Yusuf KANLI Sesi titrek, duygusal, oyuncağı elinden alınmış bir tarzda sitem ediyor… “Ne olur bir deneme daha…” Kolay değil, bir siyasi kariyer sona doğru ilerliyor, bedbaht, kırgın, üzgün. Anlamadı bu Rumlar onu. Anlamadı Kıbrıs Türkleri de, Ankara da… Federasyon ne güzel olacak, Kıbrıslılık altında sarmaş dolaş olacaktı ada halkı, genç sevgililer gibi. “Federasyon” görüşmek için şart koşuyor Rum lider Nikos Anastasiades. Diyor ki, sıfır asker, sıfır garanti işin çerezi, olmazsa olmazı. Türkiye adadan gidecek, o kadar. Sonra? Siyasi eşitlik tamammış ama, yönetimde etkinlik bozulmayacak, çoğunluk, azınlığın tahakkümüne sokulmayacak, etkin yönetim olacakmış. Yani adam diyor ki, “siyasi eşitlik iki eyaletcikte olacak, merkezi hükümet benim, Kıbrıs Türklerinin işi yok. Kendi bölgelerinde çelik-çomak oynasınlar, devlet benim” diyor adam resmen. Sonra efendim? Yer altı, yer üstü, denizde, uzayda adanın bütün ekonomik kaynakları etkin ve etkili bir şekilde sadece çoğunluk egemenliğini pekiştirecek merkezi hükümetin egemenliğinde olacakmış. Dış ilişkiler de öyle, AB işleri de. Anlayacağınız adam açıkça “muhtariyet” anlamadınız ise “otonomi” öneriyor, o kadar. O otonomi de sadece belediye işlerinde, Özgürce kendi eyaletinizde ahkam kesersiniz, kendinizi istediğiniz gibi oyalarsınız, ama o kadar, devlet işine karışmak yok. Ama bizim ihtiyar delikanlı, federasyondan başka düdük çalmak istememekte kararlı – arada bir yalpalasa da – Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı her şeye rağmen “Bir deneme daha… Federasyondan ümidimi kesmedim. Öyle başka çözüm alternatifleri falan var demeyin, işi yokuşa sürer, çözümsüzlüğe davetiye çıkarırsınız” falan diyor. Kaç yıldır federasyon görüşüyoruz? Bilmiyor adam. Bilmemek ayıp değil, Cumhurbaşkanlığı arşivi onlarca çözüm girişimi, belge, taslak, çöken süreçlerin dokümanlarıyla dolu. Kolayı da var. İkide bir yazıyor eski Rum Dışişleri Bakanı Nikos Rolandis bir yerlerde Kıbrıs Rum liderliği nasıl 20’den fazla çözüm imkanını elinin tersiyle ittiğini. İstemiyor adam egemenliği, yönetimi paylaşmayı. Kaç defa özel görüşmelerde bana söyledi hem Anastasiades, hem ustası Glafkos Klerides ve diğerleri, beş dakika Türk idaresinde, Türk cumhurbaşkanı altında olmaktansa iki devleti tercih ediyorlar. Olsun, kararlı Akıncı. İlle de federasyon. Gerçi bir ara kendisi de farkına vardıydı federasyonun imkanı olmadığını, şimdi iki devleti düşünmek gerektiğini, ama seçilme kaygısı, Akel’i CTP’yi memnun etme çabası ve sair ideolojik esaret meseleleri adamı zorladı tekrar federasyon meselesine dönmeye. Biliyor kendisi de bunun nafile uğraş olacağını ama Nasrettin Hoca hesabı, ya göl maya tutarsa? Aaah o Ankara. Yummadı gözünü haklarının gasp edilmesine Doğu Akdeniz’de. Ne imiş efendim, İngiltere’si, Rusya’sı, Fransa’sı, Yunanistan’ı ve de tabii İsrail ile peyki Amerika Birleşik Devletleri Akdeniz’de fink atacaklar, her türlü askeri varlığı yığacaklar, Kıbrıs’ta üslere ve üs-benzeri haklara sahip olacaklar ancak 1542 kilometre Akdeniz kıyısı olan Türkiye askerini geri çekecek, garantörlüğünü sona erdirecek ve hatta Anadolu’dan Kıbrıs’a 1974 sonrasında yerleşen nüfusun önemli bir bölümü birkaç kuruş karşılığında tası tarağı toplayıp ata vatanına dönecek… Yıllık 30 milyar dolara yaklaşan turizm geliri, dünyanın önemli enerji aktarma merkezlerinden birisi haline gelen Ceyhan terminali ve sair nedenlerle Akdeniz’in Türkiye için yaşamsal, Kıbrıs’ın çok önemli olduğunu görmezden gelmek mümkün mü? Türkiye’nin güvenliği için Kıbrıs’ın önemi, Doğu Akdeniz’in deniziyle, hava sahasıyla ve tabii her türlü zenginliği ile bu ülke için yaşamsal anlamını idrak etmemek için ya beyinden yoksun ya da gözü kara Türk düşmanı olmak gerekiyor. Yarın tekrar turlara başlıyor Jane Holl Lute, BM genel sekreterinin geçici özel Kıbrıs elçisi. Referans şartları hazırlanacak, Crans Montana görüşmelerinin son gününde sözlü olarak ortaya konan Antonio Guterres ilkeleri çerçevesinde üç ayda çözüm hedefleyen yeni bir süreç başlayacakmış. Ankara, olmaz bu iş, şimdi iki devlet, konfederasyon veya başka çözüm alternatifleri konuşmak lazım diyor. Akıncı ille de federasyon diye ısrarda. Anastasiades ne istediğini bilmiyor.“Görüşmeler başlasın da bizim hidrokarbon araştırmaları meşruluk kazansın, yoksa çözüm falan istemiyorum” noktasında… Haydin… Kıbrıs çözüm görüşmeleri dolmuşu kalkıyor… Bir, iki kalkıyor haydin…