Yapılan bir şeyi veya alınan bir kararı eleştirmek en doğal haktır. Ancak o eleştiriyi yaparken kişilerin siyasi kimliklerini dikkate almamak lazım.

Süreyya Oral

Eğer siyasi kimlikleri ön plana çıkararak eleştiri yapılırsa bu eleştirinin geçerliliği fazla olmuyor... Bir de eleştirilen kişi açısından bakarsak o da eleştirenlerin siyasi kimlikleri üzerinden olaya yaklaşarak, haklı olan eleştirileri de görmemezlikten geliyorlar ve sonu hüsranla biten sonuçlar ortaya çıkıyor.. Dikkate alınmayan eleştirilerin başında çevre konusundaki eleştiriler geliyor ve bugün yaşadığımız katliam gibi bazı olaylar eleştirilerin haklılığını ortaya koyuyor.. 

Bugün siyasi diye dikkate almadığımız eleştiriler nedeniyle hem ekonomi de hem çevre de hem de sosyal alanda büyük açmazlar içindeyiz… Yaşanan olaylar bu eleştirilerin haklılığını bütün açıklığıyla gözler önüne seriyor bir de bu eleştirilere eleştirilenler düzgün yanıtlar verseler bir çok sorun çözülecek… Ama işe siyasi yaklaştıklarından her şey iyice açmaza giriyor…

"Papatyalar vakfı..."

Bir de sırf yapan kişi nedeniyle ortaya konulan eleştiriler var ama bunlar zaman içinde haklılığını yitirmiş durumda.. Mesela ilk ANAP iktidarı döneminde, Çankaya Belediyesi'nde kaldırımlara kırmızı taşlar döşenmeye başlandı… Bu kaldırımlar o dönem çok eleştirildi ama bugün sadece Çankaya'da değil, birçok ilçede kaldırımlar renklenmiş durumda…

Başbakan Turgut Özal’ın eşi Semra Özal, “Türk Kadınını Güçlendirme Vakfı”nı kurdu… Bu vakıf da “papatyalar vakfı” denilerek düzenledikleri organizasyonlar eleştirildi… Ama bu vakfın gün yüzüne çıkmayan çok etkin eylemleri vardı... Mesela doğu ve güney doğuda çok fazla olan imam nikahlı evlilikleri resmi nikahla yasal duruma getirdi… Ayrıca durumu iyi olmayan ve zorunlu ilaç kullanması gereken hastalara da destek olup onların bütün ilaçlarını ve sağlık giderlerini karşıladılar… Vakıf bunların hepsini  üyelerinin ve kurucularının destekleri ile yaptılar.. Bilinmeyen bir şey de vakıf kurucularının devletle ilişkisi olmayan, devletten iş alma peşinde koşmayan kişilerden oluşmasıydı…

Haksız eleştiriler

Yukarıda bahsettiğim eleştiri türünün bir benzerini de bugün İzmir’de yaşıyoruz… İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in eşi Neptün Soyer üzerinde yaşıyoruz… Özellikle CHP kökenli bazı kişilerin haksız eleştirileri var...  Soyer’in bölgede kırsal kesimlerin ayağa kaldırılması, tarımın canlandırılması için harcadığı çabalar bazı insanların hoşuna gitmiyor... Ben yönetici eşlerinin sosyal aktiviteler içinde yer almasının olumlu sonuçlar doğuracağı kanısındayım...

Kadının çalışması konusunda hemfikir olan kişiler, yöneticilerin eşleri sosyal konulara dokunduklarında rahatsız oluyorlar… Bu açmaza da bir çözüm bulmak zorundayız.. Bazen eleştirileri işler biraz ilerledikten sonra gelişmeler ve sonuçlara bakarak yapmakta yarar  olduğu kanısındayım…