Heyecan Nazlı VEZİROĞLU  Türkiye’nin Bölgesel Yatırım Ortamının (BYOD) Değerlendirilmesi Proje Raporunun sunumları; 14 Haziran 2017’de Hilton Oteli Ankara’da kapanış toplantısında gerçekleşti.  Dünya Bankası, Kalkınma Bakanlığı, Merkezi Finans ve İhale Birimi, AB Türkiye Delegasyonu bir araya geldi. Dünya Bankası Türkiye Direktörü Johannes Zutt; raporun, Onuncu Kalkınma Planında belirtilen, tüm bölgelerde yatırım ortamını iyileştirmek ve büyümeyi teşvik etmek hedeflerinden birisini oluşturduğunu açıkladı. Türkiye’nin tüm bölgelerinden, 6.006 firmanın katılımı ile yapılan İşletme anketlerinde, önemli bulguların veri analizleri ile elde edildiği açıklandı. DB’nın Özel Sektör Geliştirme Uzmanı David Francis; üretkenliğin bölgesel olarak farklılık gösterdiğini ve vergi oranlarının en büyük engellerden biri olduğunu ifade etti. DB Baş Ekonomistlerinden John Nasir, küçük firmaların, farklı vergi oranları ve teknolojik değişimlere ayak uyduramadıklarını ve büyük firmalara dönüşemediğini açıkladı. Kalkınma Bakanlığından; Bölgesel Rekabet Edebilirlik Dairesi Başkanı Serkan Valandova, yatırım destek ofisleri bulunduğunu ve bölgelerin ve illerin yatırım stratejilerinin belirlenmesini istediklerini açıkladı.Donanımlı insan kaynaklarını yeniden oryante etmeleri gerektiğinden bahsetti. Kurumsal ve beşeri yeterliliklerin tespit edilmesi gerektiğini ve firmaların, kendi iş planlarını oluşturarak, yabancı yatırımcılara faaliyetlerini göstermeleri gerektiğini açıkladı. Yatırım ortamının, ülke ölçeğinden bölge düzeyine çekilmesi gerektiğini belirterek, küresel zincirlere adapte olunmasını önerdi. Türkiye’nin, bütün bölgeleri doğrudan yabancı yatırımı desteklemeli mi?Acaba hedef odaklı bir model nedir? Bu gibi sorular aklımızdaydı… Firmaların farklılaşan kapasiteleri olduğu belirtildi. Daha rekabetçi bir ortam için, yatırımın artırılmasının gerektiği üzerinde duruldu. Firmaların, yatırım ve yenilikçilik alanlarında geride kaldığını vurgulayan İstanbul Ekonomi Araştırma’dan Can Selçuklu, yeni finansman kaynaklarının sağlanmasının gerekliliği üzerinde durdu.Doğrudan yabancı yatırım çekme çerçevesi tartışıldığında, son 20 yılda, ciddi bir yabancı yatırım çekme potansiyelinin gözlemlenmekte olduğu konuşuldu. Bölgesel İşletme Anketleri  Sonuçlarını açıklayan ve Türkiye genelini kapsayan raporda, enteresan bir veriyi sizlere aktarmak isterim: Bölgelerin sosyo-ekonomik analizleri yapıldı; bölgelerin, istihdam yaratma bakımından; karşı karşıya oldukları fırsatlar ve kısıtlamalar da değerlendirildi. Elime geçen, Tekirdağ-Edirne-Kırklareli raporunda, kadın yönetici oranı %77; en üst yöneticisi kadın olan firmalar oranı %17. Trakya Bölgesinde, kadınların yönetime sağladıkları katkı oranı Ankara dan daha yüksek. (REGIONAL INVESTMENT CLIMATE REPORT_TR21 NUTS II REGION Tekirdağ-Edirne-Kırklareli) ve Ankara Bölgesi için devamlı çalışanlar içinde kadın yönetici oranı %64… Ankara’daki firmaların %15’ inin en üst düzey yöneticisi kadındır. Türkiye genelinde bu oran %10 (DB BYOD Raporu TR51 İBBSII BÖLGESİ Ankara; s.18 ) DB Raporuna göre, Türkiye’nin yatırım ortamının iyileştirilmesi;  büyüme için kilit önem taşıyor. Veri ve analizler, işletme anketlerinin çok faydalı bir araç olduğunu ortaya çıkarmaktadır. 2014’den beri, bölgesel mukayeseler açısından en önemli çalışmalardan biri olarak nitelendirilebilir.Ülkegenelinde, yatırım ve destek faaliyetlerinin iyileştirilmesi için bir Yatırım Destek Hizmetleri raporu da hazırlanmıştır.