CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti arasında genel seçimlerdeişbirliği yapılması için uzlaşma sağlandı ancak Meral Akşener’in dörtlü ittifak konusunda çekincelerini koruduğu konuşuluyor. Başkente kulislerde 24 Haziran süreci nedeniyle hareketli günler yaşanmaya devam ediyor. Ankara gazeteciliğinde koalisyon dönemi 2002 yılında sona erdiğinden beri belki de yegane siyaset heyecanı yaşanan günler seçimler öncesinde oluyor. Kuşkusuz bugünlerde siyasi manevra kabiliyeti ve şaşırtıcı bilgiler de adeta havada uçuşuyor. Örneğin CHP’nin akademisyen – ekonomist Özgür Demirtaş’ı Cumhurbaşkanlığı Seçimi için aday göstereceği gibi iddialar yarı şaka ifade edilirken, biraz da sosyal medya marifetiyle ciddiyetle tartışılmaya başlanıyor. CHP’nin bugün sabah yapacağı açıklamayla “sürpriz aday” mı yoksa gündemdeki isimlerden birisini mi aday göstereceği belirsizliği ise sürüyor. Malumunuz 24 Saat Gazetesi’nde önceki yazımızda bizim izlenimiz sürpriz isim olabileceği yönündeydi. Kulislerde Muharrem İnce’nin adı sıklıkla telaffuz edilse de Kemal Kılıçdaroğlu’nun, liderlik yarışındaki bir siyasetçi kimliği yerine Cumhurbaşkanlığı makamının parlamenter sistemdeki sembolik değerine uygun bir ismi aday göstermek istediği biliniyor. CHP ile ilgili kulislerdeki bir başka konu ise, dörtlü ittifak meselesi. Muhalefette 24 Haziran tarihi öncesinde AKP – MHP’nin oluşturduğu ittifak gündeme gelmesiyle birlikte Kılıçdaroğlu’nun “ilkeler ittifakı” ve “demokrasi” temelli dediği işbirliğinde bu hafta içerisinde ilerleme kaydedildi. CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi (SP) ve Demokrat Parti’nin (DP) kuracağı ittifakta, ülkede seçime ve dolayısıyla demokratik mekanizmalara katılımı arttırmak ve aynı zamanda TBMM’de farklı kesimlere temsil olanağı sağlanması temel amaç olarak benimsendi. Ancak ittifak açıklaması, kamuoyuna yansıtıldığı gibi dün gerçekleşmedi belki en erken 5 Mayıs Cumartesi günü yapılması gündemde. Peki neden ittifak açıklamasında gecikme oldu? Bunun yanıtı, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener faktörü diyebiliriz. Kulislerde, Akşener’in, en başından beri üçlü ittifak yani CHP’siz formül üzerinde durduğu belirtiliyor. Muhalefet cephesinde Cumhurbaşkanlığı Seçimi için “ortak aday” çıkarılması girişimine kapıyı kapatan isim olduğu kaydedilen Akşener’in, ittifak müzakerelerinde de İYİ Parti’nin alacağı oy oranını da yüzde 10 barajı üzerinde gördüğü ve bu nedenle CHP’siz ittifaktan yana olduğu söyleniyor. Ancak başta CHP’den kuruluş aşamasında İYİ Parti’ye geçiş yapmış olan Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Aytun Çıray gibi partideki kurmay isimlerce, Akşener’e TBMM’ye geniş tabanlı bir ittifak girilmesi konusunda telkinler yapıldığı da iddia ediliyor. Akşener’in, CHP’siz formüldeki ısrarında genel seçimlere İYİ Parti, SP ve DP olarak gidildiğinde yüzde 10 barajını rahatlıkla aşma beklentisi yattığı yineleniyor. Liderler birlikte açıklama yapacak mı? Şimdi gözler, muhalefette dörtlü ittifak açıklamasının liderler düzeyinde yapılıp yapılmasına çevrilmiş durumda. Kurmay ekipler, Akşener de dahil liderlere kamuoyuna güçlü bir mesaj verilmesi için bunun şart olduğunu vurguluyor. Ancak Akşener’in direnişinin kırılıp kırılmayacağı ve ittifak açıklamasını parti sözcüsü genel başkan yardımcıları düzeyinde gerçekleştirme ihtimali de konuşuluyor. Bu arada ittifak protokolü seçim vaatleri gibi detaylara yer verilmeyecek. Protokolde TBMM’de milletin en geniş şekilde temsil edilmesinin amaçlandığı anlatılacak ve seçim barajı engeli anımsatılacak. İttifak sonrasında seçim meydanlarında da her siyasi parti kendi kimliğiyle yoluna devam edecek. Siyasi kampanya süreci partiler tarafından ayrı ayrı yürütülecek.