Orhan GÜRDİL Her gün önümüze konan yemekleri oluşturan sebzelerinde bir geçmişi vardır. Bezelye 19. yüzyıllarda Bezelye, Osmanlı mutfağına Fransa’dan girmiştir. Ülkemizd...

Orhan GÜRDİL Her gün önümüze konan yemekleri oluşturan sebzelerinde bir geçmişi vardır. Bezelye 19. yüzyıllarda Bezelye, Osmanlı mutfağına Fransa’dan girmiştir. Ülkemizde de çok sevilen bu sebzenin Fransız mutfağında çok ayrı bir yeri vardır. Ünlü yemek yıldızları bezelyeyi püre olarak balık ve et yemeklerinin yanında garnitür olarak kullanmaktadırlar. Pek çok bezelye yemeği Fransız mutfağının sevilen, aranan bir gıdasıdır. Acı biber 9000 Yıl önce Meksika’nın Tehuacan Vadisinde yapılan kazılar sırasında vadinin alt kısımlarında 1000 yılı geçkin acı biber tohumları bulunmuştur. Ülkemizde de çok sevilen acı biberin vatanı Amerika’dır. Tarihsel süreçte Maya uygarlığı ve Aztek Uygarlığı gibi topluluklar yemeklerinde acı biber kullanırken ilaç olarak da kendi ürettikleri maddelerin içine katarak aldıkları bilinmektedir. Sofralarımızın vazgeçilmez yemeği olan köftenin anavatanı Orta Asya ve Mezopotamya’dır. Et topu olarak üretilen köfte, çeşitli toplumlarda isim değiştirerek “küffette”den günümüzde kullandığımız köfte adını almıştır. Yine birçok coğrafyalarda adı değişiktir. Kayıtlara göre köfte, İstanbul’da 1726 yıllarında ekmek arasına konularak yenileniyor ve satılıyormuş. En iyi köftenin ana maddesi ettir. Köfte pek çok yerlerde içine çeşitli maddeler katılarak da yapılmaktadır. Köfte mutfağımızın vazgeçilmezidir. YOĞURT; TAM BİR TÜRK YİYECEĞİ Mutfağımızın en organik geleneksel yiyeceklerinden biri olan yoğurt, ilk olarak Kaşgarlı Mahmut tarafından “Dîvânu Lugâti't-Türk’te asırlar önce kullanılmış ve Osmanlı döneminde ise haklın ve sarayın başlıca yiyeceği olduğu belirtilmiştir. Sağlığımız için mutlak yememiz gereken yoğurdun dünyanın birçok yerinde adı yoğurt olarak isimlendirilmektedir. KİMYON; BİRÇOK GIDAYA TAT VERİYOR Kimyon, Akdeniz bölgesinde tarih öncesinden beri yetişen bir bitkidir. Fas, Mısır, Hindistan, Meksika, Kuzey Amerika ve Şili’de yetiştirilen Kimyon bazı ülkelerde çay ve ilaç olarak hastalıklarda da kullanılmaktadır. DOMATESSİZ BİR MUTFAK DÜŞÜNÜLEMEZ! Doğanın insanoğluna lütfettiği bu önemli sebze, mutfağımız vazgeçilmezidir. İlk kez Amerika’da görülen domates, daha sonra Avrupa’ya gelerek mutfaklara girmiştir. Domates uzun yıllar sonra, yani 18. Yüz yılın sonunda, Osmanlı’nın kullanıma girmiş. O yıllarda adı “kavata” imiş. 20. Yüz yılların başında domatesin zehirli olduğuna inananlar varmış. Dünya’da en çok üretilen ve tüketilen domates, zeytinyağlı yemeklerin yanı sıra her çeşit gıdanın da yanında yer almaktadır. Türkiye’de genellikle Çanakkale ve Ayaş domatesleri tercih edilir. BAMYA: LEZZETLİ BİR YEMEĞİN MALZEMESİ’DİR Bamya, Afrika ve Asya’dan bütün dünyaya yayılmıştır. Esir edilen köleler, kulaklarının arkasına sakladıkları bamya tohumlarını, gittikleri ülkelere ekerek tüm dünyaya yayılmalarını sağlamışlardır. Bamya, Osmanlı Sarayı mutfağının da ana yemeklerinden biri olmuştur. Her sultanın sevdiği yemeği yapan özel aşçıya “Bamya Başı” unvanı verilmiştir. İyi pişirilmeyen Bamya yemeğini çocuklar sevmez.