Dr. (E) Tuğamiral Ergun MENGİ Hemen hemen 100 yıl önce bugünlerde yapılmış bu yürüyüş Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğine damga vurmuştur. Düşmanı 9 Eylül 1922'de İzmir’de denize döken Türk ordusu, Bursa ve Çanakkale istikametine yönelmiştir. Boğazları ve İstanbul’u Türklere teslim ettikleri takdirde Osmanlı’nın işgalinin ve Anadolu’da verilen savaşın hiçbir kazancı kalmayacağını ifade eden Birleşik Krallık Başbakanı Lloyd George, General Harington’a Boğazların silahla savunulması emrini vermiştir. General Harington,bu talimat üzerine Ankara Hükümetine Boğazların tarafsız bölge olduğunu ve Türk ordusunun bölgeye girmesini savaş sebebi sayacaklarını ve karşılık vereceklerini ilan etmiştir. Mustafa Kemal Atatürk ise verdiği cevapta “böyle bir Tarafsız Bölgeyi tanımadıklarını” ifade etmiştir (Dr. Mustafa ÇULÇU Bunun üzerine Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle, tüfekleri ters asılmış Türk askeri birliği Ezine’den yola çıkarak İngiliz savunma hatlarının önüne kadar ilerlemiştir. Mesaj açıktı, Boğazlar ve İstanbul Misakı Milli sınırları içindedir egemenliği Türk Ulusuna aittir. Güvenli bölge olarak yer aldığı ifade edilen Sevr Antlaşması Ankara Hükümeti tarafından tanınmamaktadır. Diğer önemli mesaj ise, ters asılan tüfeklerle verilmiş ve ilk ateş edenin kendileri olmayacağını ancak savaşmaya da hazır olduğumuzdur. (Uğur Dündar, Atatürk’ün strateji dehasını belgeleyen bu olayı biliyor musunuz?..İngilizler şaşkınlık içinde siperlere yaklaşan ve sonra dönüş yapan Türk askerlerine ateş açamamış ve bu girişim üzerine, Fransız ve İtalyanlar askerlerini Boğazın Gelibolu tarafına çekmiştir. Sonucunda Mudanya‘da bir Mütareke yapılmasına karar verilmiştir. Mütareke sonrası, Çanakkale, İstanbul, Boğazlar, Kocaeli ve Trakya yarımadası işgal kuvvetlerinden tek kurşun atılmadan ve savaş yapılmadan geri alınmış, işgal kuvvetleri topraklarımızı usulca terk etmiştir. (Mustafa Armağan, Ergun Mengi, Yakın Tarihimizin Ses Getiren Yürüyüşleri) Başarıya ulaşmak için, her zaman savaşmaya, çatışmaya gerek yoktur. Akıl, çatışmadan daha etkilidir.