Futbolda; kurumsal yapının önemli parçası hakemlik müessesesinin yıpratılarak devam ettiği bir ortam yaşanmakta bugün ülkede…
Yıllar geldi geçti, bir arpa boyu bile ilerleme sağlanamadı. Ülkede futbol; futbol olalı kendi içinde son birkaç yıldır debelenip durdu. İlerleme durdu, yükseliş durdu, gerileme kalite düşüklüğü hiç mi hiç durmadı…
Öylesine ki; yaş haddi bahanesiyle mesleğinin zirvesinde görevden uzaklaştırılan, kararlara medeni şekilde yaklaşmak yerine yumrukların hedefi haline getirilen hakemler, şimdilerde futbol arenasından uzak tutulmaya çalışılmakta.
Önce yabancı var ile çekilen yoklama daha sonra yerini derbilere kadar uzanan yabancı hakem görevlendirmelerine bıraktı… Adeta ülkede hakemliğin sonunu getirme hamleleri haline geldi bu uygulamalar… Bugün kendi hakemine güvenilmeyen lige, FİFA ve UEFA’da gözlerini kapatıp kulaklarını tıkadı…
FİFA ve UEFA’da bugüne kadar tek tük verilen görevler zorluk derecesi arttığında ülke hakemlerinin göz ardı edilmelerini kolaylaştırdı. Yumruklanan, her defasında fütursuzca kararları sorgulanan hakemler, uluslararası arenada da güven erozyonu ile karşı karşıya kaldı.
Futbol hakemlerinin günden günü gerilemesinde verdikleri kararların bağlı bulundukları kurumsal yapı içinde desteklenilmemiş ve sahiplenilmemiş olmasının da rolü büyük… Herkes her şeyi ister ama hiç kimse gerçeklerle yüzleşmek istemez. Çünkü; gerçeklerin hak hukuk çerçevesinde adaletin tecellisi kadar acı verici yönde vardır.
Geride kalan Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi son 16 turu maçlarında maalesef hakemlere görev verilmedi. Giderek zorluk derecesinin arttığı çeyrek final, yarı final ve final karşılaşmalarında son 16 turda göz ardı edilen hakemlerin bundan sonra da görevlendirilmeleri çok zor görünüyor.
Binilen ve tutulan dal kesildiğinde, hap birlikte düşmek nasıl kaçınılmaz ise sonuçta hasar bırakması da bir o kadar ağır olur… Daha doğrusu ne ekersen onu biçersin… Darı ektiğin tarladan fiy bitmez…