Ankaragücü ile Beşiktaş arasında yıllardan gelen bir husumet var.
Özellikle taraftarlar arasındaki kavgalara dönüşen düşmanlık deplasman yasağı nedeniyle yumuşama dönemine girmişti.
Ankaragücü ve Beşiktaş yönetiminin görüşmeleri sonrası deplasman yasağı kalktı ve futbolun taraftarla güzel olduğunu bir kez daha gördük.
Futbol taraftarla güzel ama herşey gelip sonuça bağlanıyor.
Taraftar güzel olsa, sahada iyi futbol oynasan da sonuç iyi olmayınca sıkıntı başlıyor.
Ankaragücü son yılların en zayıf Beşiktaş'ını yakaladı.
9 oyuncu sakatlıkları nedeniyle Ankara'ya getirilmedi.
Hafta içinde Club Brugge karşısında alınan 5-0'lık yenilginin moral bozukluğu da cabasıydı.
Yönetim de genel kurulda olunca Beşiktaş adeta sahipsiz kalmıştı.
Ankaragücü ilk yarıda istediğini de almıştı.
Ama Beşiktaş'ın 2. yarıdaki baskısına karşı koyamadılar.
Tolga Ciğerci'nin eksikliği tam da burada ortaya çıktı.
Yenilen gole ise savunmanın dengesini sağlayamaması neden oldu.
Futbolda savunmanın iyi organize olması gerçeği bu maçta ortaya çıktı.
Her hafta bazen zorunluluklardan olsa değişen savunma kurgusu gole neden oldu.
Ankaragücü, gelecek hafta yine evinde Rizespor ile oynayacak...
Bu maç kazanılırsa 2. devreye rahat girilir.
Yoksa sıkıntı başlar...
Uykusuzluk, kötü rüyalar görülür...
Yine yazayım, yine söyleyeyim...
Cephas bu takımın yıldız adayı ve geleceği olan bir oyuncu değil.
Garry Rodrigues varken Cephas ile maça başlamak bence yanlış...
Ligi bilen, tecrübeli bir oyuncu olan Rodrigues her zaman tercih edilmeli.
Ali Sowe ile birlikte çok iş yapar gibi geliyor.