Ankaragücü Başkanı Faruk Koca gelecek yıllara dair şampiyonluk hedefini ortaya koyunca, Teknik Direktör Emre Belözoğlu’ndan “Gerçekçi bir hayal” yorumu gelmişti.  Büyük hayalin gerçekleşme ihtimalinin ne kadar olduğu tartışılır ama geçen bir ay zarfında hayaller ile gerçekler biraz daha ayrışmaya başladı.
Mevcut kadro yapısı kimilerine göre “harika”, kimilerine göre “yetersiz”. İki yorum arasında ise dağlar kadar fark var. İstanbulspor deplasmanında yaşanan kazanın ardından Antalyaspor karşısında alınan ağır yenilgi gerçeklerle yüzleşmenin birinci perdesiydi. Gaziantep FK deplasmanından çok önemli 3 puanla dönülse de Belözoğlu artık takımının kapasitesini çok daha iyi tartabiliyor. O nedenle de topu rakibe bırakan futbolu oynattı ve skor önceliğini futbolun temaşa yanına tercih etti.
Maç sonu açıklamasında “Gerçekçi olmak lazım, Türkiye liginde maç böyle kazanılıyor” dedi Emre Hoca. Geçmişte Fenerbahçe ve Başakşehir’de topa daha çok sahip olan, maçı domine eden futbol oynattığını hatırlattıktan sonra, “gerçekçi konuşma” ifadesine bir kez daha vurgu yaptı. “Şu an elimde daha gerçekçi yaklaşmam gereken bir oyuncu grubu var” sözüyle, Ankaragücü kadrosunun büyük hedef peşinde koşmak için yeterli olmadığını ima etti.
Sarı lacivertliler Süper Lig’de 13’üncü haftayı 16 puanla geride bıraktı. Sıradaki iki maçı kendi evinde oynayacak. Beşiktaş ve Çaykur Rizespor maçları, bu takımın üst sıralara mı tırmanacağı yoksa ligde kalma mücadelesi mi vereceği konusunda belirleyici olacak. “Hayaller ve gerçekler” başlığı da esas bu iki maçın ardından masaya yatırılacak.
Özellikle Fenerbahçe ve Galatasaray’ın üst düzey kadro kurduğu bu sezonda Türkiye Kupası’na ulaşmak hedefse, Ankaragücü’nün en az 5-6 yabancı oyuncusunu gönderip daha iyilerini getirmesi gerekiyor. Hedef büyükse tabii ki mali yükü de ağır olur. Diğer bir seçenek ise kulübün ekonomik geleceğinin ön planda tutulması, mevcut sezonun özellikle genç futbolcuları gelecek sezona hazırlamak için değerlendirilmesi ve büyük hedeflerin seneye ertelenmesi. Taraftarın fikrini sorarsanız, tribün sabırsızdır, her zaman sportif başarıyı önceler.