Ayhan AYDEMİR İktidar ve muhalefet arasında bitmek bilmeyen tartışmalara şahit oluyoruz… Karşılıklı suçlamalar gır gidiyor… Şu salgın döneminde bile yaşanan tartışmalar...

Ayhan AYDEMİR İktidar ve muhalefet arasında bitmek bilmeyen tartışmalara şahit oluyoruz… Karşılıklı suçlamalar gır gidiyor… Şu salgın döneminde bile yaşanan tartışmalar eminim ki herkeste moral bozukluğu yaratıyor… Hayat pahalılığı, işsizlik gibi konular da cabası… Oysaki bu ülke ne zorluklar içinden geldi… Bakın size yaşanmış bir hikaye… xxx Sivas Kongresi 11 Eylül 1919’da biter… Temsil heyeti 17 Aralık’a kadar Sivas’ta çalışır ve daha sonra Ankara’ya geçme kararı alınır… Sivas Valisi Mazhar Müfit heyetin başkanı olur. Ama ortada çok önemli bir sorun vardır… Çünkü masrafları karşılayacak para yoktur… Heyeti koyu bir endişe esir alır… Ankara’ya mutlaka ulaşmak gerekmektedir… Savaşmak için Ankara, hem jeopolitik hem de askeri strateji açısından en uygun yerdir… Vali Mazhar para bulmak için türlü yollara başvurur… Nereden para bulacaksınız ki… Anadolu insanı zaten açlıktan ve yoksulluktan kırılmaktadır… Mazhar Müfit Mustafa Kemal’i zorla ikna eder ve son çare olarak Osmanlı Bankası’nın kapısını çalar… Kendi hesabına 1000 lira borç para almayı başarır… Para bulununca 18 Aralık 1919 günü Sivas’tan yola çıkılır… Ancak yollar inanılmaz kötüdür… Otomobillerin üstü açık olduğu için kar, soğuk ve rüzgar durumu daha da ağırlaştırıyordu… Bir süre sonra Mustafa Kemal’in de içinde bulunduğu otomobil çamura saplandı… Karpit bittiği için otomobilin feneri de söndü… Otomobili çamurdan kurtarmak için verilen uğraşlar sonuç vermedi… Mazhar Müfit ve Rauf yardım bulmak için yola çıktılar… Ancak ormanda yollarını kaybettiler… Tam ümitler yitirilmişken bir ışık gördüler. Yürüye yürüye küçük kulübeye ulaştılar… Kulübe, Ankara’daki askere odun sağlamak için gelen birliğin subayına aitti… Bu subay büyük bir heyecan içinde yardıma koştu. Heyete yük hayvanları ve kılavuzlar verdi… Otomobiller çamurdan kurtarıldı ve Ankara’ya doğru tekrar yola çıkıldı… Çekilen bin bir zahmet sonunda Ankara’ya ulaşıldı… Heyet hızla işe girişiverdi. Ancak yeniden para sıkıntısı baş gösterdi… Çünkü Sivas’tan Ankara’ya gelene kadar paranın önemli bir bölümü zaten tükenmişti… Mazhar Müfit kürkünü tüccar Erzurumlu Nafiz Bey aracığıyla sattırmış ve 20 lira gibi küçük bir para bulunmuştu… Ama neye yeterdi bu para… Mustafa Kemal’den bankadan borç para almak için izin istendi… Ama Mustafa Kemal razı olmadı… Yine başlar eller arasına alınmış kara kara düşünülüyordu… Ertesi sabah Mazhar Müfit uyurken kapı vuruldu… Müfit kapıyı açtı ve karşısında Ankara Müftüsü Rifat Efendi vardı… Aralarında şu konuşma geçti: – Evlat, sıkıntıda olduğunuzu haber aldık. Ankara’nın küçük bir yardımı olarak size para getirdim… – Mustafa Kemal Paşa ile görüştünüz mü? – Evet, görüştüm. Kasa sizmişsiniz, beni size gönderdi… Ve Rifat Efendi bin lirayı Mazhar Müfit’e teslim etti… xxx Bu cumhuriyetin, bu devletin bin liraya kurulmasının öyküsüdür… Yani geriye dönüp bakmakta fayda var… Belki biraz akıl başa gelir.