Dünyanın ve Türkiye’nin saatlik şekilde hızlı akan gündeminde bazı önemli çalışmaları, adımları görmeyebiliyor, gözden kaçırabiliyoruz.
Bu hafta Meclis’te önemli bir adım atıldı. Emek Partisi (EMEP) önderliğinde özellikle Meclis’te temsil edilen milletvekilleri İskender Bayhan ve Sevda Karaca tarafından bir kanun teklifi çalışması yapıldı.
6 aydır devam eden çalışmalarda 63 ilde 300’ü aşkın fabrika ziyaret edildi ve binlerce işçi ile görüşüldü. Sadece işçiler değil, akademisyenler, hukukçular, sendikacılar ile görüşüldü. İşçilere nasıl bir işçi kanunu istedikleri, sendikal, grev ve sosyal haklar dahil birçok temel alanda görüşleri soruldu. “Barajsız Sendika, Yasaksız Grev, Güvenceli İş” başlıklı çalışma kapsamında tüm taleplerin titizlikle üzerinde çalışılarak bir kanun teklifi ortaya çıkarıldı. Masa başında hazırlanan teklifler
Bu kanunun teklifine dair çalışmalar sağ ya da sol parti ayrımı yapılmaksızın siyasi partilere de anlatıldı. Elbette bu değerli çalışmaya partiler sessiz kalamadı. Hazırlanan kanun teklifine EMEP’in yanı sıra CHP, DEM Parti, TİP, İYİ Parti destek verme kararı aldı. Gelecek, DEVA ve Saadet Partisi’nden oluşan Yeni Yol Grubu da işçilerin taleplerinden oluşan bu teklife Meclis’te destek vereceğini açıkladı. AK Parti ve MHP’nin de bu çalışmayı değerli bulduğu ifade edilse de “iktidar cephesi” olarak şu aşamada destek vermesi pek mümkün görünmüyor.
Hem işçilerle görüşme aşamaları, hem kanunun hazırlanması aşamaları Türkiye işçi sınıfı mücadelesinde tarihe geçecek kadar önemli. Elbette işçilerin ne istediği, hangi haklarının tırpanlandığı dönem dönem işçi temsilcisi çeşitli sendikalarca ifade ediliyor. Ancak artık sözü işçilere vermek bir zorunluluktu ve bunu EMEP’in yapması da ayrıca önemli.
Peki kanun teklifinde ne var?
Kanunun tamamını elbette detaylı vermek zor ancak özetlersek ana talep iş kolu barajının kaldırılması. Türkiye genelinde bir işkolunda yetki alabilmek için yüzde 1’lik üye olması barajı var. Bunun dünyada örneği yok. Yani siz bir iş yerinde tüm çalışanları örgütleseniz bile Türkiye genelinde üye sayınız o alanda çalışanların yüzde 1’ini aşamıyorsa o iş yerinde masaya oturma yetkiniz yok. Bu işçilerin hakları için mücadele etmesinin önünde önemli bir engel. Teklifte bu baraj kaldırılıyor.
İşverenler keyfi şekilde toplu iş sözleşmelerini günümüzde engelleyebiliyor. Patronun itiraz durumunda referandum yoluyla işçilerin iradesinin esas alınması da düzenleniyor.
Hükümet, grev yasaklarını işçilerin hak arama mücadelesinde bir engel olarak kullanıyor. Teklifte bu grev yasağının kaldırılması veya çok sıkı koşullarda bu kararın alınabilmesi, bu kararı da bir tek kişinin yani Cumhurbaşkanının değil TBMM’nin alması gerektiği şekilde düzenleniyor.
İşverenlerin günümüzde tazminatsız şekilde işçileri işten atması çok kolay. Yargı süreçleri aylar yıllar sürüyor. Ortada büyük bir güvencesizlik var. İşçilerin keyfiyetle işten atılmasının önüne geçilmesi ve böylece iş güvencesinin güçlendirilmesi kanun teklifi ile hedefleniyor. Kıdem tazminatlarının da devlet güvencesine alınması önemli bir talep. Bu konuda binlerce işçi tazminatları ödenmeyerek mağdur ediliyor.
İflas süreçlerinde işçi haklarının kaybedilmemesi için devletin garantör olması da teklifte düzenleniyor.
Teklifin genel çerçevesi bu. Detayları EMEP’in paylaşımlarından incelenebilir. Belki “tüm dünyanın işçileri birleşemedi” ama önemli bir kesim işçi talebi teklife yansımış durumda. Artık siyasetin bu teklife sahip çıkarak emeğin yanında durma ve emek tarafından mücadele etme zamanıdır.