Yıldız YAZICIOĞLU OHAL Komisyonu artık işlevsel hale geliyor, Ankara başta olmak üzere bütün illerde dünden itibaren valilikler aracılığıyla OHAL kapsamındaki uygulamalara itiraz başvuruları kabul edilmeye başlandı. Geçen yıl Fethullah Gülen Terör Örgütü (FETÖ) yapılanması eliyle 15 Temmuz darbe girişimine sahne olan Türkiye’de olağanüstü hal (OHAL) kapsamında bugüne değin askeri, kolluk ve sivil personel olarak kamu görevlerinden ihraç edilen kişi sayısı 108 bin 25 ulaştı. Yine OHAL dolayısıyla 5 haber ajansı, 18 TV kanalı, 24 radyo kanalı, 63 gazete ve 20 dergi kapatıldı. Bugüne değin OHAL’deyayımlanan 26 kanun hükmünde kararname (KHK) yayımlanırken; ilk önce sadece FETÖ gerekçeli kararlar ardından ilerleyen KHK’larda “terör ile mücadele” ve “ulusal güvenlik” gibi oldukça geniş tanımlamalar ile kararlar hayata geçirildi. Bu durum nedeniyle sadece FETÖ üyeleri veya bağlantılı şahıslar ile kuruluşlar değil farklı toplumsal muhalif kesimlerinden etkilenenler olduğu iddiası kabul gördü. Avrupa Birliği (AB) ve uluslararası insan hakları örgütlerince yargı kararı olmaksızın KHK’larla her türlü özlük hakları geri alınarak kamu görevlerinden yapılan ihraçlar yapılması ile kuruluşlar hakkında kapatılma kararları alınması temel eleştiri oldu. Buna karşılık Türk Hükümeti, 23 Ocak tarihli 685 sayılı KHK ile OHAL Komisyonu’nu hayata geçirdi. Ancak OHAL Komisyonu üyeleri 16 Mayıs’ta atanabildi ve aylardır çalışmaya başlayamadı. Dolayısıyla mağdurlar ya da Hükümet’in deyişiyle “kurular yanında yanan yaşlar” için oluşturulan OHAL Komisyonu, kuruluş amacını henüz yerine getiremedi. OHAL Komisyonu için başvurular dün itibariyle illerde valilikler bünyesindeki bürolarda kabul edilmeye başlandı. Anımsatalım; OHAL Komisyonu’nun mağdur oldukları gerekçesiyle KHK kararlarına yapılacak itirazları inceleyecek olması nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de kendisine yapılan başvuruları reddetti. AİHM, “Türkiye’deki iç hukuk yolları tüketilmeli” ilkesi gereğince henüz OHAL Komisyonu’nun herhangi bir değerlendirmesi olmadığı için başvuruları reddettiğini duyurdu. AİHM’in bu kararıyla Türkiye aleyhine 12 bin 600 başvuru gündemden düşürüldü. Mağdur olduğu iddiasındaki şahıslar veya kuruluşlar, ancak OHAL Komisyonu’nun kendileri hakkında vereceğikarardan sonra AİHM’e gidebilecek. Geçen yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığındaki toplantıda Bakanlar Kurulu’nca darbe girişimi nedeniyle 21 Temmuz günü 3 ay süreyle olağanüstü hal (OHAL) ilan edildi. Böylece 2935 sayılı OHAL Kanunu’nu uygulamaya konularak, KHK’lar aracılığıyla pek çok kanunda değişiklikler yapıldı ve kamu görevlileri yargı kararı olmaksızın memuriyetten çıkarıldı. OHAL kapsamında 667 sayılı KHK’dan itibaren bugüne değin 26 kanun hükmünde kararname Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu süreçte; Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesindeki Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı, 27 Temmuz 2016 tarihli 668 sayılı KHK ile İçişleri Bakanlığı’na bağlandı. Ardından TSK, Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı hale getirildi. Bu nedenle sonrasındaki KHK’larda Jandarma ve Sahil Güvenlik personeli İçişleri Bakanlığı’nın ve TSK personeli ise Milli Savunma Bakanlığı’nın listeleriyle ihraç edildi. Ancak 24 Saat Gazetesi için söz konusu KHK’ları gözden geçirdiğimde; TSK yapısında darbe girişimi gerekçesiyle yapılan değişikliğini askeri personel rakamlarını hazırlarken göz ardı etmeyi tercih ettim. Darbe girişimi öncesinde olduğu gibi askeri personeli TSK altında değerlendirdim. 26 KHK’da ihraç detayları nasıldı? Resmi Gazete’deki verilere göre; TSK’dan 5 bin 534 subay, 3 bin 816 astsubay, 45 sözleşmeli er, 167 memur ve 67 işçi olmak üzere toplam 9 bin 629 kişi ihraç edildi. Böylece TSK’daki 9 bin 395 askeri personel görevlerini ve rütbelerini kaybetti. TSK’dan ihraç edilen sivil personel sayısı ise 234 oldu. Ülkemizde sayısal açısından en önemli kolluk kuvveti konumundaki Emniyet Genel Müdürlüğü’nden ise toplam 23 bin 292 kişi ihraç edildi. Bu kapsamda, Emniyet’ten rütbeliler dahil 23 bin 190 polis ve 23 mahalle bekçisi görevlerinden atıldı. Emniyet’in ihraç ettiği sivil memur sayısı ise 79 oldu. Askeri personel ve Emniyet’in kolluk gücü haricinde; Türkiye genelinde kamu kurum ve kuruluşlarından toplam 72 bin 578 sivil personel ihraç edildi. Yukarıdaki veriler itibariyle Türkiye genelinde askeri, kolluk ve sivil personel olarak kamu görevlerinden ihraç edilen kişi sayısı 105 bin 499 olarak tespit edildi. Az sayıda geri iadeler oldu Ama süreçte; az sayıda askeri ve sivil personel hakkında kamu görevlerine geri dönüş kararları da alındı. Bu kapsamda, KHK’lar aracılığıyla bin 561 askeri, kolluk ve sivil personel ise kamu kurum ve kuruluşlarında görevlerine iade edildi. Kuşkusuz bu rakam, OHAL Komisyonu’nun yapacağı incelemeler ile artma gösterecek görünüyor. Kamuya az sayıdaki geri dönüşler ile birlikte ülke genelinde askeri, kolluk ve sivil personel olarak kamu görevlerinden ihraç edilen kişi sayısı 103 bin 938 rakamına düştü. Ancak bu rakama hakim ve savcılar dahil değildi. Türkiye genelinde kamu görevlerindeki hakim ve savcılar ise, KHK listeleriyle değil kurum kararlarıyla ihraç edildi.Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından 82 kişi hakkındaki görevine iade kararıyla birlikte hesaplandığında toplam 3 bin 940 hakim ve savcı ihraç edildi. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ise, 14 Ekim 2016 günü Resmi Gazete’de yayımlanan kararıyla 104 hakim subay hakkında ihraç kararı verdi. Anayasa Mahkemesi de, toplam 43 kişiyi gönderdi. Son olarak yargıdaki ihraçlar da hesabımıza eklendiğinde; Türkiye genelinde ihraç edilen kişi sayısı toplam 108 bin 25 olarak karşımıza çıktı. Sonuçta, Türkiye genelinde 108 bin 25 kişi kamu görevlerinden ihraç yoluyla işsiz kaldı. Şimdi gözler OHAL Komisyonu’na bu kişilerden kaçı tarafından mağduriyet başvurusu yapılacağına ve haklarında alınacak kararlara çevrildi.