Son Dakika

Son iki haftada 'drone'lu 12 saldırı engellendi

Abone Ol
"Fırat'ın doğusu bir üs gibi kullanılıyor" Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör örgütü YPG/PKK'nın paramotor, drone ve model uçak gibi araçlarla sınır ötesinden çeşitli saldırılar gerçekleştirdiğini belirtti. Bölücü terör örgütünün bu yöntemleri terör örgütü DEAŞ'tan öğrendiğini ve kullanmaya başladığını ifade eden Ağar, droneların teröristlerce sadece saldırı için değil, keşif için de kullanıldığını söyledi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin teröristle mücadele harekatlarında kazandığı başarıların sonucu olarak teröristlerin dağlık ve kırsal alandaki fiziki varlığının önemli ölçüde azaldığına dikkati çeken Ağar, teröristlerin özellikle Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki varlıklarının devam ettiğini kaydetti. "Terör örgütünün Suriye'nin kuzeyindeki varlığının etkisizleştirilmesi sadece Türkiye'nin değil, bölgenin güvenliği için önemli." diyen Ağar, terör örgütü YPG/PKK'nın özellikle Fırat'ın doğusunu bir üs, bir merkez gibi kullandığını vurguladı. Buralarda kurdukları atölyelerde saldırı için kullandıkları droneları geliştirdiklerine dikkati çeken Ağar, "Oluşturulması planlanan güvenli bölgenin kontrolünün Türkiye'de olması önemlidir ancak bu şekilde sınırın ötesinden gelen teröre karşı fayda sağlanır." diye konuştu. Ağar, bunun bölgenin güvenliği ve istikrarı için de gerekli olduğunu belirtti. "Günlük yaşamın normalleşmesine katkı sağlar" Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve SETA Güvenlik Uzmanı Murat Aslan da saldırıların bunları düzenleyen teröristlerin etkisiz hale getirilmesine yönelik Türkiye'ye meşru müdafaa hakkı tanıdığını vurguladı. Gerçekleştirilen saldırıların, ABD'nin bölgedeki askeri unsurlarının söz konusu saldırıları engelleyemediğini ve otorite boşluğunu gösterdiğini ifade eden Aslan, "O halde Türkiye, söz konusu saldırıları durdurmak için her türlü tedbiri alabilir." dedi. Türkiye'nin kontrolü altındaki bir güvenlik koridorunun hem terör saldırılarını sonlandırabileceğine hem de Suriye halkının günlük yaşamının normalleşmesine katkı sağlayabileceğine işaret eden Aslan, "Aksi bir hareket tarzı ise Türkiye'nin terörizmle mücadele dinamiklerini harekete geçirebilir çünkü terörle küresel ve bölgesel savaşta tereddüt ve zayıflık kabul edilemez." ifadelerini kullandı.