İş artık tam anlamıyla mucizelere kaldı. Sezonun ikinci devresinde tepetaklak olan Ankaragücü, Mustafa Kaplan’ın direksiyona geçmesiyle toparlanıp peş peşe iki maçtan galibiyetle ayrıldı ama sıradaki maçı da üç puanla tamamlayıp galibiyet serisini üç maça çıkarsa dahi, ligde kalabilmesi düşme hattındaki diğer takımların alacağı sonuçlara bağlı.
Sarı-lacivertli taraftarların yüzü bu sezon belki de ilk kez güldü. O da çok kısa sürdü. Ankaragücü’nün Keçiörengücü deplasmanında 2-1 öne geçtiği dakikada, Bandırmaspor’un da Manisa FK karşısında 1-0 öne geçmesi, lige tutunmanın sinyali olacaktı. Ne var ki Manisa FK’nın gol bulup maçı beraberlikle tamamlaması, moralleri bozdu. Düşme hattındaki bir diğer takım Pendikspor’un ligi ikinci tamamlama mücadelesi veren Karagümrük’ü mağlup etmesi ise zaten hiç hesapta yoktu.
Neticede, sezona açık ara şampiyonluk iddiasıyla başlayan Ankaragücü, ola ki ligden düşmezse “büyük başarı” elde etmiş sayılacak ve tribünlerde bayram havası yaşanacak. Bunun için öncelikle Amedspor maçının kazanılması, ardından da Manisa FK’nın Ümraniye deplasmanında puan kaybetmesi beklenecek. Sakaryaspor’un Erokspor’a mağlup olması üzerine de bir olasılık var ama bu noktada esas önemli olan Ankaragücü’nün kendi göbeğini kendi kesecek pozisyonu dahi kaybetmiş olması.
Ankaragücü yönetimi yıllardır para yağdırmasına rağmen sportif başarının yakınından geçemezken, maddi sorunlarla boğuşan ve futbolcuların maaşlarını ödemekte zorlanan Gençlerbirliği’nin Süper Lig’e dönüşü için sadece 90 dakika kalmış olması ise ibretlik bir durum.