Milletvekilisiniz, kamuoyunda tartışmalı bir kurum ve tartışmalı açıkladığı bazı veriler var. Meclis kürsüsünden o kurumu eleştiriyorsunuz. Sonuç olarak bir tazminat ile karşı karşıya kalabiliyorsunuz.
“Olay yeri”: TBMM. Enflasyon verilerinin açıklanmasıyla birlikte milyonların maaşlarının bundan etkilendiği bir gerçek. Üzerinden geçtiğimiz ağır ekonomik koşullarda her geçen gün eriyen maaşlar için çok küçük farklar bile önemli durumda.
Kamuoyunda verilerinin şeffaf olmaması nedeniyle sık sık eleştirilen, eski başkanı tarafından da sık sık gündeme getirilen verilerle oynandığı iddiası üzerinde olan TÜİK’e dair CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay bir konuşma yapıyor.
Altay, “TÜİK, memurun ve emeklinin sofrasından enflasyonu yanlış göstererek, bilinçli olarak kasıtlı olarak düşük göstermek suretiyle memurun ve emeklinin sofrasından ekmek çalmıştır. Ekmek! Rızık çalmıştır” ifadelerini kullanıyor.
Bu ifadeleri TÜİK yöneticileri TÜİK kurumsal adına mahkemeye taşıyor. 50 bin TL’lik açılan tazminat davası sonucu, mahkeme 10 bin TL’si tazminat olmak üzere masraflar ve diğer bedellerle 26 bin TL’ye hükmediyor.
Karar bir üst mahkemeye temyiz ediliyor. Bölge Adliye Mahkemesi, verdiği kararında “ifade özgürlüğü”ne dair genel bir değerlendirme yapıyor. Kararda, “ifade özgürlüğü; haber ve bilgilere, başkalarının fikirlerine serbestçe ulaşabilme, düşünce, tavır ve kanaatlerinden dolayı kınanmama ve bunları tek başına veya başkalarıyla birlikte çeşitli yollarla serbestçe ifade edebilme, anlatabilme, savunabilme, başkalarına aktarabilme ve yayabilme imkanlarına sahip olma anlamlarına gelir. Düşüncelerin her türlü araçla açıklanması, açıklanan düşünceye paydaş sağlanması, düşünceyi gerçekleştirme ve bu konuda başkalarını ikna çabaları ve bu çabaların hoşgörüyle karşılanması çoğulcu demokratik düzenin gereklerindendir” vurgusu yapılıyor.
“Ancak belirtmek gerekir ki ifade özgürlüğü sınırsız değildir. En geniş hâlde dahi ifade özgürlüğünün, kişilerin itibarına zarar verecek boyuta ulaşmaması gerekir” sözleriyle devam eden kararda milletvekilinin ifade özgürlüğünün toplumsal ihtiyacı karşılamadığı öne sürüldü.
Engin Altay ise karara tepkili. Savaştaki Ukrayna’dan bile düşük bir enflasyon gösterilmesini anlayamadığını kaydederek, “Benden alacağı parayı TÜİK, yönetimine etik eğitimi almaya harcasın eksik kalan kısmı olursa onu da öderim” sözleriyle değerlendiriyor.
Hesaplamalarına dair sepetinden, yöntemine milyonları ilgilendiren bir konuda TÜİK’in bu tartışmalardan kurtulup, Meclis kürsüsünden konuşulanlara dahi dava açmaması için yapacağı bir tek şey var. Yüzde 100 şeffaf olmak…