HATAY’A, ADANA’YA VAR, ANKARA’YA YOK

Başkent Ankara dışında, hizmete giren spor tesislerini gördükçe, adeta “kıskaçlık” damarım kabarıyor. [caption id="attachment_199105" align="alignright" width="247"] Adana Stadı[/caption] Bunun bendeki son etkisinde Adana ve Hatay’daki Atatürk Statlarını gösterebilirim. Eylül ayında hizmete gireceği söylenen Hatay Atatürk stadının açılmasının, ikinci devre başına ertelendiğini öğrendim. Aksaklıklar olabilir, Hatay’daki stadın açılması için, 1.5 aylık bir zaman kaldı. Güneş enerjisi üretebilecek ve bordo-mavi koltuklarla [caption id="attachment_199106" align="alignright" width="233"] Hatay Atatürk Stadı[/caption] donatılan stadın seyirci, kapasitesi 25 bin kişilik olacak. Hataylıların bu güzel tesisi beklediklerini biliyorum. Adana’daki stadın ise büyük kısmı bitmiş durumda... Onlara şimdiden “hayırlısı olsun” derim. Derimde, spor tesis fukarası Ankara’ya ne zaman sıra gelecek diye hala bekliyorum.

DENİZE DÜŞEN YILANA SARILIR

Kulüplerimiz maddi sıkıntılarla boğuşup duruyor. Gerçi, kulüplerimizin çoğunda yönetim zaafı var ise de, para konusu olunca, işin boyutu başka yöne gidiyor. Süper Ligde yer alan kulüplerin yaşaması naklen yayından gelen paraya bağlı. Bunu da Katar’ın sahip olduğu televizyon kanalının yaptığını biliyoruz. Bu TV kanalı sezon başında yaptığı sözleşme ile kulüplere 3 milyar 300 milyon dolar vereceğini bildirmişti. Ama... Ödemeler konusunda Katarlı TV kanalı bu rakamı geri çekmek istedi. İstek kabul edildi ve 90 milyon dolarlık indirimle yeni bir sözleşme imzalandı. Günlük yaşantıları, buradan gelecek dolar bazındaki parada olduğuna göre, kulüpler işlerinin dönmesi için bu teklife de mecburen “Eyvallah” demek zorunda kaldı. Her konuda olduğu gibi futboldaki Katar hayranlığımızın (!) sonuncusu bu olsun diyeceğim. Ama ne çare ki, Katar hayranlığımız bitmemişti.

BAŞLAR AYAK, AYAKLAR BAŞ OLDU

Şimdi size bir olayı tüm çıplaklığı ile anlatacağım. Ve “Türk sporu veya Türk futbolu neden ileriye gitmiyor” sorusunu sizlere yöneteceğim. Konu aynen şu... [caption id="attachment_199110" align="alignright" width="700"] İrfan Buz[/caption] “Kasımpaşa A.Ş. ve Ciner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Ciner, Aytaç Kara'nın maçlarda duran top kullanmaması konusunda Serkan Reçber aracılığıyla teknik direktör İrfan Buz'a mesaj gönderiyor. Karşılaşma içerisinde Aytaç Kara duran top kullanınca Ciner, Serkan Reçber'e "Aytaç Kara'yı kadro dışı bırak ve İrfan Buz ile de yollarını ayır" diyor. [caption id="attachment_199112" align="alignright" width="700"] Serkan Reçber[/caption] Reçber de bu kararı iletemeyeceğini söyleyerek görevinden istifa ediyor. Reçber'in istifasının ardından İrfan Buz da görevinden ayrılıyor. Bunun dışında 13 takım çalıştıran ve 287 maçta görev alan Mehmet Altıparmak’da Kasımpaşa’daki görevi daha önceleri bu nedenle bırakmıştı. Şimdi... Ankaragücü’ndeki işi beceremeyen Fuat Çapa, yeniden Kasımpaşa’daki görevinde. Bakalım o ne kadar dayanabilecek.

MUHARREM DALKILIÇ İYİLEŞTİ

Atletizm tarihimizin başarılıları arasında önde gelen Muharrem Dalkılıç, korona belasını defedip, sevdiklerine kavuşmak üzere.. Salgın hastalık nedeniyle 1.5 aylık tedavisi olumlu sonuç veren bu büyük atlet, şimdilerde evinde istirahat ederken, atletizm pistine yeniden adım atacağı günleri iple çekiyoruz.

SPORUN KİTAP DEPOSU

Meslektaşım ve kardeşin Hamit Turhan spora hizmeti geçenlerin hayatlarını kitaplaştırıyor. En son futbolumuzun duayeni Şenes Erzik’in şu anda elimde bulunan kitabını hazırlayan Hamit Turhan diğer spor adamlarının kitapları ile meşgul oldu. Basketbolun unutulmayacak olan koçu Ergin Ataman’ın da kitabının çıkmasındaki imza da Hamit Turhan’a ait. Şampiyon güreşçimiz Ahmet Ayık’ın kitabının da hazırlanmasında büyük emek veren meslektaş kardeşim, Şampiyonumuzun kitabının raflara çıkmasını bekliyor. Çok değil, en kısa zaman içinde Şampiyon güreşçimizin kitabı basılıp sevenleri ile buluşacak. Hamit Turhan son olarak Erman Toroğlu’nun kitabını hazırlamak için kollarını sıvadı. İşi kolay değil... O’da en kısa zamanda piyasaya çıkacağını zannediyorum.

BAKİ MERCİMEK

Amsterdam doğumlu Baki Mercimek, Türkiye'ye ilk adımını 2003'te Gençlerbirliği ile attı. Burada başarılı üç sezon geçirdi ve 2006'da Beşiktaş savunmasına dahil oldu. Baki Mercimek şu an 38 yaşında, nerede ne yapıyor? Hollanda doğumlu Baki Mercimek, 2001'de Haarlem'den İngiltere'nin Sunderland takımının altyapısına transfer oldu. 2003'te Sunderland'den Gençlerbirliği'ne geldi. Burada başarılı maçlar çıkardı ve transfer dönemlerinin gözde isimlerinden biri olarak 2006'da Beşiktaş'a imza attı. İki sene Beşiktaş'ta kaldı. Tribünlerde "Ne bir kızı sevmek, ne bir lokma ekmek, Seviyoruz seni Baki Mercimek" tezahüratları yapıldı ve 2008'de ayrıldı. Daha sonra Ankaraspor, Ankaragücü, Diyarbakırspor, Karşıyaka, Polatlı, Gaziosmanpaşa derken 2015'te Bugşaş'ta kariyerine nokta koydu. Baki Mercimek şu an 38 yaşında. Futboldan kopamadı ve menajerlik yapıyor.

Doğru söze ne denir?

Dünyayı değiştirmek için kullanabileceğimiz en güçlü silah, eğitimdir. NELSON MANDELA