Doğan BULGUN  ULUSLARARASI müzik dünyasında kendi alanlarında günümüzün önder sanatçıları arasında yer alan, dünyanın en iyi piyano ikililerinden Güher & Süher Pekinel kardeşlerin hayata geçirdikleri “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler Projesi”, Almanya’nın önde gelen kültür vakıflarından “Kulturkreis der Deutschen Wirtschaft” tarafından “Kültür Teşvik Ödülleri” kapsamında 250 aday arasından seçilerek finale kaldı. Tarihinde ilk kez bir yarışma kurulu Almanya dışında bir Türk-Alman projesine finalistler arasında yer veriyor. Tüpraş’ın desteği, Güher & Süher Pekinel’in katkıları ile 10 yıldır devam etmekte olan “Dünya Sahnelirinde Genç Müzisyenler Projesi” kapsamanda bu önemli ödül için finale kalmaya hak kazanan gençlerimizi kutlamak gerekiyor. TÜPRAŞ’IN BÜYÜK DESTEĞİ VAR Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu Tüpraş, Koç Holding’in kurucusu Vehbi Koç’un ‘Ülkem Varsa Ben de Varım’ sözünden hareketle oluşturduğu kurumsal sosyal sorumluluk anlayışıyla Türkiye’ye değer katmaya devam ediyor. Çevre ve eğitim alanlarının yanı sıra kültür sanat alanına yaptığı yatırımlarla da Türkiye’nin kültürel gelişimine katkıda bulunan Tüpraş, Güher ve Süher Pekinel’in hayata geçirdiği ‘Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler’ projesinin ana sponsorluğunu üstleniyor. Üretimini sürdürdüğü coğrafyaya sahip çıkan bir anlayışın temsilcisi olan Tüpraş, Pekineller ile gerçekleştirdiği işbirliği kapsamında “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler” projesi dâhilinde 15-23 yaş arasındaki üstün yeteneklerinin gelişimi için 4-5 senelik burs sağlıyor. Türkiye çapında konservatuvarlarda düzenlenen seçmeler sonucunda programa dâhil olmaya hak kazanan üstün yetenekler, müzik alanında dünyanın en saygın okullarında eğitim görüyor ve kısa sürede ulaştıkları konumla uluslararası yarışmalarda ödüller kazanıyor ve tanınmış orkestralar tarafından davet ediliyor. 40 yılı aşkın deneyim ve birikimlerini gençlere aktarma vizyonuyla “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenleri’’ hayata geçiren uluslararası müzik dünyasının ilgi odağı, istisnai piyano ikilisi Güher-Süher Pekinel kardeşler projeyle ilgili olarak şunları dile getiriyor: “Projemizin çıkış noktasını Türkiye’nin uluslararası platformlardaki varlığını sürdürmek ve güçlendirmek, genç yeteneklerimizin bizi dünyada temsil etmesini sağlamak oluşturuyordu. Projemizin meyvelerini toplamaya başladığımız ve daha çok desteğe ihtiyaç duyduğumuz bu nokmtada projemizin Tüpraş tarafından sahiplenilmesi baş koyduğumuz yolumuzda emin adımlarla ilerlememizi sağlıyor.” Pekineller ayrıca, “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler“ projesine dâhil olan üstün yeteneklerin solistlik eğitimlerini en iyi müzisyenler ile gerçekleştirmelerinin yanı sıra, onlara en kaliteli enstrümanlar ile çalışma olanakları sunuyor. İtalyan Kültür Merkezi’nde Filippo Gamba piyano resitali HAZİRAN 2000’de Vladimir Ashkenazy, Zürih’te gerçekleşen Géza Anda Yarışması’nda Filippo Gamba’yı parlak bir ödülle onurlandırdı. Akabinde pek çok önemli festivalden davet aldı: Dortmund Ruhr Piano Festival al Next Generation, Luzern Settimane Musicali di Stresa, Oxford, Lockenhaus ve Varşova. Sahne aldığı şehirler; Berlin, Viyana, Paris, Lyon, Amsterdam, Münih, Atina. Solist olarak işbirliği yaptığı prestijli orkestralar ise; Berliner Sinfoniker, Wiener Kammerorchester, Staatskappelle di Weimar, Camerata Academica Salzburg, Zürih-Orchestra della Tonhalle, City of Birmingham, idaresinde çalıştığı şefler ise; Simon Rattle, James Conlon ve Vladimir Ashkenazy. Verona doğumlu olan sanatçı Verona Konservatuarında eğitimini almıştır. Ve şuan Bazeş Müzik Akademisinde piyano yorum dersleri ve seminerleri ders vermektedir. Sanat hayatında karşılaştığı öenmli isimler arasında Maria Tipo ve Homero Francesch’i de sayabiliriz. Plak çalışmaları Vladimir Ashkenazy ve Camil Marinescu yönetiminde Mozart’ın iki konser kaydıyla başlamıştır. Sony için 2, Decca için Robert Schumann’nın Humoreske & Davidsbündlertänze, Beethoven’nın ise tüm Bagatelle kaydını gerçekleştirmiştir. Filippo Gamba büyük repertuarlara yönelmiş olup, 2015 senesinden bu yana Vervelli Teatro Civile, Trieste Teatro Veri, Vicenza Tearto Comunale’de 32 sonatın tamamını icra etmektedir. Tarih: 10 Ekim 2018 Çarşamba, Saat: 19.00-20.30, Yer: Sala teatro Casa d'Italia (Meşrutiyet Caddesi No: 75 Tepebaşı, Beyoğlu) SALA TEATRO CASA D'ITALIA İstanbul İtalyan Kültür Merkezi 1951 yılında imzalanan ve defalarca yenilenen İtalya - Türkiye Kültür Antlaşması çerçevesinde faaliyette bulunuyor. Dünyada bulunan diğer 90 İtalyan Kültür Merkezi gibi İtalyan Dışişleri Bakanlığı’na bağlı olup çalışmalarını sürdürüyor. Amaçları, İtalyan dilini ve kültürünü yayarak İtalya ile Türkiye arasında kültürel ilişkileri geliştirmek. 1951 yılından itibaren Casa d’Italia adıyla bilinen, 1919 yılına kadar İtalyan Elçiliğini misafir etmiş olan Pera'daki tarihi binada faaliyetlerini sürdürüyor. Casa d'Italia binası 25 Ekim 1823 yılından itibaren Sardenya Krallığı'nın Konsolosluğu olarak hizmet verdi. İtalya'nın birleşmesinden sonra mimar Alessandro Bresci tarafından elden geçirilen binanın onarımları 1865 yılında tamamlandı. Onarımlar sonucunda elde edilen görüntü binanın bugünkü halinin neredeyse aynısını yansıtıyor. İtalyan Büyükelçiği, 1919 yılının sonuna kadar Casa d'Italia binasında hizmet verdi, Venedik Sarayı'nın Sforza Kontu'nun eline geçmesi ile Büyükelçilik buraya taşındı. 1927 yılında İtalyan Cemaati'nin kullanımına verilen bina 1951yılından itibaren İtalyan Kültür Merkezi'nin binası haline dönüştü. Casa d'Italia binasında İtalyan Ticaret Odası ve İstanbul'daki en önemli italyan kulübü olan Circolo Roma yani Roma Kulübü’nü de bünyesinde barındırıyor. Bina 1930 ve 1932 yılları arasında yeniden tadilat gördü, bu tadilatla binanın dış yüzeyi ve giriş merdivenleri onarıldı. İç avlunun ise üzeri kapatılıp, günümüzdeki tiyatro binasına dönüştürüldü. Gördüğü tadilatlara rağmen sahip olduğu Art-Deco stillini halen koruyan salon 300 kisilik kapasitesi ve iyi ses düzeni ile kentin en güzel tiyatrolarından bir olarak nitelendiriliyor.