Sağlıklı bir beden için en başta diş sağlığımızın iyi olması gerekiyor. Dişlerimiz yalnızca estetik görüntümüzü değil tüm organlarımızın işleyişini de etkiliyor. Diyabet, mide hastalıkları, böbrek hastalıkları gibi pek çok problemin ağız diş sağlığı ile doğrudan ilişkili olduğu yapılan birçok çalışma ile kanıtlanmış durumda. 
Diş sağlığımızı korumak için düzenli fırçalama, diş ipi kullanımı, rutin diş hekimi kontrolleri hep önerdiğimiz uygulamalar. Peki beslenme düzenimiz nasıl olmalı? Hangi yiyeceklerden uzak durmak lazım? Hangi gıdalar diş sağlığını korumada etkili? Tüm bu soruların cevaplarını bu yazımda bulacağız.
Öncelikle tüketimini sınırlandırmamız gereken gıdalardan başlayalım. Tahmin etmek fazla zor olmamalı, şekerli gıdalar. Ancak yalnızca şeker mi? Halk tabiri ile şeker dediğimiz aslında karbonhidrat içeren besinler, çünkü bunlar çürük yapıcı bakterilerin besin kaynağıdır. Karbonhidratlar yalnızca çikolata ve atıştırmalık şekerlerde yok; aynı zamanda süt, meyveler, patates ve havuç gibi sebzeler, ekmek, pirinç ve makarna gibi tahıl grupları, fasulye ve nohut gibi baklagillerde de bulunuyor. Endişelenmenize gerek yok tüm karbonhidratları tüketmeyelim demeyeceğim tabii ki. Sindirimi ağızda başlayan karbonhidratların bazılarını sınırlandırmak, tüketim saatlerini düzenlemek ve sonrasında doğru bir bakım yapmak diş sağlığımızı korumak için yeterli olacak.  Bunların içerisinde en zararlı olanlar paketli atıştırmalıklar, daha sonra beyaz şeker ile yapılanlar (örneğin ev yapımı dahi olsa şekerli bir kurabiye gibi), yapışkan özellikteki meyvelerdir (incir, kuru üzüm gibi). Paketli gıdalar içerilerindeki katkı maddeleri ve koruyuculardan dolayı zaten genel sağlığımız içinde son derece zararlı ürünlerdir. Özellikle çocukların mümkün olduğu kadar uzak durması veya çok nadiren küçük bir parça verilmesi daha uygun olacaktır. Bunun dışında evde hepimizin yediği kek, kurabiye ve kuru meyveler dişlerin çukur yüzeylerinde ve aralarında daha uzun süre kalabildiği için çürük açısından riskli gruptadır. Bu gıdaları yedikten mümkünse yarım saat sonra fırçalama yaparak dişlerimizi koruyabiliriz. Dolayısıyla tüketim zamanı olarak fırçalamaya yakın saatler seçmek, öğlen saatlerine üçüncü bir fırçalama eklemek bir yöntem olabilir. Fırçalamanın imkansız olduğu durumlarda en azından çalkalama yapmak veya az sonra bahsedeceğim çürük oluşumunu engelleyici gıdalardan bir parça yemek is diğer bir seçenektir.
Şimdi ise daha az bildiğimiz ama zaman zaman kurtarıcımız olabilecek diş sağlığımız için koruyucu besinleri konuşacağız. Bunlar protein içeriği yüksek besinler (yumurta, balık), yüksek posalı ve polifenol içerikli besinler (çiğ sebzeler, elma gibi) ve yağlı tohumlardır (yer fıstığı, çekirdek).
İlk ve en kıymetli besin peynir. Kazein, kalsiyum, fosfor içeriğinden dolayı peynir çürük oluşumunu engelleyici besin olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında peynir, ağız ortamının pH’ını yükselterek, dişlerde çürük oluşumunu önleyebilmektedir. 
Bir tatlandırıcı olan ksilitolün sakızlarda kullanılması bir diğer az duyulan ama çok önemli bir bilgi. Ksilitollü sakızlar hem tükürük akışını artırmaları hem de bakterilerin diş yüzeyine tutunmalarını azaltmaları açısından çürüğü önleyebilirler.
Siyah çayın içerdiği florürün de, çürüğü azaltıcı rolü vardır. Ayrıca antimikrobiyal özellikteki yeşil çayın da çürük önleyici özellikte olduğunu gösteren çalışmalar vardır. 
Yer fıstığı, çekirdek, kavrulmuş kahve, kakao nibinin de çürük önleyici özellikleri bilinmektedir. 
Sizlere önerim yukarıda bahsettiğimiz çürük yapıcı gıdalardan tüketeceğinizde ve sonrasında diş fırçalama imkanınız olmayan bir durumdaysanız, öncesinde ve sonrasında koruyucu gıdalardan bir parça yemek ve öğün bittiğinde her yerde satın alabileceğiniz ksilitollü diş dostu bir sakız çiğnemek olabilir. Fırçalama imkanı varsa hemen yedikten sonra değil 30-45 dakika sonrasında fırçalamak ise basit gibi görünen ama bir diğer önemli noktadır.
Herkese bol gülümsemeli bir hafta diliyorum.