Güray SOYSAL HER ŞEYİMİZ GİBİ, FUTBOLUMUZ DA YABANCI Domatesimiz, biberimiz, patatesimiz ve domatesimiz yabancı tohumlu olunca, futbolumuzun yabancılar tarafından işgal edilmesini garipsemeyelim. Yabancı futbol konusundaki kural 8 kez değiştirilip sunulan futbolumuzun düştüğü durum ortada... Federasyonun desteği ile yabancılara oyunculara kucak açan kulüplerimiz borç batağından kurtulmanın yollarını arıyor. Kalitesiz yabancı futbolculara kapıyı arkasına kadar açan mevcut Futbol Federasyonumuz, alt liglerde ne gibi sıkıntılarının olduğuna hem gözünü, hem de kulağını tıkamış vaziyette. Hele hele, amatör liglerin yeni sezona ne zaman başlayacağı konusu ise bir türlü açıklığa çıkmamış durumda. Her fırsatta onlar “Profesyonel maçları oynatıyoruz” sözlerine sığınırken, alt yapı konusunda açıklama bir türlü gün ışığına çıkmadığını görüyoruz. Herşeylerini profesyonel liglere göre düzenleyenler, sonra ortaya çıkıp, Türk futbolunun çağ atladığı palavrası ile boy gösteriyorlar. Bu kandırmaca daha ne kadar devam eder bilmiyorum. Ancak bildiğim bu gerçek dışı sözlere artık kimse inanmıyor. CANIN SAĞOLSUN / ALDIRMA MEHMET HOCA... Hatayspor’u Süper Lige çıkartan Mehmet Kısaparmak, bir vefasızlık örneğini daha yaşadı. Oysa... Mehmet Hoca, daha önceleri Gaziantespor ve Erzurumspor’u da Süper Lige çıkarmış, daha sonra mükafat (!) olarak pasaportu eline verilmişti. İşinin ehli olan Mehmet hoca’ya bir türlü Süper Ligde görev verme büyüklüğünü göstermeyenler, futbolumuzun kaşarlarının peşinden gitmeyi uygun buluyorlar. O bakımdan, Mehmet hocaya yapılan bu garip amatörce tutumu görmeyenler, profesyonelliğin ne olduğunun eninde sonunda öğrenecekler. Tabii... İş işten geçmeden anlayabilirlerse... MİLLİ MAÇ ÖKSÜZÜ ANKARA Büyük Atatürk’ün Başkent yaptığı Ankara, günümüzde spor tesis konusundaki sahipsizliğini sürdürüyor. Spor tesisi konusunda fakirliği uzun zamandır boynu bükük kalan Başkent Ankara eldeki Eryaman Stadının da yetersiz olduğu biliniyor. 19 Mayıs Stadının yerinde yeller eserken, eksiklikleri hala devam eden Eryaman Stadının bu durumu da bir türlü çare olamadı. Eryaman’daki aksaklıkların tamamlanması bir işaretle ortadan kalkacağı gibi, Başkent Ankaralıların Milli maç isteği de ortaya çıkacak. 1925’de ilk Milli maçını Sovyetler Birliği ile yapan takımız 19 Mayıs Stadında özel ve resmi milli maçlarda ev sahipliği yaptı. Sonra... Futbol Federasyonun merkezi Ankara’dan İstanbul’a taşındıktan sonra Milli maçlara hasret kalan Başkent Ankara 20 Ağustos 2003’deki Moldova maçından bu yana bu konuda da öksüzleşti. Şimdi... Milli takımız 4 Eylül’de Macaristan ile Sivas’taki 4 Eylül Stadında karşılaşacak. Elbette Sivas’ta bir milli maçın oynanmasından gurur duyarız. Ancak... Başkent Ankara 2003’den bu yana Milli maça hasret kaldığının da bilinmesi gerekir. Unutulmayanlar / ERARSLAN DORUK 10 Eylül 1948’de dünyaya gelen Türk boksörünün bu gurur kaynağı, 60 kilodaki başarılarıyla, Balkanlar ve Avrupa’da adını duyurdu. Defalarca Türkiye Şampiyonu olan ve ringdeki döğüşkenliği ile tanınan sarışın ve kıvırcık saçlı boksör Almanya’dan sonra emekli oldu. Türkiye’de Hacettepe Üni versitesi’nde kalp ameliyatı geçiren Erarslan Doruk adını taşıdığı matbaanın da patronluğunu yaptı. Münih’teki bir maçtan önce oğlunun doğduğu müjdesini alan ünlü boksör, bu karşılaşmada zorlu rakibini perişan etti. Oğluna Zafer adını koyan Erarslan Doruk, Hatice Doruk hanımefendi ile evli olup, şu andaki yaşantısını Manavgat’ta sürdürüyor. SAHİBİNDEN SATILIK KULÜP Maddi sıkıntılar içinde bulunan kulüplerin ortaya çıkardığı manzara dikkat çekici boyuta ulaştı. Son göstergeyi, Kızılcabölükspor olarak gösterebiliriz. 3'üncü Lig 1'inci Grup'ta bu sezon 2'nci Lig hedefinin uzağında kalan Denizli temsilcisi Kızılcabölükspor, kulübe 2 milyon TL bedelle satmaya hazır. Bölgesel Amatör Lig'den çıkıp 7 yıldır aralıksız olarak 3'üncü Lig'de yer alan, bu periyotta 3 kez Play-Off oynayıp 2'nci Lig'i ıskalayan Sarı-Kırmızılılarda Başkan Osman Duran kulübü en kısa zamanda devretmek istiyor. Son örneği öğrenince, gözlerim biran Başkent’teki kulüplere çevrildi. Başkent’te yaşayan kişi olarak, tahtalara vurarak, o günleri görmemizi diledik Doğru söze ne denir? Otobüsün sol camından etrafı izlerken, sağ camından kaçırdıklarımızdan ibaretti bazen hayat. ÖZDEMİR ASAF