ABD Dallas merkezli biyoteknoloji şirketi Colossal Biosciences, bilim kurgu gibi görünen bir hayali gerçeğe dönüştürdü. Ulu kurt, yani 12 bin yıl önce soyu tükenmiş efsanevi bir yırtıcı, genetik mühendislik sayesinde yeniden doğdu.
Şirket DNA teknolojilerini kullanarak, üç ulukurt yavrusu dünyaya getirdiğini duyurdu. Gri kurtlar, tarih öncesi ulu kurtların yaşayan en yakın akrabası olarak kabul ediliyor.
Colossal’ın yaptığı açıklamaya göre bu yaratılan yavrular, tam anlamıyla eski türün genetik kopyası değil. Ancak görünüş ve özellik açısından binlerce yıl önceki atalarıyla büyük benzerlik taşıyor. Ulu kurtların fiziksel özellikleri arasında kalın kürk, güçlü çene yapısı ve geniş baş öne çıkıyor. Şirket bu başarıyı, "dünyada başarıyla geri döndürülen ilk soyu tükenmiş tür" olarak tanımlıyor.
Ulukurt Gerçek Mi? Nesli Tükenmiş Ulu Kurt Nasıl Geri Getirildi?
İki erkek ve bir dişi olmak üzere üç yavru ulu kurt, Colossal’ın 2 bin dönümlük özel bir arazide koruma altına alındı. Kurtlara Roma şehrinin kurucuları olduğu varsayılan Remus, Romulus ve Game of Thrones karakteri Khaleesi'nin adları verildi. Bu alan, 3 metre yüksekliğindeki güvenlik çitleriyle çevrili ve 24 saat gözetim altında tutuluyor. Yavru kurtların tümü sağlıklı bir şekilde büyüyor ve veterinerler tarafından yakından izleniyor.
Proje, binlerce yıl öncesine ait iki farklı ulukurt fosilinden elde edilen DNA örnekleriyle başladı. Bilim insanları, bu kalıntılardan yüksek kaliteli iki genom oluşturdu. Ardından bu genomlar, kurt, çakal ve tilki gibi türlerle karşılaştırılarak, ulu kurtlara özgü genetik farklılıklar tespit edildi.
Toplamda 14 farklı gende 20 düzenleme yapılarak, gri kurt hücreleri genetik olarak yeniden yapılandırıldı. Bu hücreler daha sonra klonlandı ve geliştirilmiş embriyolar, taşıyıcı annelere — büyük cins karışımı evcil köpeklere — yerleştirildi.
Sonuç olarak, 1 Ekim 2024'te iki erkek yavru, 30 Ocak 2025’te ise bir dişi yavru ulu kurt dünyaya geldi.
Ulu Kurt Boyu Ne Kadar?
Ulukurt, Amerika kıtasında yaşamış, büyük ve küçük buzul çağı memelileriyle birlikte leş tüketerek beslenen iri yapılı bir etoburdu. Uzunluğu yaklaşık 2 metreye kadar ulaşabilen bu yırtıcı, boyut olarak günümüzün en büyük bozkurtlarından biraz daha üstündü. Ortalama bir ulukurt, 1,5 metre civarında uzunluğa ve yaklaşık 65 kilogram ağırlığa sahipti.
Ulu kurt proje ekibinden evrimsel genetik profesörü Love Dalén, çalışmanın "bilim tarihinde büyük bir sıçrama" olduğunu söyledi. “Evet, genetik olarak bu hayvan büyük oranda gri kurt olabilir, ama taşıdığı genler ve dış görünüşüyle, artık ona ulu kurt diyebiliriz” dedi. Dalén, bunun teknikten çok biyolojik ve felsefi bir tartışma olduğunu belirtti.
Bu yavrular tam olarak tarih öncesi türle birebir aynı değil. Ancak o zamanki fenotipi yani fiziksel özellikleri yeniden ortaya çıkarılmış durumda. “Bu yavrular, binlerce yıl boyunca kaybolmuş bir varlığın yeniden hayata dönmüş hali” diye ekledi.
Sırada Nesli Tükenen Diğer Türler Var
Şirket, 2021’den bu yana yünlü mamut, dodo kuşu ve Tazmanya kaplanı gibi nesli tükenmiş türleri de geri getirme hedefiyle çalışıyor. Şirket ortağı Lamm, bu projelerin aynı zamanda tehlike altındaki türleri korumakta büyük katkılar sağlayacağını vurguladı.
Colossal bu süreçte kızıl kurt gibi nesli kritik düzeyde tehlikede olan canlılardan da iki yeni yavru üretmeyi başardı.
Ulu kurtlar Game of Thrones dizisinden tanıdığımız efsanevi yaratıklar olarak hayal dünyamızda uzun süre yer etmişti. Artık bu hayvanlar sadece bir hayal değil. Genetik biliminin geldiği nokta, doğaya geri dönmenin yeni yollarını ararken, geçmişi de bugüne taşıyor.
Ulu kurtların tekrar doğaya salınıp salınmayacağı sorusuna şirket yetkilileri şu cevabı veriyor:
“Günümüzde bile gri kurtlar birçok bölgede hayatta kalmakta zorlanıyor. Ulukurtlar için doğada bir yer bulmak çok daha zor olabilir.”