VAROL ÜRKMEZ, KiMSEDEN ÜRKMEZDi

80 küsur kez nişanlanan 6 kez evlenen, tiyatrolarda oyun oynayan, şike yaptığını herkese duyuran unutulmaz Real Madrid-Beşiktaş maçının kahramanı Varol Ürkmez’in Gençlerbirliği’nde futbol oynadığını bilmiyordum. Meslektaşım Süreyya Oral, Varol Ürkmez’in Gençlerbirliği kalesini koruduğuna dair fotoğrafı önüme koyunca, bu konudaki eksikliğim ortaya çıktı. Her şeye rağmen, futbol dünyamızın renkli kişisinin 85 yaşında vefatı, beni de üzmüş oldu. Hem de, meslekteki 58 yıl sonra ortaya çıkan bilgi eksikliğime rağmen Varol Ürkmez’e rahmet dilerim. (Süreyya Oral’a teşekkürlerimle)

GÜRAY BABA İLE TANIŞIN

Bu haberi aynen TRT Spor’dan aldım. Sizi Türk futbolunun arşivi ile tanıştırıyoruz. Güray Baba... 1970'de, 14 yaşındayken girdiği Karagümrük Kulübü'nde hala çalışıyor. Tam 50 senedir Vefa Stadı'ndan ayrılmıyor... Bize anlatacak onlarca anısı, yüzlerce de "nasihati" var. Karagümrük'e adanmış bir hayat...14 yaşından beri malzemecilik yaptığı ve hayatını verdiği kulübüyle 50 seneye sığdırdığı onlarca hatıra, takımla gidilmiş yüzlerce deplasman... Güray Sevindirici ile röportaj yapmak için 2 aydır uğraşıyoruz. İstemiyor. "Ben kendi semtimde iyiyim" diyor. Ardından Karagümrük ile iletişime geçiyoruz, kulüpte çalıştığı 50 senede daha gençken tanıdığı ve büyüyüşüne şahit olduğu Süleyman Hurma'nın da ısrarlarıyla röportajı kabul ediyor. Bende bu spor adamı isimdaşımı, sizinle birlikte tanımış oldum.

MAÇ İÇİN TEPELERE ÇIKTILAR

Spor, hele hele futbol başka bir tutku. 2. Lig Beyaz Grup'ta, rakiplerini evinde ağırlayan Gümüşhanespor'un bazı taraftarları, yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında seyircisiz oynanan karşılaşmayı, stadı gören yüksek noktalardan izledi. Sonuçta... Taraftarlar maçları tribünde değil, tepelerde de olsa izleyebilmişti.

HEP İSTANBUL HAYRANLIĞI

Buradan kentsel ayrımcılık yapmak gibi niyetim kesinlikle yok. Ancak, bir kenara bırakılmışlığı da gündeme getirmek boynumun borcu olsa gerek Nerede baba organizasyon varsa, hemen ilk akla İstanbul gelir. Biliyorum, ticaretin ve turizmin merkezi İstanbul, ancak Başkent Ankara nedense bu durumlarda, sümen altında unutulur. Son kararı yine Futbol Federasyonu verdi ve 14 Mart’taki Hollanda, 30 Mart’taki Letonya maçları İstanbul’da oynanacak. Dediğim gibi, yöneticilerin İstanbul hayranlığı yine kabarıp, büyük müsabakaları hep İstanbul’da düzenlemek ister.. İster de, garibim Ankara bu tip organizasyonlarda hep sonlarda yer alır, bir türlü sırasını gerçekleştiremez. Spordaki sahipsizliği iyice gün ışığına çıkan Başkent Ankara, her zamanki gibi kenarda kalmanın mutsuzluğu içinde bekleyip durur. Tıpkı, Hollanda ve Letonya maçlarında olduğu gibi...

CİMNASTİK TAKIMININ MARŞI DA VAR

Özel olarak bestelenen, söz ve müziği eski cimnastikçi Erol Parlak Hoca’ya ait Cimnastik Marşı’nın sözleri camia ile paylaşıldı. Marş aynen şöyle: Selam olsun sana ey kor yürekli can Ey ışık saçan yıldız, şanlı kahraman Senden hizmet bekliyor, bu aziz vatan Yılmadan azim ile çalışmak gerek Dünyalara bedeldir, sendeki yürek * * * Cimnastik yolu sevgi, saygı yoludur Başarı, gurur, şeref, şanla doludur Bu yolda yürüyenler onurludur Haydi durma el ele birlik ile coş Umut dolu gönülle hedefine koş * * * Geleceği gözetip adımını at Aşk ile emek verip, yüreğini kat Bekler bizi ufukta bak olimpiyat Işığın zirvelere meşale yakın Dalgalansın al bayrak göklere aksın * * * Cimnastiğin aslanları çıkar meydana Şöhretleri yayılır bütün cihana Kutlu şampiyonluklar yakışır sana Haydi durma bir daha şanlı destan yaz Dünyalara sığmayan eşi bulunmaz Haydi durma ileri ve sonsuza dek Dünyalara sığmayan kahraman yürek.

COŞKUN KUTAY

26 Haziran 1942 yılında dünyaya gelen futbolumuz ve hakemliğimizin unutulmazları arasında yer alan Coşkun Kutay halen KKTC’de yaşantısını sürdürüyor. Güneşspor’da başladığı futboluna Ankaragücü’nde devam etti. Daha sonra futbolun hakemlik dalına geçen Coşkun Kutay bu konuda da FIFA kokardını taktı. Bir dönem Basın Yayın Genel Müdürlüğünde Personel Daire Başkanlığını ile Dışişleri Bakanlığında da görev yapan Coşkun Kutay şu anda KKTC’de sağlıklı yaşantısını, yerel gazeteler ve televizyonlarda, sürdürüyor.

Doğru söze ne denir?

Gölgende dinlenen insanlarla değil, gönlünde dinlendiğin insanlarla yola çık. ŞEMS-İ TEBRİZİ