Bir yayın organının haber merkezinde gece yarısından sabaha kadar genellikle bir nöbetçi muhabir çalışır. O saatlerde haberler gündüzü yaşayan Amerika ve Avustralya kıtalarıyla Asya’nın doğusundaki ülkelerden beklenir.
TRT gibi büyük medya organlarıyla haber ajanslarında İç ve Dış Haber üniteleriyle Merkez Haberler birimlerinin her birinde gece yarısından sonra birer muhabir bulunur. Yurt içinde meydana gelen kaza, yangın, sel ve deprem gibi haberler İç Haberler veya Yurt Haberleri birimindeki nöbetçi muhabirin önüne gelir. Bu tür haberlerden toplumun büyük bölümünü etkileyenler, ajanslardan “Flaş Flaş” başlığıyla akar. Deprem gibi doğal afetlerde ise Kandilli Rasathanesi ya da AFAD gibi kuruluşlar, olayı sosyal medya ortamında verirken yayın kurumlarını da mesaja işaretler.
6 Şubat 2023 günü Kahramanmaraş merkezli deprem, AFAD tarafından saat 04.32’de şöyle duyurulmuştu:
AFAD Deprem
@DepremDairesi
#DEPREM Büyüklük:7.4 (Mw) Yer: Pazarcık (Kahramanmaraş) Tarih:2023-02-06 Saat: 04:17:34 TSİ Enlem: 37.236 N Boylam: 37.057 E Derinlik: 7 km Detay:http://deprem.afad.gov.tr/event-detail/408326…
@afadbaskanlik@trthaber@anadoluajansi
TRT ve diğer yayın kurumları deprem haberini ‘Son Dakika’ flaşıyla altyazı olarak geçmeye başladılar. İlk haber şöyle verildi: “Kahramanmaraş’ta 7,7 büyüklüğünde deprem… Çok sayıda ilden de hissedilen depremin 30 saniyeden fazla sürdüğü öğrenildi.” İki üç dakika içinde nöbetçi spiker kamera karşısına geçerek bu son dakika haberini okudu ve “gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz” diyerek olayı bildirmiş oldu. Bu dakikadan itibaren haberin gelişimi başladı.
FLAŞ HABER: KAHRAMANMARAŞ PAZARCIK DEPREMİ
KAYNAK: AFAD, 04.32
ALT YAZI: 04.33
YAYIN: 04.35
5 dakika sonra haber, yeni eklemelerle şöyle verildi: “Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde saat 4.17’de 7,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Deprem çok sayıda ilden de hissedildi. Saat 04.26'da da Gaziantep'te 6,4 büyüklüğünde artçı sarsıntı yaşandı.”
Saat 05.00 olduğunda Türkiye’deki tüm yayın kurumları deprem haberini vermeye ve bölgedeki muhabirleriyle bağlantı kurmaya başladılar. Bir yandan da illerin valilerine ulaşılıp bilgi alınmaya çalışılıyordu.
Saat 5.34’te Cumhurbaşkanlığının paylaştığı depremle ilgili tweet üzerine, habere Cumhurbaşkanının telefon görüşmeleri de eklendi. “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Adana, Malatya, Gaziantep, Diyarbakır, Hatay, Adıyaman, Osmaniye ve Şanlıurfa Valileri ile telefonda görüştü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmelerde, depremden etkilenen bölgelerdeki durum ve arama kurtarma çalışmaları hakkında bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş Valisi Ömer Faruk Coşkun ile de depremin hemen ardından telefon görüşmesi gerçekleştirmişti. Erdoğan, Twitter hesabından da "Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve ülkemizin pek çok yerinde hissedilen depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. İlgili tüm birimlerimiz AFAD koordinasyonunda teyakkuz halindedir" sözlerine yer verdi.
O sabahtan itibaren tüm Türkiye ekranların başına geçerek, gelişmeleri takip etmeye başladı. Haber, dünya basın ve yayın organlarında “flaş flaş flaş” başlığıyla verildi.
“Flaş flaş flaş” üçlemesi, medyada çok önemli haber başlıklarında kullanılır. Beklenmedik bir afet, uçak kazası, tanınmış birinin ölümü, saldırı vb. olayların ilk bilgilerinin, hızlı ve kısa şekilde aktarıldığı ajans haberini tanımlar. Bu başlıkla gelen haberler de “flaş haber” olarak yayımlanır. Flaş haberin çeşitli tanımları olmakla birlikte, “Beklenmeyen, ilgi çeken veya dikkat çekici özellikte olan ve TV haberlerinde ‘flaş haber’ yazısıyla, tek cümle olarak ekrana gelen haber” olarak bilinir. Olayın, haberin yayımından az önce oluşması flaş özelliğini güçlendirir Muhabirler de seyirci ve dinleyicilerin flaştan sonra yayına girecek kısa ve peşinden gelecek detaylı haberleri beklediğini bilerek çalışmalarını planlarlar.
11 ille birlikte civar şehirlerde yakınları olanlar, haberi öğrenir öğrenmez telefonlara sarılarak yakınlarına ulaşmaya çalıştı. O saatte halkın büyük bölümü evlerinde uyuyordu. Sarsıntının ardından binalar yıkılmaya başlayınca sokaktaki kişiler sağa sola kaçışmaya başladı. Yıkılan binalar tozu dumana kattı. Apartman altındaki araçlar, balkonların altında kaldı. Karayolları yerinden oynadı, demiryolları yer yer yön değiştirdi. Bölgedeki artçı sarsıntılar sürerken, 05.22’de AFAD’dan yapılan "Afet ve acil durumlarda iletişimin kesintisiz sürdürülebilmesi hayati önemdedir. Haberleşmelerinizi kısa mesaj servisi (SMS) ve internet tabanlı mesajlaşma yazılımları üzerinden yapınız. Hayati durumlar dışında telefon görüşmesi yapmaktan kaçının" açıklaması, deprem bölgesiyle ilgili ilk iletişim uyarısı sayılabilir. Ancak asıl iletişim, bölgeye ulaşabilen muhabir ve kameramanların görüntüler eşliğinde verdiği deprem haberleriyle başladı.
Sabahki görüntülerde, kurşuni bir ışığın vurduğu bir kar sessizliği vardı. Türkiye, 100 yılının en büyük depremini yaşıyordu.
Bu deprem; toplumda sorgulamaya ve yüzleşme taleplerine yol açacak, çürük binaları yapan müteahhitler ve o binalara ruhsat verenler sorumluluk üstlenmeyecek, ölenler, yaralananlar, ismi açıklanmayan kayıplar, yıkık binalar, vakitsiz ölenlerin anılarında bile yer almayacaktı.