Doğan BULGUN  DÜNYA premieri 23 Haziran 2001’de Compañía Andaluza de Danza ile işbirliği ile Uluslararası Granada Dans ve Müzik Festivali’nde yapılan gösteride Jose Antonio, Picasso gibi bir dehadan ilham alarak onun eserleri üzerinden bir koreografi oluşturuyor. Belirli bir tabloyu yeniden yaratmak değil izleyiciyi Picasso’nun hayatının farklı evrelerindeki düşündürücü dünyalar arasında seyahat ettirmeyi amaçlıyor. Picasso Paisajes (Picasso Manzaraları) ve Flamenco Invocaciones (Flamenko Tutkusu) olarak iki bölümden oluşan gösterinin. 40 dakika süren ilk bölümü Picasso Paisajes’te her rengin özü ve sembolizmi üzerinden farklı renk ve kıyafetler kullanarak, karanlıkların bile anlamlı olduğunu düşündüren bir ışıklandırmayla izleyicileri farklı dünyalara götüren bir atmosfer yaratılıyor. Mavi, Pembe ve Siyah bölümlerden oluşan Picasso Paisajes’te Blue (Mavi) bölümünde “Kimse onun acısını duymuyor” diyerek insanın kader karşısıda oynadığı teslimiyetçi rol anlatılıyor. Pembe (Pink) bölüm bize önceki dünyaların nefesini üfleyen illüzyonlar dünyası, modası geçmiş virtüözlük ve kurgusallığı estetik bir dille sunuyor. Siyah (Black) bölüm ise acıların karşısındaki "Çığlık", zulme karşı isyan, idam edenlerin ve edilenlerin birbirine karıştığı ve değiştiği yeni konseptlere açılan bir döngüyü anlatıyor. 50 dakikalık ikinci bölüm Flamenco Invocaciones’de ise İspanya'nın sembolü olan Flamenko, Endülüs'ün ruhu, tutkusu, enerjisi ile ritm, ses ve gitar eşliğinde keskin topuk sesleri, bir yılanın akışkanlığı, ateşli bir kalbin ritmi, kanatlar gibi açılan şallar ile her seferinde eşsiz, çılgın ve büyülü bir dans olarak ifade ediliyor. Flamenko kanın derinliklerinden yükselen, şarkıcının sesinden kopan bir meşale ve bir bıçak haline gelen dansçının vücudu içinden geçen ilham. Ölüm gibi arındırıcı bir dans. Yaratılış gibi bir kasırga olarak tanımlanıyor. Etkinlik yarın akşam İş Sanat Salonu’nda gerçekleşecek. Gösteri akışı şöyle: Bölüm I: Picasso Paisajes / Picasso Manzaraları (40 dk) Bölüm II: Flamenco Invocaciones / Flamenko Tutkusu (50 dk) JOSE ANTONIO Flamenko’nun temel taşlarından biri olan yıllara meydan okuyan efsane dansçı Jose Antonio dans etmeye 50 yıl önce başladı. 13 seneyi aşkın İspanya Ulusal Balesi'ne başkanlık eden, birçok defa kendi topluluklarını kuran Jose Antonio ile İspanya, Flamenko vuruşları ile büyümekle kalmayıp, aynı zamanda ondan hayatı ve tutkuyu da öğrendi. “José Antonio” (José Antonio Ruiz de la Cruz ) 1951'de Madrid'de doğdu. Kariyeri, sekiz yaşındayken Buenos Aires'te başlayan sanatçı için sanat hayatı boyunca iki temel husus önemliydi: Dans yönetiminde çalışan bir sanatçı, koreograf ve yaratıcı olmak. 1964'te profesyonel kariyerine Maria Rosa Dance Company'de başlayan sanatçı, 1965 yılında "Antonio y los Ballets de Madrid" e ana dansçı olarak katıldı. 1967'de Teatro alla Scala'da koreografisi ve Ernesto Halffter’in müziği ile “Fantasia Galaica”da konuk sanatçı oldu. Luisa Aranda ile beraber 1972'de kurduğu "Ballet Siluetas" ile uluslararası arena’da ününü iyiden iyiye pekiştirdi. 1978'de Antonio Gades yönetimindeki Ballet Nacional de España'da (İspanya Ulusal Balesi) baş dansçı olarak yer aldı. Kariyerinde dünyanın en prestijli sahnelerinde performanslar sergileyen Jose Antonio, 1981'de, Teatro alla Scala'da Giorgio Strheler ve Riccardo Muti'nin sahne yönetimindeki "Figaro'nun Düğünü " operasının koreografisini oluşturdu. 1982'de Jose Granero'yla Ballet Español de Madrid'i birlikte yönetti. Jose Antonio 1985'te María de Avila'nın artistik direktörlüğü ile Ballet Nacional de España'ya baş dansçı olarak geri döndü. 1988'de İspanya Ulusal Balesi için prömiyeri Teatro de La Zarzuela'da gerçekleştirilen Manolo Sanlúcar müziği ile "Solea" koreografisinin ardından, yine aynı yıl Picasso'nun kostüm ve setleriyle Küba Ulusal Balesi için Manuel de Falla'nın "Üç Köşeli Şapkası" koreografisini yarattı. İspanya Kültür Bakanlığı tarafından verilen Ulusal Dans Ödülü, İspanya Kralı tarafından takdim edilen ve Kültür Bakanlığı tarafından verilen Güzel Sanatlar Altın Madalyası, 1988'de İspanya Ulusal Balesi Direktörü olarak, “New York Dans Eleştirmenleri Derneği” tarafından Metropolitan'da en iyi dans gösterisi ödülü gibi prestijli birçok ödüle layık görüldü. Sadece bir yıl sonra, Rusya'nın San-Peterburg şehrindeki dünyanın en önemli tarihi opera ve bale tiyatrosu olan Mariinski Tiyatrosunda José Nieto'nun müziği ve Natalia Makarova tarafından yorumlanan "Romance de Luna"’yı sahneye koydu. Miguel Narros'un yönettiği ve Manolo Sanlúcar'ın müziklerini hazırladığı Rafael Alberti'nin “La Gallarda” adlı koreografisini, 19. yüzyılın ortalarından beri düzenlenen ve dünyanın en önemli organizayonlarından biri olan Expo’nun 1992 yılındaki açılışında Montserrat Caballé, Ana Belen, Manuela Vargas, Jose Sacristan ile birlikte sahneledi. 1994 yılında "José Antonio y los Ballets Españoles"i kurdu. 1996'da müzikleri Xavier Montsalvatge tarafından, Julio Bocca ve Bale Argentino için hazırlanan "Versus Vitae" yi ve aynı sene Goya’nın doğumunun 250. Yıl dönümü anısına "Goya en la Danza" yı yarattı. Sonrasında Mariinsky Tiyatro Balesi tarafından Glinka'nın müziği ile "Goya Divertissement" ı hazırladı. 2001'de Carlos Saura yönettiği "Salome"nin koreografisini yapan Jose Antonio, Compañía Andaluza de Danza ile işbirliği ile Uluslararası Granada Dans ve Müzik Festivali tarafından yapılan ve Picasso’nun eserlerinden ilham alınarak hazırladığı Picasso gösterisini de izleyicilerin beğenisine sundu. Centro Andaluz de Danza ve Compañía Andaluza de Danza’daki görevine 2003 yılına kadar devam eden Jose Antonio, 2004’te başladığı Ballet Nacional de España’daki direktörülük görevini ise 2011 yılına kadar sürdürdü. 2011'de Albacete Dans Konservatuarına “José Antonio Ruiz” Profesyonel Dans Konservatuarı olarak adı verilen, Bolshoy Tiyatrosunda düzenlenen Prize Benois ödüllerinde jüri üyeliği yapan ve UNESCO'nun Uluslararası Dans Konseyi (CID) "İspanyol Mirası" üyesi olan sanatçı kariyeri boyunca sayısız ödülle onurlandırılandırıldı. Gülsin Onay Uluslararası Ödüllü Beste Yarışması TEKİRDAĞ Süleymanpaşa Belediyesi, ülkemizin kültür ve sanat yaşamına katkıda bulunmak amacıyla, dünyaca ünlü Devlet Sanatçımız piyanist Gülsin Onay adına, solo piyano parçalarını içeren bir beste yarışması düzenleyecek. Çoksesli çağdaş Türk müziğini desteklemek, evrensel düzeyde müzik dili kullanarak bir ses ve bir sanat zevkini yaratmak düşüncesiyle planlanan yarışmada birinci olan eser 10 bin TL, ikinci olan eser 7 bin 500 TL, üçüncü olan eser 5 bin TL ve mansiyon almaya hak kazanan eserler 2 bin TL ödül alacak. Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi Bisanthe Gülsin Onay Ulusal Beste Yarışması’na www.suleymanpasa.bel.tr/beste-yarismasi adresinden başvurular başladı. Katılymak isteyenler 12 Eylül tarihine kadar başvurularını yapabilecek. Jüri üyeliklerini besteciler Turgay Erdener ve Hasan Uçarsu, piyanistler Ayşegül Sarıca, Gülsin Onay ve Emre Şen ve besteci-piyanist orkestra şefi Serdar Yalçın’ın yapacağı yarışmaya 40 yaşını aşmamış Türk vatandaşları, solo piyano için; prelüd, noktürn, vals ve ballad biçimlerinde en az 7, en fazla 10 dakika süreli eserler ile katılabilecek. Ekim ayında yapılacak değerlendirmenin ardından 1 Kasım tarihinde Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi Bisanthe Gülsin Onay Ulusal Beste Yarışması’nda finale kalan yapıtlar belediyenin internet sitesinde açıklanacak ve 7 Aralık tarihinde Namık Kemal Üniversitesi Konferans Salonu'nda düzenlenecek özel konserde derece giren eserler belirlenecek.