AK Parti, 31 Mart yerel seçimlerinde kurulduğu günden bu yana hiç olmadığı şekilde ilk kez ikinci parti konumuna düştü. AK Parti için alışık olunmayan bu durumun faturası aslında ilçe ve il kongrelerinde kesildi. İlçe örgütlerinin yüzde 65’i, il örgütlerinin de yüzde 80’e yakını tamamen değiştirildi.
Benzeri bir değişim sürecinin hem partide hem de kabinede yaşanması da bekleniyor. 23 Şubat Pazar günü gerçekleşecek AK Parti kongresinde hem yerel seçimlerde hem de son dönemdeki geri gidişin durdurulması için yeni bir ekiple yola çıkılması beklentisi var. Ancak AK Parti’de konuşulan bir başlık da “değişim gerçekten değişim mi olacak” konusu. İsimlerin değişmesi yerine “anlayış” ve “bakış ve yaklaşım açısının” değişmesinin şart olduğu konuşuluyor. Olaylar, parti içi sorunlarına ve ülke sorunlarına aynı perspektifle bakanlar oldukça “isim değişikliğinin” bir katkı sağlamayacağı görüşü hakim.
AK Parti’nin MKYK’sında 75 isim bulunuyor. Bu isimlerden en az 50’sinin değişmesine kesin gözüyle bakılıyor. 2019 yerel seçimlerinde tartışılan isimlerden Seçim İşleri Sorumlusu Ali İhsan Yavuz, parti kurulduğundan bu yana hep Erdoğan’a yakın çalışan Hayati Yazıcı gibi isimlerin artık yeni yönetimde yer almaması bekleniyor. Partinin kadrolarına bolca genç takviyesi gündemde. Ancak gençler kadar, “toplumda siyasi ağırlığı olan” isimlerin de mutlaka yer alması görüşü hakim. Erdoğan bir süredir listelerini sadece Başkanvekili Efkan Ala ile çalışıyor. Nasıl bir liste sunacağını Pazar günü göreceğiz.
Sadece parti değil, ardından Meclis’teki AK Parti yönetiminde de revizyon bekleniyor. Kongrenin hemen öncesi bu Cuma (21 Şubat Cuma-yarın) ya da kongreden hemen sonra da kabinede kısıtlıda olsa bir revizyon konuşuluyor. Erdoğan tüm bu değişimde il ve bölge dengesi, meslek, cinsiyet gibi kriterleri, detayları değerlendiriyor. Kabinede Ticaret, Tarım ve Orman, Gençlik ve Spor Bakanlarının adı “değişecekler” listesinde adı dolanıyor. Bir süredir İçişleri ile Adalet bakanlıkları arasındaki “çekişme” Ankara’da her siyasinin konuştuğu önemli bir başlık. Bunun bir yansıması da değişimle olabilir.
Ankara’da Erdoğan’ın hangi bakanları değiştireceğine dair farklı yorumlar yapılıyor ancak kimleri değiştirmeyeceğine dair ortak bir fikir var. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar’ın kabinede kalmalarına kesin gözüyle bakılıyor.
Kartalkaya yangını sonrası hedeflerin merkezine oturan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy için çok farklı yorumlar yapılıyor. Ancak ağırlıklı görüş değişim olmayacağı yönünde.
Erdoğan, neredeyse partideki değişime dair tüm süreci Efkan Ala yürütse de görüşleri en etkili olanlar ise elbette ailesi. Erdoğan’a yön veren ana fikirlerin uzun süredir ailesinden çıktığı biliniyor. Ailenin de kimlere rezerv koyup kimleri getirmek istediğini kongrede görmüş olacağız.
Teğmenler sürecine dair
Bu hafta diğer bir konudaki gelişmelere değinmek gerek. Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tevfik Algan, teğmenler soruşturmasında ihraca karşı oy kullanan en üst rütbeli isimdi. Belki de bir sonraki Kara Kuvvetleri Komutanı kendisi idi. Ancak ihraca karşı gelmesinin, bu yönde “görüş vermesinin” bedelini "emekli" olarak ödedi.
Kurmay başkanı olan korgeneral, başka bir birime, yine bir korgeneralin emrine atandı. Bu TSK içerisinde pek görülen bir durum değil. Teamüllere de aykırı.
Doğal olarak Tevfik Algan, “emeklilik istiyor” ve bu talep kabul ediliyor. MSB açıklamasında her ne kadar “kendi isteği ile emekliliğini istedi” denilse de süreç pek kendi isteği durumuna işaret etmiyor. Tevfik Algan’ın “emekliliğe sevk edildiğini” söylemek daha doğru bir ifade olur.
“Emekli edilen Tevfik Algan’ın sınıf arkadaşları da TSK içerisindeki birçok rütbeli de yaşanan duruma tepki gösteriyor.
Bundan sonra herhangi bir Yüksek Disiplin Kurulu toplantısında herhangi bir üst rütbeli komutanın “kararının beğenilmemesi” durumunda sonu hep aynı olacak. Bu durumun da YDK’dan tarafsız kararların çıkmasına büyük bir darbe vuracağı aşikar…
