Orhan GÜRDİL Asrın felaketi olarak tarihe geçen Marmara Depremi’nde 18.373 kişi hayatını kaybetmiş 48.901 kişi yaralanmıştı. Yüzlerce mesken iş yeri, sosyal tesisler hatt...

Orhan GÜRDİL Asrın felaketi olarak tarihe geçen Marmara Depremi’nde 18.373 kişi hayatını kaybetmiş 48.901 kişi yaralanmıştı. Yüzlerce mesken iş yeri, sosyal tesisler hatta denizdeki gemiler ve araçlar toprak, enkaz ve deniz sularının altında kalmıştı. Marmara Depremi’nde hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet dilerken, ailelerine, sevenlerine, en kalbi saygılarımla sabırlar dilerim. Marmara Depremi’nin benim üzerimde derin bir acısı bulunmaktadır. Müsaade buyursanız anlatayım! Yıl 1999, aylardan Temmuz başıydı. Ziya Taşkent, Ankara Arı Stüdyoları’nda bir Türk Sanat Müziği programını şef olarak sunacaktı. Sanatçı, sevdiği bazı dostlarını yöneteceği bu programı izlemeleri için TRT Arı Stüdyosu’na davet etmişti. Ben ve Eşim de dostumuz Ziya Taşkent’in bu davetini kabul ederek, kendimizi konser salonunda bulduk. Coşkulu, muhteşem bir gecenin devamı olarak Metin adlı bir iş insanı (Isparta’da düşen THY uçağında vefat etmişti.) bizi Kent Otel’in gece kulübüne davet etmişti. Ankara’da bir gazinoda sahne konserlerini bitiren Türk Sanat Müziği’nin usta icracısı Saime Sinan da konuğumuz oldu ve gece kulübünde toplandık. Ankara radyosunun sevilen sesleri Gönül Söyler ve eşi, Güler Göksel ve eşi, Necdet Tokatlı, oğlu, eşi, grupça birkaç gün sonra yaz tatili için Yalova yakınlarındaki yazılığına gidecek olan Ziya Taşkent’i uğurlamak için toplanmıştı. Şarkıcı Uğur Mumcu elinde mikrofon ile masamıza gelerek radyodan arkadaşları olan sanatçılara mikronu uzatıp söylediği şarkılara eşlik yaptırıyordu. Uğur Mumcu, Saime Sinan’ı anons ettikten sonra bir şarkı söylemesi için rica edip mikrofonu ünlü sese uzattı. Alkış sesleri arasında Saime Sinan, Orhan Gencebay’ın çok güzel, duygulu şarkısı “Bak yine batıyor akşam güneşi” mısralarıyla süren bestesini okudu. Masadaki sanatçılar ve gece kulübünü dolduran eğlence severler Saime Sinan’ı coşkuyla alkışlıyordu. “Bir daha, bir daha!” nidaları üzerine ünlü ses Saime Sinan, Orhan Gencebay’ın bu çok sevilen eserini istek üzerine bir kere daha icra etmiş oldu. (Saime Sinan 11 Nisan 1927 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiş. Ankara ve İstanbul radyolarından sesini tüm Türkiye’ye duyurmuş bazı filmlere sesi ile katılmış. 1956 yılında “Hayat Sokaklarında” adlı filmi ile beyazperde de görülmüştür. Saime Sinan yine ne yazık ki bir Nisan günü İstanbul’da hayata gözlerini yummuştu.) Ziya Taşkent’i Kent Oteli’nin lobisinde yanaklarından öperek uğurladık. Sanatçı “Sizlere gelin, misafirim olun diyemiyorum, çünkü eşim, kızım, iki torunum ve damadımla yazlığa ancak sığıyoruz. Ama yine de gelmek isterseniz yazlığın sosyal tesislerinde sizleri ağırlayabilirim” diyerek bizlere son kez hitap etmiş oldu. Gece kulübündeki yerlerimize oturduğumuz zaman hepimizde tarifi imkânı olmayan bir durgunluk peyda olmuştu, neşemiz kaçmıştı. Aradan 15-20 gün geçmişti ki, Marmara Depremi haberi ülkem sakinlerini derinden sarsınca, bizler Ziya Taşkent’in dostları olarak bu ünlü sesin sağlığı konusunda endişelendik. Ondan alacağımız iyi haberleri bekliyorduk fakat ne yazık ki Ziya Taşkent, eşi, kızı ve iki torunu üzerlerine yıkılan duvarların altında kalmışlardı.