Utku ŞENSOY  Tırnak içindeki yazı başlığımız, 12 milyon kadının “tacize uğradım” demesiyle ortaya çıkan akımın daha doğrusu çığlığın sosyal medyadaki simgesi. Hollywood'un ünlü yapımcısı Harvey Weinstein’in cinsel tacizlerinin ortaya çıkmasının ardından, dünya çapında ünlülerin de aralarında olduğu çok sayıda kişi ‘Ben de’ (Me too) etiketiyle sosyal medyada maruz kaldıkları o iğrenç olayları paylaşmasından bu yana neredeyse 9 ay geçti. Hollywood’u sarsan Harvey Weinstein hakkındaki taciz iddiaları sonrası Amerikalı aktris Alyssa Milano, tüm kadınlardan, “Ben de” (#MeToo) başlığıyla, başlarına gelen cinsel saldırı ve istismar deneyimlerini paylaşmalarını istemişti. Bu çağrıya uyan Türkiye’ nin de dahil olduğu onlarca ülkeden on binlerce kadın, kendi deneyimlerini sosyal medya üzerinden “Ben de” etiketiyle paylaşmaya başladı. #MeToo, 100 günde çığlığa dönüşen bir hareket aslında. Taciz ve cinsel saldırıların 100 gün boyunca Twitter’da güncelliğini koruyan ''MeToo'' (Ben de) etiketi dünya çapında ses getiren bir tepki hareketi oldu. Amerikalı aktris Alyssa Milano 15 Ekim 2017'de sosyal medya hesabından ‘’cinsel tacize uğradıysanız bu tweet’e cevap olarak ‘ben de’ yazın’’ mesajını ilettiğinde bu kelimenin çığ gibi büyüyen bir tepki olacağını, bu kadar ses getireceğini kendisi de tahmin etmiyordu. Ancak tweet hızla yayıldı ve dünyanın dört bir yanından on binlerce kadın ve erkek ''MeToo'' etiketiyle kendi başlarından geçen ve belki de hayatları boyunca en yakınlarıyla dahi paylaşamadıkları cinsel taciz ve tecavüz yaşanmışlıklarını tüm dünyayla paylaşmaya başladılar. Milano’nun çağrısı üzerine başlayan tweet’ler ünlü isimlerin dışında dünya çapında ne kadar fazla duyulmayı bekleyen taciz ve tecavüz kurbanının olduğunu da ortaya çıkarmış oldu aslında. Milano›nun tweet’inin hemen ertesi gününde ‘’MeToo’’ hashtag’i yarım milyondan fazla kez kullanılmıştı. Hashtag’le başlayan bu kısacık yaşanmışlıklar okuyanı dehşete düşürecek cinstendi. Bazıları ilk kez tacize uğradıklarında henüz 8-10 yaşında olduklarını yazarken, bazıları da tacizci ve tecavüzcülerinin büyükbabaları, üvey babaları, komşuları ve patronları gibi en yakınındakiler olduğunu tüm dünya ile paylaştılar. Böylece ‘’MeToo’’ hareketi 90’a yakın ülkede yayıldı ve farklı dillere de uyarlandı. Müzik, ekonomi ve siyaset dünyasından isimler de kendi yaşadıklarını paylaştılar. George H.W. Bush, Bill Clinton, Donald Trump siyaset dünyasından şimdiye kadar adları taciz skandallarına karışmış en tepedeki isimler olsa da, ‘’MeToo’’ hareketi bunların sayılarının bilinenlerin çok ötesinde olduğunu ortaya çıkardı. Alman Yeşiller Partisi Avrupa Parlamentosu milletvekili Terry Reintke, Brüksel›de yaptığı konuşmada Duisburg›da nasıl tacize uğradığını anlatmasının ardından, Avrupa Parlamentosu üyesi erkek milletvekilleri tarafından tacize uğradıklarını söyleyen başka kadın vekiller de Reintke’ ye eklenince ‘’MeToo’’ hareketi Avrupa Parlamentosu sıralarına da taşınmış oldu ve parlamento taciz sorunsalını kendi bünyesinde tartışmaya başladı. Bunun üzerine, Avrupa Parlamentosu, yaşanan cinsel tacizlerin araştırılması ve aydınlatılması için bağımsız bir komitenin görevlendirilmesine karar verdi. Öte yandan, İngiltere’ de Savunma Bakanı Michael Fallon, kendisine yöneltilen taciz suçlamalarının ardından istifa etti. Fallon, 2002 yılındaki bir yemek esnasında gazeteci Julia Hartley-Brewer›in sürekli dizini elleyerek tacizde bulunmuş, Brewer’ in; ‹›buna bir son vermezsen seni yumruklayacağım›› demesi üzerine elini çekmişti. ''MeToo'' hareketi bu yılın başında, Oscarların habercisi olarak kabul edilen Altın Küre Ödülleri›ne de (Golden Globes) damgasını vurdu. Çok sayıda ünlü isim, törene cinsel taciz ve saldırıya karşı dayanışmanın sembolü olarak baştan aşağı siyah kıyafetler içinde katılmıştı. Dünya genelinde cinsel taciz ve tecavüze uğrayan kadınların katıldığı #Metoo (Ben de) hareketi aslında Tarana Burke tarafından başlatılmıştı. Kendisi de bir cinsel şiddet kurbanı olan Burke, baskılardan yılmadan sürdürdüğü bu eylemine tam 12 yıl önce başlamıştı. Hollywood’da art arda gelen taciz ve cinsel istismar suçlamalarının ardından yüzlerce kişi ünlü Hollywood Bulvarı’nda protesto gösterisi düzenledi. Yapımcı Harvey Weinstein’a yönelik suçlamalarla başlayan, ilerleyen haftalarda ünlü aktörler Kevin Spacey ve Dustin Hoffman dahil pek çok isme yayılan taciz suçlamalarının Hollywood'da bir kültür halini almasını protesto edenler, ellerinde ‹#MeToo› (Ben de) yazılı pankartlar taşıdı. Yüzlerce kadın, erkek ve çocuk Hollywood’daki ''MeToo yürüyüşünde'' ellerindeki dövizlerle cinsel tacize ve tecavüze karşı Şöhretler Kaldırımında ‘(Walk of Fame’de’) yürürlerken, isimleri yıldızların üzerine kazınan çok sayıda tacizci ünlü de vardı. Oscar ödüllü 84 yaşındaki Yönetmen Roman Polanski›ye göre ise, #MeToo hareketi “kolektif bir histeriydi”. Bu açıklamasının ardından Polonya asıllı Fransız yönetmen Oscar ödüllerini veren Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi’ndeki 50 yıllık üyeliğinden ihraç edildi. Mahkûmiyet kararının ardından ABD’ye dönemeyen yönetmen uzun bir süredir Fransa›da yaşıyor. İkinci Dünya Savaşı›ndaki Yahudi Soykırımı sırasında hayatta kalan yönetmen, o dönemi anlattığı Piyanist filmi ile Oscar ödülünü kazanmıştı. Tartışmalar sürüp giderken, #MeToo dalgasının eyleme dönüştürmek amacıyla dünyaca ünlü çok sayıda Hollywood oyuncusu bir araya gelerek “Time’s Up” (Zaman Doldu) hareketini kurdu. “Time’s Up” kurucuları, bir daha hiç kimsenin “Ben de” dememesi için, uğradıkları istismar karşısında seslerini çıkaramayan kurbanlara maddi ve hukuki destek vermek amacıyla kuruldu. Bu arada ülkemizde de“#SenDeAnlat” başladı ancak kadınlara yönelik taciz konusu, Batı’daki kadar ses getirmedi. 2015’ in Şubat ayında, 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın, Tarsus›ta, tecavüz girişiminin ardından vahşice öldürülmesi, ülkemizde infiale yol açmıştı. O dönemde aralarında Türkiye›nin en ünlü isimlerinin de olduğu çok sayıda kadın başlarından geçenleri #SenDeAnlat” etiketiyle sosyal medyada anlatmaya başlamıştı. Ancak oluşturulan bu büyük kamuoyuna rağmen aradan geçen üç yıl içerisinde Türkiye’de kadına yönelik taciz ve şiddetin azaltılması konusunda herhangi önemli bir aşama kaydedilemedi. Araştırmalar, Türkiye'de cinsel tacize uğrayan kadınların sayısının tahminlerin çok ötesinde olduğunu ortaya koyuyor. Sosyolog Zeynep Banu Dalaman, Türkiye’de yaşayan kadınların yüzde 41’inin yaşamlarında en az bir kez cinsel saldırıya uğradığını, yüzde 93’ünün de cinsel tacize uğradığını açıklamıştı. Yine, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre, 2017 yılında 409 kadın cinayeti işlendi, 387 çocuk cinsel istismara uğradı ve 332 kadına cinsel şiddet uygulandı. Öldürülen kadınların sayısı 2016 yılında 328, 2015'te ise 303 olmuştu. BBC Türkçe de, Türkiye'de kadına yönelik taciz konusunda Batı'ya göre neden daha az ses çıktığı ve bu kampanyanın neden eyleme dönüşemediği sorularından hareket ederek, şiddet başta olmak üzere kadınların karşılaştığı sorunları mercek altına alan ve çözüm önerilerini tartışmaya açan bir haber dizisine başladı. İnsanlarımızın bir daha asla #MeToo demek zorunda kalmayacağı günler dileğiyle.