Mehmet Necati GÜNGÖR  Kadıköy, ikinci işaretini sahur mitinginde verdi. Bu, değişim arzusunun yarattığı bir tsunamiydi ki, uğultusu Hint’ten Yemen’den duyuldu. Yıllardır siyaseti izlerim. İtiraf etmeliyim ki; böyle bir miting görmedim. “Dağ taş insan olmuş” derler ya; bunun gibi bir şey. Adeta deniz taşmış, Kadıköy tıpkı bir insan denizine dönüşmüştü. Meydan, yatsıdan başlayıp, sabahın ilk ışıklarına kadar Muharrem İnce diye inledi. İnce, Yalova’dan da duyulsun istedi ama, biz rahmetli Demirel’in deyimini hatırlayalım: “Hintten Yemenden duyuldu.” Bu, bir politikacıya olan sevgiyi de aşan bir şey. Biz, rahmetli Demirel’in de, Ecevit’in de, Erbakan’ın da, Özal’ın da mitinglerini izledik. Rahmetli Türkeş’in Ankara Kızılay’dan başlayıp, Cebeci’ye kadar uzanan büyük yürüyüşünü de gördük. Bu güne kadar hiç bir meydanı, hiç bir güzergâhı bu kadar heyecanlı ve kararlı görmemiştik. Evet, halk değişim istiyor. Değişimin ayak sesleri geliyor. Bunun ilk işaretini yine Kadıköy verdi. Fenerbahçe’nin efsane başkanını kenara çekip, bir genç iş adamını başa getirdi. Şimdi de benzer işareti İnce’den yana vermiş görünüyor. İnce, İnce diye inleyen o meydan, halkın kararlı haykırışını dile getiriyordu. Mevcut yönetimden bıkmış, yenisini iş başına getirmek istiyordu. Bunun başka izahı olamaz. Geçenin yarısında yüz binler sokağa dökülmüş, değişim istiyorlar. “Dip dalgası” diyorlar ya, Ben bunun bir deprem, bir tsunamii uğultusu olduğunu görüyorum. Benim gibi birçok siyaset yorumcusu da böyle düşünüyor. İkinci işaret Kadıköy’den verildi. Birincisi Koç’u işaret etti, ikincisi İnce’yi işaret ediyor. Işıkları yakılmış yüzbinlerce telefon, Kadıköy meydanını adeta bir şenlik gösterisine dönüştürmüştü. Siyaset, eskiyi kahırla, Yeniyi şenlikle getirir. İşte Kadıköy, sahurda bunun işaretini verdi dosta düşmana.