Birsen GÜRDİL  Son yıllarda yaşları küçük, fakat yaptıkları çalışmalarla büyük başarılara imza atan genç yeteneklerimizle ne kadar gurur duysak azdır. 6 çocuklu korucunun oğlu: Serkan Adıyaman Hakkâri’ye 20 kilometre uzaklıktaki Ağaçdibi Köyü’nde, 6 çocuk babası, korucu emeklisi Haccı Adıyaman’ın oğlu Serkan Adıyaman, bu yıl girdiği yükseköğretim sınavında, 473 puan alarak Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandı. Bir dağ köyünde büyük maddi ve doğanın zor şartlarına göğüs gererek bu başarıyı yakalayan Serkan’ın, tek gayesi zor şartlar altında çocuklarını okutan babası ve annesine bakmak, kardeşlerinin okumalarını sağlamak, köyüne ve çok sevdiği vatanına yardımcı olmaktır. Hayırsever vatandaşlarım, sizlerde bu genç kardeşimize madde manevi yardımlarınızı esirgemeyin lütfen. Yeni bir İdil Biret yetişiyor Yaşı henüz 13, 4,5 yaşında iken ailesinin yeteneğini keşfeden baba küçük kızına aldığı piyano ile onu bugünlere yetenekli bir piyano virtüözü olarak getirdi. Nehir Özzengin’den bahsediyoruz. Kelimenin tam anlamı ile üstün bir yeteneğe sahip genç kızımız, küçük yaşına rağmen büyük müzik yarışmalarında elde ettiği üstün derecelerle ülkemizin gururu olmuş, olmaya da devam ediyor. Tanınmış piyanist eğitmeni Seçil Saykan’ın elinde çalışmalarını sürdüren, daha şimdiden kariyerine, uluslararası Mozart Akademi Piyano Yarışması’nda 2’ncilik ve 3’ncülük, Uluslararası CesarFrnak Piyano Yarışması’nda, 2’ncilik, Uluslararası İschia Piyano Yarışması’nda 27ncilik ve son olarak ta İtalya’da düzenlenen 26. Uluslararası Cortemilia Piyano Yarışması’nda 13 yaş kategorisinde birinci olarak başarılarına başarı katmıştır. Nehir, şimdiye kadar uluslararası piyano yarışmalarında 5 değerli birincilik belgesini ve heykelcikleri evine taşımıştır. Ne kadar iftihar etsek azdır. Nehir’i, ailesini ve genç yeteneğin eğitmeni olan Seçil Saykan’ı kutluyorum. Sera işçisi Şüeda, plaj güreşi şampiyonu Şüeda Özcan, henüz 18 yaşında, aile bütçesine katkıda bulunmak üzere Antalya’da seralarda yevmiyeli tarım işçisi olarak çalışıyor. Finike’de annesi ile meyve bahçelerinde olgun narları toplayan köylü güzeli bu kızımızda iki yıl önce başladığı güreş sporunda başarılı yarışmalar sonunda Dünya Plaj Güreş Şampiyonası’nda haklı bir unvan sahibi olup, boynuna şampiyonluk madalyasını takmıştır. Şüeda’nın yeni hedefi ise olimpiyatlara katılmaktadır. Güreşçi Özlem Şimşek dünya üçüncüsü Güreşçi olan ağabeysinin müsabakalarına katılarak, bu spora gönül veren 16 yaşındaki Özlem Şimşek, 14 yaşında başladığı çalışmalarının meyvesini toplamaya başladı. Antalyalı güzel kızımız ailesinin de desteğini alarak girdiği her yarışmadan derece alarak çıkmayı başarmıştır. Son olarak Dünya Plaj Güreşi Şampiyonası’nda Yıldızlar 50+kilo da dünya üçüncüsü olmuştur. Milli forma ile daha pek çok başarıya imza atmak için çalışmalarını aralıksız sürdüren Şimşek, madalyalara doymuyor. Raman Hamu: Hedefim Türk öğrencilere piyano çalmayı öğretmek 16 yaşındaki Suriyeli Raman Hamu’nun dramı yüzbinlerce Suriyelinin yaşadığı korkunç iç savaş günlerinde başlamıştı. Ailesi ile Halep’te yaşayan genç yetenek, 6 yaşında iken babasının aldığı piyano ile müzik dünyasına adım atan Hamu’nun, bu hevesi uzun sürmedi. Gaddar Esad’ın kendi vatandaşlarını acımasızca öldürdüğü Halep’ten kaçarak dedesinin yaşadığı Afrin’e göç ettiler. Burada da gözü kanlı çetecilerin baskılarından kaçarak Türkiye’ye sığınan Hamu ailesi, ilk iş olarak oğullarının Türklerin güvenli ellerinde eğitim alıp, çok sevdiği piyanosu ile başarıdan başarıya koşmasını sağlamak olmuştur. Antalya Büyükşehir Belediyesi İsmail Baba Sürelsan Konservatuarı kurslarına katılan Hamu, Antalya Valiliği öncülüğünde Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okullarda uygulanan, “Yeteneğimi keşfediyorum” projesi sayesinde lisede büyük başarı elde eden Hamu, özel yetenek sınavını kazanıp, Akdeniz Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Lisesi Müzik Bölümü Piyano Ana Sanat Dalında başarılı bir öğrencidir. DEAŞ’ın parçaladığı piyanosunun, daha iyisine Türkiye’de sahip olan Hamu, şimdi huzur içinde piyano çalışmalarını Antalya’daki okulunda sürdürmektedir. Çocuk yaşlarda yaşadığı korkunç iç savaşın ve kan emen örgütlerin elinden kurtulup, Türkiye’ye sığınan, Antalya’da yeni, huzurlu ve güvenli bir yaşama başlayan Hamu ve ailesi, Türklere çok şey borçluyuz. Artık bizde bu vatanın bir elemanıyız. Asil ve soylu bir ülkenin ferdi olmak insana mutluluk ve huzur vermektedir, demişlerdir.