’yi yeniden bir açılım bataklığının içine sokuyorlar"

"Bugün yine aynı senaryonun devam filmi vizyonda, figüranları ise sahnededir. Yeni anayasa diyerek, teröriste umut hakkı diyerek, Türkiye’yi yeniden bir açılım bataklığının içine sokuyorlar. Bunu da utanmadan, tarihi fırsat diye anlatıyorlar! Oysa kimse yurttaşlıktan bahsetmiyor. Kimse, kendine güvenen, birbirine güvenen bireylerden, devletine güvenen vatandaşlardan vebelki de en önemlisi, Vatandaşına güvenen bir devletten bahsetmiyor. Biz bir asrı aşkındır durduğumuz yerde duruyor ve tekrar tekrar diyoruz ki: Eğer bu ülkede bir sorun varsa ve çözülecekse o da herkesin önce insan olmaktan, sonra da yurttaş olmaktan kaynaklanan evrensel ve anayasal haklarına kavuşmasıdır."

Kaynak: Anadolu Ajansı