Güray SOYSAL Eryaman Stadı açıldığından bu yana, binbir zorluğa rağmen, gittim. Elbette yeni yapılan stadın eksiklikleri olacaktı. Onlar ortaya konulup, eksilikler yok olması gerekirdi. “Di”yi yazarken, hala yetkililerin vurdumduymazlığına temas edeceğim. Görünürde, eksikliklerin ortadan kalkması şöyle olsun, bu konuda eksiklikler peşpeşe ortaya çıkıyor. Stada girmek tam manası ile “hafiyelik” ile gerçekleşiyor. Metrodan indikten ve tribüne girmek için, adeta deveye hendek atlatılıyor. Kısa yoldan 100 metrelik yere gitmek için stadın etrafında “tavaf” ediliyor. Sonunda vicdanlı güvenlikçiler sayesinde hedefe, varıyorsunuz. Sonrasında işler bitmiyor. Bizim basın tribünü tam manası ile yol geçen hanı görüntüsünde. Önüne gelen buraya rahatlıkla girip çıkıyor, hatta zaruri ihtiyaçlarını bile bizim basın tribünü helalarında gideriyorlar. Tribünde doğru bir iletişim imkanı bile yok. Taraftarlarla, adeta kucak kucağa maç izlemek zorunda kalıyoruz. Polisler ve güvenlik kuvvetlerinin en iyi maç seyredebilecekleri yerin Basın tribünü olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Hatta önümüzde duran polislere ve güvenlikçilere “Siz futbol oynarken frikiklere iyi baraj kuruyor muşsunuz” diye de takıldım. Bu ve buna benzer çarpıklıklar 3 haftadır bir türlü ortadan kaldırılmıyor. Üstelik sorunun ortadan kalkması için yetkililer “Alın size bitmemiş stat” edasıyla arkalarını dönüp protokoldakilere beylere her türlü “yalaklık” peşinde koştukları görülüyor. Maçlara yine gidecek ve ortaya çıkan pürüzleri her fırsatta gündeme getireceğim. Bu konuları bir kenara bırakırsak, son Ankaragücü-Kasımpaşa maçında Başkent takımının sonuca giden futbolunu beğendim. 10 yabancı ile maça başlayan Ankaragücü’nde bir tek yerlimiz vardı. O’da 19 yaşındaki kaleci Altay Bayındır 90 dakika boyunca, hem çok çok başarılı oldu, hem de 109 yıllık Ankaragücü’nün kaptanlığını yapma şerefine ulaştı. Anlaşılan, Ankaragücü Altay’dan dolayı çok ekmek yiyeceğe benziyor. Küme düşme hattına indikten sonra kuyruğu titreyen Ankaragücü’nün hırsı ve skora yansıyan futbolundaki çabaları başında 44 numaralı Dever Akeem Orgill’in başarısına, diğerleri de ayak uydurunca sonuç kendiliğinden geldi. Bundan sonrası mevcut başarının devamlı olmasında yatıyor. Zira.. Ankaragücü bu başarıları çok özlemişti.