Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle dünyanın en aktif deprem bölgelerinden biri üzerinde yer alır. Bu gerçek, ülke genelinde yaşayan milyonlarca insan için önemli bir risk unsuru oluşturmaktadır. 1999 Gölcük Depremi, 2020 İzmir Depremi ve 2023 Kahramanmaraş merkezli depremler, Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesini sağlamış ve yeni önlemler alınmasını zorunlu kılmıştır.

Türkiye’deki deprem riski neden bu kadar yüksek, hükümetin ve belediyelerin 2025 itibarıyla attığı somut adımlar nelerdir, ve bireysel olarak alınabilecek önlemler nelerdir gibi sorulara yanıt vereceğiz.

Türkiye Neden Deprem Açısından Bu Kadar Riskli?
Türkiye, Alp-Himalaya deprem kuşağı üzerinde yer alır. Bu kuşak, dünyanın en aktif sismik bölgelerinden biridir. Ülke genelinde üç ana aktif fay hattı bulunmaktadır:

Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF): Marmara’dan Erzincan’a kadar uzanır. 1939 Erzincan ve 1999 Gölcük depremleri bu hat üzerinde meydana gelmiştir.
Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF): 2023 Kahramanmaraş merkezli büyük depremler bu hat üzerinde oluşmuştur.
Batı Anadolu Fay Sistemi: Ege bölgesinde sık sık orta şiddetli depremlere neden olur.
Jeolojik yapının dışında, düzensiz kentleşme, zayıf inşaat kalitesi ve geçmişte yapılan imar afları da riskin etkilerini artırmaktadır.

2025 İtibarıyla Türkiye’de Alınan Yeni Deprem Önlemleri
1. Ulusal Kentsel Dönüşüm Hamlesi Genişletildi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2023 sonrası başlatılan "Yarısı Bizden" kampanyası, 2024’te genişletildi. 2025’te ise özellikle İstanbul’da riskli yapıların dönüşümü için devlet destekli projeler hız kazandı. Hedef, her yıl 300.000’den fazla yapının yenilenmesi.

2. Zemin Etüdü ve Mikro Bölgeleme Zorunluluğu

Yeni ruhsat alacak her yapı için detaylı jeolojik etütler ve mikro bölgeleme çalışmaları zorunlu hale getirildi. Özellikle sıvılaşma riski taşıyan bölgelerde yapılaşmaya sıkı kısıtlamalar getirildi.

3. Afet Eğitimleri ve Tatbikatları Yaygınlaştırıldı

AFAD, MEB ve belediyeler iş birliğiyle 2024’te başlatılan Türkiye Deprem Eğitim Yılı kapsamında 10 milyondan fazla kişiye afet farkındalık eğitimi verildi. 2025’te bu eğitimlerin dijital ortamlarda da yaygınlaştırılması sağlandı. Okullarda ve kamu kurumlarında düzenli tatbikatlar yapılıyor.

4. Erken Uyarı Sistemleri Geliştirildi

İstanbul, İzmir ve Bursa gibi büyükşehirlerde kurulan yerel erken uyarı sistemleri, sismik dalgaları tespit ederek vatandaşlara birkaç saniyelik önceden uyarı veriyor. Bu uyarılar sayesinde asansörlerin durması, doğalgaz vanalarının kapanması gibi otomatik güvenlik önlemleri devreye giriyor.

5. Dijital Deprem Haritaları ve Mobil Uygulamalar

AFAD ve Kandilli Rasathanesi, 2024 itibarıyla Türkiye genelinde interaktif deprem riski haritaları yayımladı. Ayrıca, vatandaşların deprem anında ne yapmaları gerektiğini öğreten mobil uygulamalar geliştirildi.

Bireyler Ne Yapmalı? Depreme Hazırlıklı Olmak İçin 5 Altın Kural
Yaşadığınız binanın risk durumunu öğrenin:
Belediyelerden veya lisanslı yapı denetim firmalarından destek alarak bina testi yaptırın.
Deprem çantası hazırlayın:
Su, kuru gıda, el feneri, yedek pil, ilaçlar ve önemli belgeleri içeren bir çanta bulundurun.
Mobilyaları sabitleyin:
Dolap ve raf gibi eşyaların devrilmesini önleyin.
Aile afet planı yapın:
Acil durumda buluşma noktası ve iletişim planı oluşturun.
Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) yaptırın:
Hem kendinizi hem de mal varlığınızı güvence altına alın.

Depreme Hazırlık Hayat Kurtarır
Türkiye'nin deprem gerçeği değişmez; ancak hazırlıklı olmak bizim elimizde. 2025 itibarıyla devletin attığı adımlar, uzun vadeli bir afet stratejisinin işareti.
Deprem öncesi, sırası ve sonrasında doğru bilgiyle hareket etmek, can ve mal kayıplarını en aza indirecektir.