STAT İŞİ NE OLDU? 19 Mayıs Stadı yıkılıp, yerine yenisi yapılacaktı. “Tı” diyorum, bu konuda hepimizin beklediği açıklama son anda düzeltildi. 2024 ‘deki Avrupa Futbol Şampiyonasını düzenlemek için şu günlerde Almanya ile çekişiyoruz. Karar Eylül ayında açıklanacak. İnşallah herşey bizden yana olur. Bu duamızdan sonra konumuza yeniden gelelim, isterseniz… Bu tanıtımda 9 stadın hazır olduğu bildirildi. Bu Statlar müsabakalar İstanbul (2), Trabzon, Kocaeli, Antalya, Gaziantep, Bursa, Eskişehir, Konya’da yapılacakmış. Daha önceleri yeni stadın Ankara’da yapılması konusu gündeme gelmesine karşılık, önceleri sadece 9 stadın ismi ön plana çıkıldı. Ankara ise “es” geçildi. Son dönhüş yapıldı ve gerçek gecikerek yeniden gündeme oturdu. Gerçek şu idi.. Ankara’ya 55 bin kişilik modern bir stat yapılacakmış. Bu konuda Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü mevcut sessizliğe bürünürken, yırtık çoraptan çıkar gibi,  Ankara İl Müdürlü sesini duyduk. İl Müdürlüğünce yapılan açıklamada, stadın 55 bin kişilik olacağı belirtiliyor. Hatta 12 bin kişilik amatör kulüplerinde rahat edeceği  de iddia edildi. Yapılan açıklamada “yanlış” ve “maksatlı” olduğu bildirilmesine de bir mana veremedim. Koskoca Ankara, sahipsizliğini iyice ortaya çıkartırken, sadece Ankara İl Müdürlüğünün “cılız” sesi ile herkese kafa tutar havada bulunmasını bir türlü anlayamadım. Tesis yapılmak istendiğinde kimse sesini çıkartmaz. Ancak ağabeylerin sesi olarak ortalıkta gezinmenin manasını anlamakta zorluk çekiyorum. Son sözüm ise şu olacak. Bu tesisi yapın, sporcusu, antrenörü, velisi rahat etsin ki,  o zaman ortaya çıkın. BU TAKIMA HELAL OLSUN Parası yoktu, transfer yasağı pranga gibi ayaklarındaydı, futbolcuları birinci sınıf değildi, yönetim para bulmak için çalmadık kapı bırakmadı. Herşeyi bir kenara bırakıp, onların bomba gibi, yürekleri vardı. Lafı kıvırtmadan işin öncesine bakalım. Sezon başında, İsmail Kartal’ın Ankaragücü’ne gelmesine karşıydım. Hatta…  Bu işi beceremeyeceğini yazmış ve etrafımdakilere hep İsmail Kartal’ın bu işi takılacağını söylemiştim. Sonunda… Taraftar, teknik heyet, futbolcular ve yöneticinin  1910 yılında kurulan bu asırlık kulübün 6 yıl içinde Süper Lige dönmesini sağladı. Bu ekibi kutlarım. Ancak… Beğenmediğim ve bu işi yapamayacağını söylediğim İsmail Kartal beni mahcup etti. Bu konuda kendimi kurtarmak için abuk subuk laflar etmeyeceğim. Gerçek şu… İsmail Kartal ve Ankaragücü haklı çıkmıştı. Manisa 19 Mayıs Stadında alınan bu muhteşem zafer, Ankara 19 Mayıs Stadında son bulacağı için, “Süper Lige merhaba” diyenleri kutlamak isterim. Tabii, tekrarda fayda var, en başta da kutlamam gerekli insanın Teknik Direktör İsmail Kartal’a olacağını unutmayalım. Çünkü… 56 yıllık meslek hayatımın en büyük yanlışını yapmak üzereydim. 6 yıl sonrasında bana bu mutluluğu veren büyük Ankaragücü’nü ve emeği geçenleri kutlamak isterim. 1 NUMARALI ÜYE İLE BİRLİKTELİK Gençlerbirliği’nin genel kurulu Mayıs ayı içinde yapılacak. Şimdilik Murat Cavcav ve Arda Çakmak Başkanlığa aday görünüyor. Geçenlerde Başkan adayı Arda Çakmak’ın düzenlediği organizasyondaydım. Bu organizasyonda yanımda bulunan Ali Necati Tuncer’in 1 numaralı üye olduğunu öğrendim. Gecenin ilerleyen saatlerinde, Rüzgarın oğlu Zeynel  Soyuer ve Cüneyt Memişoğlu ile birlikte bu 1 numaralı genel kurul üyesi ile konuştuk, durduk. Gençlerbirliği’nin mevcut tarihi adamıyla dertleştik. Halen 91 yaşında bulunan Ali Necati Tuncer, gece boyunca 20 yaşındaki gençlere taş çıkartırcasına hep Gençlerbirliği’nin geleceği üzerine konuştu, biz dinledik. Sonunda bu fotoğrafı kullandık. HAZIRLIK YAPIN Gençlerbirliği için artık kurtuluş ümitleri yok oldu, diyebilirim. Zira.. Cumhuriyetimizle eşit olup, 1923’de kurulan ve birçok badirenin içinden çıkmasını bilen Gençlerbirliği, İlhan Cavcav sezonunda Süper Ligden aşağı yuvarlandı. Bu konuda tek suçlu, yönetimden başkası değil. Büyük kusuru kendinde bulması gerekenler Gençlerbirliği’nin ne yaptığını bilmez duruma sokanlar, bir asra yaklaşan bu kulübü kepaze ettiler. Henüz matematik herşey bitmedi, ancak görünen köyün bu olduğu herkes tarafından biliniyor. Ne diyelim. Ağlamanın ve sızlanmanın zamanı olmadığını biliyorum. Tek yapılacak iş, önümüzdeki sezon 1 nci Ligde Gençlerbirliği’nin en iyi şekilde temsil edilmesi. Gerisinde ise, yapanın yanında kalmaması olacak. Şimdi ne yapıyor? SUAT ÇELEN 1978 yılında Bolu’da dünyaya geldi ve 9 yaşından beri cimnastik sporu ile hep meşgul oldu. 13 yaşında iken Balkan Şampiyonluğu ile Avrupa Gençlerde paralelde altın madalya elde ederken, yaptığı çifte burgulu hareketi ile cimnastik literatürüne giren Suat Çelen, bitirdiği Gazi Üniversitesi Beden Eğitimindeki mezuniyetinden sonra, Bolu İl Müdürlüğü görevdi bulundu. Cimnastik Federasyonu Başkanı olduktan sonra sporcu sayısını 66 kata çıkartarak dikkatleri üzerinde toplayan bu başarılı cimnastikçimizin eşi de kendisi gibi spor sevdalısı. Bayan Aylin Çelen İzzet Baykal Üniversitesinde yardımcı doçentlik yapıyor. Şu anda Federasyonun daha büyümesi için, eşi ile birlikte, gecesini gündüze katıyor.