Aksiyon filmlerinin en çok izlenen ve benim de çok sevdiğim Hızlı ve Öfkeli’nin 10. serisi bir harika. Aksiyon aksiyon aksiyon… Gizli servise sızanlar mı ararsın, eski düşmanlarla yeni kankalıklar mı ararsın, ooo neler neler. Zannedersin A Haber ile Halk TV haberleri karışık bir izlenceyle karşı karşıya kaldım.
Filmin kahramanı Torredo’nun çektiklerini görünce aklıma şimdilerde süper kahraman gibi görülen Ekrem İmamoğlu geldi. Torredo, düştü kalktı, hakkında hukuksuz yakalama kararları çıktı, ihanete uğradı vs vs. Ama çok hızlıydı ve mutlu sonla bitirmesine ramak kala film bitti. Bir dahaki senaryoda yazılacak role göre çekilecek 11. seride bakalım ne olacak göreceğiz.
Ancak bizim siyasette kim hızlı, kim öfkeli hatta kim yalan konuşuyor, necip halkımız bu konuda gayet tecrübeli. Yıllardır bunun ayrımını çok iyi yapıyor. Seyircinin kahramanından sual olmaz.
Mesela yıllar önce oğlum Ercan 4 ya da 5 yaşlarındayken Ankara Sanat Tiyatrosu’nda Kırmızı Başlıklı Kız oyununa götürmüştüm. Kötü kurt kırmızı başlıklı kızın büyükannesini bir lokmada yutarken tüm çocuklar kurdu yuhalamış, bizim oğlan kurdu alkışlamıştı. Sonra iyi kalpli avcı gelip kurdun karnını yararak büyükanneyi kurtarınca tüm çocuklar alkışlamış, bizimki ise avcıya küfürler savurmuştu. Salonda herkes, hatta oyuncular bile şaşırmıştı. Tabii ben ise kendimi sorgulamak zorunda olduğumu hissetmek bir yana adeta yerin dibine girmiştim. Yıllar sonra güldüğümüz bir anımız olmuştu.
Yıllar sonra gülemeyeceğimiz durum ise toplumsal olarak kötüyü alkışlamak olurdu herhalde. Bazen kötü kahramanlar bile sempatik olabilir. Ancak 5 yaşında çocuğun bile farkına varana kadar olur. Eee bu durum toplumsal ve uzun bir süre olursa artık normal olur. Sanattan kendime çıkaracağım hisse de bu kadar.
Kim hızlı kim öfkeli bilemiyorum ama bu ülke ne o kadar arabayı devirecek bir film stüdyosu, ne de kötü kalpli kurtların alkışlanacağı tiyatro sahnesi. Bu millet de vatanın asli sahibi, biletli seyirci değil.