Ergun MENGİ Küreselleşme, ülkelerin sadece ekonomilerini değil, bağımsızlıklarını, sınırlarını ve en önemlisi anadillerini de etkilemeye başladı. Dilimize giren yabancı ke...

Ergun MENGİ Küreselleşme, ülkelerin sadece ekonomilerini değil, bağımsızlıklarını, sınırlarını ve en önemlisi anadillerini de etkilemeye başladı. Dilimize giren yabancı kelimelerle konuştuklarımızın yarısı yabancı kelimelerden oluşmaya başladı. TRT Spor Yıldız kanalında bu konuda ‘’Spor Sözlüğü’’ diye çok güzel program başladı. İlk başlarda çok heyecanlandım. Yabancı spor kelimelerini yerine Türkçeleri gelecek diye. Ama umduğumu bulamadım. Geçtiğimiz günlerde, maalesef programda yer alan kelime pak (Pauck) idi ve ne olduğu soruluyordu. Kimse bilemedi nasıl bilsinler Türkçe değil ki. Sonunda açıkladılar, Buz hokeyindeki plastik ince silindir şeklinde kaleye atılan malzeme. Kimse bilemedi. Diğer bir programda “tip” kelimesi hangi sporda ne anlama gelir diye sordular. Yine kimse bilemedi. Nereden bilsinler. 100 kişiye sorduk programında sorulsa bilen bir kişi çıkmaz. “Tip” handbol-eltopu (Hand ball) sporunda, topu yere zıplatmak demekmiş. Neden kendi kelimelerimizi veya en azından yabancı kelimenin sözlük anlamını bulup spor terimlerimize katmıyor ve kullanmıyoruz. Buz Hokeyinde kullanılan “pak” kelimesinin “cin” demektir. Bu malzeme buz hokeyinde oradan buraya savrulduğu için İngiliz buna cin anlamına “puck-pak” demiş. Biz, neden bu malzemeye, İngiliz’in dediği gibi “cin” demiyoruz da “pak” diyoruz. Acaba Japonlar, Çinliler, Ruslar, Fransızlar ne diyor. Onlarda İngilizcesini mi kullanıyor hiç sanmıyorum. Bugün futbolda gole “büü (büt)” diyen, “ofside’a”, “hors-jeau” diyen Fransız buna “pak” demez. Diğer taraftan “tip” kelimesi İngilizcede “tıkırdatmak, hafif hafif vurmak, dokunmak” demek (https://tureng.com/en/turkish-english/tip). Aynı şekilde handbol (handball) da tiplemek yerine tıklatmak vb. bir yeni terim bulmuyoruz da İngilizce “tip” hatta bunu da aşarak “tiplemek” gibi yarı İngilizce yarı Türkçe bir kelime kullanıyoruz, aklım almıyor. Prof. Dr. Cevdet Akçay’ın dediği gibi “olayları, kavramları basite indirgemek zordur. Anlamak için kendi kavramlarınızı yaratmak zorundasınız. Yabancı kavramlarla konuyu anlayamazsınız ve analiz edemezsiniz”. Sorun zaten anlayamamaktadır. Sporda, kendi kavramlarımızı yaratmadan, başarılı olmamız mümkün değil. Ya sözü söylerken tereddüt edersiniz veya yanlış ifade edersiniz. Yani her zaman biraz yabancılık kalır. TRT Spor Yıldız kanalının Spor Sözlüğü programı, yabancı kelimeleri veya teniste “iyi ritörnleyemedi” gibi yarısı İngilizce diğer yarısı Türkçe olan çarpık terimleri düzeltecek, yeni Türkçe terimleri yaygınlaştıracak bir program haline sokarsa spor hayatımıza çok ciddi katkı yapacaktır.